Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2053 E. 2023/1173 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2053
KARAR NO : 2023/1173

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2016/1156 Esas 2020/542 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.09.2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.10.2020 tarih 2016/1156 Esas 2020/542 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını, davalının zararı karışılama yükümlülüğü bulunduğunu, belirterek; 100,00-TL maluliyet tazminatının olay tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın araç sürücüsüne ihbarını, kazaya karışan aracın geçerli bir poliçesi olup olmadığının, kusur ve maluliyet durumunun ve yapılan ödemelerinin araştırlması gerektiğini, davalının geçici iş görmezlik zararından sorumlu olmadığını, müterafik kusrun bulunduğunu, davalının sorumluluğunun kusur oranında teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinden faiz talep edilemeyeceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusursuz davacının ise % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davacının % 100 kusurlu, kimliği belirsiz sürücünün ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, kusur tespitini kabul etmediklerini rapora itirazların dikkate alınmadığını yeniden rapora alınması gerektiğini, kimliği belirsiz sürücünün % 25 oranında tali kusurlu olduğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, … Yönetmeliği kapsamında trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan maddi zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … oluşturulmuştur. …’nın sorumluluğu maddi tazminat ile sınırlıdır. …’nın hangi hallerde sorumlu tutulduğu ve hesaba hangi şartların gerçekleşmesi halinde dava yöneltilebileceği 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde belirtilmiştir. Hak sahipleri karşısında, trafik kazası sonucunda meydana gelen zararlardan, … ile diğer zarar sorumluları (işleten, teşebbüs sahibi, sürücü ve diğer yardımcı kimseler vs.) müştereken ve müteselsilen sorumludur (BK m.51). Yani …nın sorumluluğunun doğmasıyla diğer zarar sorumlularının sorumlulukları ortadan kalkmaz. Hesapla birlikte devam eder.( Yargıtay 17. HD’nın 1909/2019 tarih ve 2016/17270 E. – 2019/8281 K. ) Bu itibarla, ZMMS poliçesi bulunmayan karşı aracın neden olduğu zarardan, davalı … karşı araç sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağı amirdir. Davalı …’nın sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır.( Yargıtay 4. HD’nın 16.06.2022 tarih ve 2021/13625 E. – 2022/8912 K. )
3. Davalının sorumluluğunun belirlenebilmesi için olayın oluşumunda tarafların mevcut kusur durumun tespiti önem arzeder. Bu kapsamda, dosyaya kazandırılan gerek 05.03.2018 gerek ise 19.12.2018 tarihli açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli bilirkişi raporları ile biribiriyle uyumlu şekilde olaya ilişkin belirlenen maddi olgular çerçevesinde, oluş şekline uygun düşecek biçimde, taraflara kusur atfını gerektiren sebeplerin somut olarak açıklanması suretiyle, kusur değerlendirilmesi yapılarak, davacının % 100 oranında asli kusurlu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise kusursuz olduğunun tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusurun anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, tazminat koşullarının oluşmamasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davacı tarafın istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü KÜ M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85-TL’den peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45‬-TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.