Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/24 E. 2022/1586 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/24
KARAR NO : 2022/1586

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI : 2018/557 Esas 2019/1036 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
DAVA TARİHİ : 08.05.2018
KARAR TARİHİ: 02.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 02.11.2022
İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.10.2019 tarih 2018/557 Esas 2019/1036 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkil şirketin her gün kredi kartı ile onlarca satış yaptığını, adının … olduğunu söyleyen bir kişinin 21/03/2018 günü … nolu telefondan arayarak mal bulunup bulunmadığını sorduğunu, şirketin görevli personelinin mallara ilgili bilgiler verdiğini, sonra mal almak istediğini ve kredi kartına taksit yapılması isteği üzerine gerekli bilgilendirme yapılmasının ardından istediği malzemelerin 15.500 TL ve 1.340 TL bedel ile satın alınması konusunda mutabık kaldıklarını, sipariş onayı için … olduğunu söyleyen kişiden mail onayı istendiğini ve kişinin …@gmail.com adresinden mail atıldığını, mail içeriğinde kredi kartı bilgileri, TC. ve fatura adresinin bildirildiğini, whatsap üzerinden mail order formu gönderildiğini, doldurup imzalanarak whatsap tan geri gönderildiğini, … Bankasının … nolu … son kullanma tarihli ve güvenlik kodu … olan kredi ile mail order sistemi ile ödeme yapılması için pos makinesine giriş yapıldığını, davalı banka tarafından kredi kartına provizyon verildiği ve ödemenin banka tarafından yapıldığını, bunun üzerine … dına fatura ve irsaliye düzenlenerek malların teslim edildiğini, ertesi gün … tarafından mal yetmediğinin söylenerek mal istenildiğini, davalı bankanın pos makinesinden giriş yapıldığında kart bakiyesinin yetersiz olduğu uyarısı verildiğini, ertesi gün de pos makinesinden kredi kartına el koyun diye slip çıkınca şirketin durumu anladığını ve bankaya haber verdiğini, söz konusu olayın gerçekleşmesinde şirketin hiçbir kusur ve sorumluluğunun olmadığını, tüm kusurun davalı bankaya ait olduğunu, aksini ispat külfetinin bankaya ait olduğunu, davalı bankadan yapılan satış işlemine ilişkin para istenirken davalı banka kartın sahibinden başka bir kişi olduğunu ve kart sahibinin işlemine itiraz ettiğini, şirketten mal alan kişi olan … isimli kişinin kart sahibi olmadığını bu nedenle şirkete mail order satış bedeli ödemesi yapılamamıştır denildiğini, şirket tarafından sahtecilik olduğu iddia edilen kredi kartı ve … isimli şahsın hiç görülmediğini, davalı bankanın şirketin mağduriyetini gidermesi gerektiğini, davalı bankanın göstermesi gereken özeni göstermediğini, bu nedenle şirketin maddi zararı oluştuğunu, imzalanan sözleşmeler nedeniyle sorumluluğun şirkete yüklenmesinin hukuken mümkün olmadığını, açılanan nedenle davalı bankanın gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve gereken güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle müvekkilin uğradığı 28.370 TL zararın davalı bankadan alınmasını ileri sürerek, şirkete zarar tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacı yan ile Karabağlar Şubesi arasında üye işyeri sözleşmesi düzenlendiğini ve davacı şirket üyesinin işyeri olarak işlemler yaptığını, davacı şirketin mail order yolu ile işlem yaptığı … nolu kredi kartına ilişkin olarak kart hamili tarafından 21/03/2018 tarihli üç ayrı işlemde toplam 28.370 TL işleme itiraz edildiğini ve Gebze C.Başsavcılığının 2018/6430 soruşturma nosu ile suç duyurusunda bulunulduğunu, kredi kartı hamilinin itirazı üzerine üye işyeri olan davacı yandan itiraza konu işlem belgeleri istendiğini, yapılan inceleme sonucu chargeback süreci kart hamili lehine olumlu sonuçlanarak tutarın kredi kartına iadesinin gerçekleştirildiğini, bankaca yapılan işlemlerin yasal mevzuata, imzalanan üye işyeri sözleşmesine, uluslararası ve master card kurallarına ve bankacılık genel uygulamalarına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşme hükümleri gereğince kredi kartı hesabından çekilen 28.370 TL’nin davacı firma hesabından resen çekilerek kart hamiline iade edildiği yönündeki işlemde, sözleşme hükümlerine ve banka mevzuatı yönünden aykırılık bulunmadığı, davacı firma tarafından mail order sistemine dair prosedürler uygulanarak kredi kartından çekilen 28.370 TL mal ve hizmet bedeli ile ilgili mal teslimini dava dışı … tarafından yönlendirilen nakliye firmalarına yaptığı dosyaya sunulan fatura ve irsaliyeden belirlendiği, davacı firmanın kredi kartı ile yaptığı harcamalarda kart hamilinin aynı kişi olması yönündeki araştırmayı yapmadığı, kart hamili ile mal teslimini yaptığının aynı kişi olma ispat yükünün üye işyerine ait olduğu yasa hükümleri ile açıklandığından davacı şirketin davaya konu işlemden dolayı kusurlu olduğu, mail order sisteminde, kredi kartının üye işyerince görülmemesi ve talimatta verilen bilgiler doğrultusunda işlem yapılması ve asıl kart hamilinin telefonuna bilgi gönderilmemesinin bankanın özen yükümlülüğü yönünden bir noksanlığı olduğu ve dolayısıyla bankanın da müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek davacının %70 , davalının ise %30 oranında kusurlu olduğundan bahisle davacı tarafça talep edilen 28.370,00 TL’nin tarafların kusur oranları gözetilerek 8.511,00 TL’lik kısmından davalının sorumlu olduğu kanaati ile davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 8.511,00TL zararın; (3.459,00TL’sine 22/03/2018 tarihinden, 5.052,00TL’sine 21/03/2018 tarihinden itibaren) işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece kabul edilen %70 oranında davacının kusurlu olduğuna katılmadıklarını, dava konusu olayın gerçekleşmesinde kusurlu olan tarafın banka olduğunu, güven ve özen yükümlülüğüne aykırı davranıldığını, davalı bankanın kredi kartının kullanılması anında pos makinesinden çekime onay vermiş olmasına rağmen bu kredi kartından para çekimi işleminin bilgisinin asıl kart sahibi olan kişiye telefonla vermesi gerektiği halde vermediğini, bu durumun bankanın güvenlik kusuru olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın reddedilen kısım yönünden kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davaya konu işlemin niteliği itibariyle Mail Order Talimatı yoluyla yapılan satışların, üye işyeri sözleşmesi, visa ve master card kuralları ile 5464 sayılı Kredi Kartları Kanunu çerçevesinde, davacı üye işyerinin 5464 sayılı Kanunun 32. Maddesinden doğan ispat yükünü ifa edemediğini, üye işyerinin bağlı bulunduğu pos bankası ( Müvekkil Banka) , kart hamilinin bankasının mail order talimatını fiziken görüp irdeleme imkanına sahip olmadığını, mail order işlemlerinde şifre kullanılmadığı için kart bilgilerini sunan hamilin gerçek kart hamili olup olmadığını test etme imkanının da bankalarda bulunmadığını, davacıya ait üye işyerinin basiretli tacir gibi üzerine düşen edimlerini özenli olarak ifa etmemesi nedeniyle müvekkil bankanın sorumlu tutulamayacağını, kendilerine kusur izafe edilemeyeceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kısmen kabulü yönünden kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki üyelik işyeri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, davalı banka ile davacı …. arasında Üye İş Yeri Sözleşmesi imzalandığı, Üye iş yeri sözleşmesi kapsamında davacı firmaya kredi kartı ile mal ve hizmet alımı yapmak için POS cihazı tahsis edilerek ve cihazın mail order işlemlerine açıldığı, dava dışı … tarafından davacı firmaya gönderilen 21.03.2018 tarihli 15.500-TL ,21.03.2018 Tarih 1.340–TL ve 22.03.208 tarih 11.530.-TL olarak düzenlenen ve imzalanan Kredi Kartı Mail Order Formunda …. no.lu … son kullanma tarihli ve … güvenlik kodu,… TİF, … Faks ve…Cep telefon numaralarının yer aldığı ve bu bilgilerinin doğru olduğunun kabul edildiği belirtilerek alınan mal ve hizmet bedelini …. tarafından yukarıda belirtilen bilgiler doğrultusunda alacak kaydedilmesi talep edilerek, davacı firma tarafından Pos cihazından onay kodlu olarak işlem gerçekleştirilerek, dava dışı … adına mal ve hizmet alımları ile ilgili fatura, irsaliye belgeleri düzenlenmiş ve mal teslimi yapılmış, işlemin gerçekleştirildiği asıl kart hamili dava dışı …’ın davalı bankaya 28.370-TL çekme işlemine itirazı üzerine, davalı bankaca davacı üye işyeri firmasından işlemle ilgili belgeler talep edilerek yapılan işlemi yapanın kart hamilinin … olmadığı görülerek, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 15.7 ve 15.8 madde hükümleri gereğince 28.03.2018 tarihinde 28.370.-TL firma hesabından resen çekilmek suretiyle asıl kart hamilinin kredi kartına iade olunduğu, dava dışı … tarafından düzenlenip imzalanan kredi kartı mail order formunda belirtilen kredi kart bilgilerinin …’e ait olmadığı, asıl kart hamilinin … olduğu, bu nedenle chargeback sistemi ve taraflar arasında akdedilen üye İşyeri Sözleşme hükümleri gereğince kredi kartı hesabından çekilen 28.370-TL’nin davacı firma hesabından resen çekilerek kart hamiline iadesinde, sözleşme hükümlerine ve banka mevzuatı yönünden aykırılık bulunmadığı, davacı firmanın, kredi karti ile yaptığı harcamalarda kart hamilinin aynı kişi olması yönündeki araştırmayı yapmadığı, kart hamili ile mal teslimini yaptığının aynı kişi olma ispat yükünün üye iş yerine ait olduğu, davacı şirketin davaya konu işlemden dolayı kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. H.D’sinin 17.10.2017 tarih 2016/3002 Esas 2017/5433 Karar sayılı içtihatında belirtildiği üzere “….mail order ödemelerinde mal ve hizmetin gerçek kart hamiline yapıldığı hususunun üye işyeri tarafından denetlenmesi gerektiği, bu itibarla bankaya atfedilebilecek kusur bulunmadığı….” gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın onanması yönündeki içtihatı ve benzer yöndeki içtihatları dikkate alındığında her ne kadar ilk derece mahkemesince meydana gelen olayda davalı banka yönünden %30 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile 8.511,00 TL zararın işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacıya verilmesi yönünde karar verilmiş ise de, somut olayda davalı bankaya kusur atfedilemeyeceğinden davalının istinaf istemleri yerinde görülmüş, bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın istinaf istemi yönünden ise , istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.10.2019 tarihli 2018/557 Esas 2019/1036 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının başlangıçta peşin olarak alınan 484,49 TL’den mahsubu ile fazla yatan 403,79 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalının ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvuran davalıya iadesine,
5-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
6-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02.11.2022