Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2031 E. 2023/1172 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2031
KARAR NO : 2023/1172

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.09.2020
NUMARASI : 2019/443 E. 2020/529 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23.08.2019
KARAR TARİHİ : 14.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.09.2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2020 tarih 2019/443 E. 2020/529 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacıya ait yabancı plakalı araç ile davalıların sahibi, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının aracının zarar gördüğünü, aracın pert olarak kabul edilmesi nedeniyle yurt dışında oluşan zararın 4.550,00-Euro, ekspertiz ücretinin 910,59-Euro olarak tespit edildiğini, davalıların oluşan zararı karşılamak ile yükümlü olduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.550,00-Euro zararın temerrüt tarihi olan 30.07.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak, 910,59-Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili, davanın zamanlaşımına uğradığını, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarar nispetinde poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığını, zarar ve ekspertiz ücreti talebinin fahiş olduğunu, ekspertiz raporunun davalının yokluğunda tek taraflı düzenlendiğini, aracın onarımının yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, zararın ülkemizdeki piyasa raiçlerine göre hesaplanması gerektiğini, eskpertiz ücretinin dava değerine dahil edilemeyeceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli kusurulu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, davacının 4550,00 Euro zararı oluştuğu,910,59-Euro ekspertiz ücretinin uygun olduğu, belirtilerek; davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Karara karşı davacı ve davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalı sigortanın da iş bu davadaki sorumluluğu yabancı para cinsinden olduğu kabul edilmesi gerektiğini, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tamamından davada haksız çıkan sigorta şirketi sorumlu olduğunu, yurtdışı ekspertiz ücreti olarak ödenen 910,59 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilmesi gererktiğini, aksi kanaatte olması halinde ise yurtdışı ekspertiz ücretinin en azından karar tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama gideri olarak davalı taraftan tahsiline hükmedilmesi gerektiğini, belireterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili, poliçe limitinin üzerinde hüküm kurulduğunu, davalının sorumlu olduğu miktarın kaza tarihindeki poliçe teminat limiti olan 36.000,00-TL ile sınırlı olduğu, poliçe teminat limitinin aşacak şekilde kar verildiğini, teminat limitlerinin yabancı para karşılığı olarak belirlenemeyeceğini, harç yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin teminat limiti oranında oranlama yapılmadığını, belireterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile davacının maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan maddi zarardan davalı sigorta şirketi, işleten sıfatına haiz sigortalı araç maliki ile araç sürücüsünün, sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. )
3. Sigorta şirketi, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumludur ve kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigorta şirketi tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Bir başka ifade ile zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti üzerinde davalı sigorta şirketindedir. Sigorta şirketinin, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir. Eldeki dava dosyasına konu somut olayda, aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı içeriği ile sigorta şirketi tarafından sunulan deliller ve hasar dosyası kapsamında zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunun davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilemediğinin anlaşılması karşısında, sigorta şirketinin davacının oluşan gerçek zararından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
4. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, hasarın anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak tespit edilmesine, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilememesine, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
5. 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. ( Yargıtay 17. HD’nin 17.05.2018 tarih ve 2015/8003 E. – 2018/5155 K.) Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” kenar başlıklı 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
6. İstikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. ( Yargıtay 11. HD’nin 12/05/2022 tarih ve 2020/6387 E. – 2022/3774 K. )
7. Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekir.( Yargıtay 17. HD’nın 21.10.2019 tarih ve 2017/1822 E.- 2019/9723 K. )
8. Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca kabul edilen dava değerinin poliçe limitini aşması halinde davalıya yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin toplam tazminatın, dava değerinin limite oranı dahilinde hüküm altına alınması gerekir. ( Yargıtay 17.HD’nin 14.06.2017 tarih ve 2016/12075 E. – 2017/5498 K. )
9. Davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumludur. Davalı nezdinde düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde araç başına teminat limiti kaza tarihi itibariyle 36.000,00-TL olup gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında, İDM tarafından limiti aşmayacak şekilde talep ile bağlı kalınarak yargılama giderlerinden olan ekspertiz ücreti yönünden davacının TBK’nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesi yönünde kullandığı da gözetilerek davalının sorumluluğu cihetine gidilmesi ve dava değeri yapılan yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı olan (28.923,44) Türk Lirası esas alınarak harç ile karar tarihindeki tarifeye göre kabul edilen miktar üzerinden vekalet ücreti hesaplanması, kabul edilen dava değerinin poliçe limitini aşması halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sigorta şirketinin sorumluluğunun kabul edilen dava değerinin limite oranı dahilinde belirlenmesi gerekirken aksi şekilde verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, belirtilen hususlar yönünden tarafların istinaf başvurusu yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2020 tarih 2019/443 E. 2020/529 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Davacının davasının KABULÜ ile 4.550,00 EURO maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 30.09.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kurunun TL karşılığının ( asıl alacak yönünden poliçe limiti olan 36.000,00-TL yi aşmamak kaydı ile ) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.975,96-TL harçtan peşin olarak alınan 493,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.481,81-TL harcın ( kabul edilen dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 450,00-TL bilirkişi ücreti, 60,50-TL tebligat gideri ve peşin olarak yatırılan 493,95-TL harç olmak üzere toplam 1004,45-TL yargılama giderinin ( kabul edilen dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 910,59 EUR’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru TL karşılığının (dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden takdir edilen 4.338,52-TL vekalet ücretinin ( kabul edilen dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacının ödediği istinaf harcının istek halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60-TL başvurma harcı, 22,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 170,60-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 1.975,96-TL harçtan, peşin alınan 496,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.479,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.