Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2006 E. 2023/1148 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2006
KARAR NO : 2023/1148

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2018/894 Esas 2020/384 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.09.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.07.2020 tarih 2018/894 Esas 2020/384 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 19.06.2017 günü … idaresindeki … ‘ne ait … plakalı aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plaka sayılı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, … plakalı aracın … ‘ne ait olması ve araç sürücüsü … ‘ün kusurundan … ‘nın sorumlu olması nedeniyle, rücu ilişkisinin kendi içerisinde değerlendirileceği dikkate alınarak davayı … ‘na yönelttiklerini, Yargılay İçtihatlarında açıkça belirtildiği üzere davalılar araç sahibi, sürücü ve sigorta şirketinin maddi zarar bakımından ve diğer ilgililerin meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının meydana gelen kaza nedeni ile uzunca bir süre tedavi gördüğünü ve operasyonlar geçirdiğini, bu durumun davacının ekonomik geleceğini sarstığını, ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar yaşadığını, bacağında kalıcı nitelikte hasar meydana geldiğini ve bu hasarların halen devam ettiğini, eski sağlığına kavuşmasının mümkün olmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde … AŞ’ne nezdinde sigortalı olduğunu beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ve belirsiz alacak kalemleri yönünden alacağın belirli hale gelmesi anında, talebi belirli hale getirme hakları baki kalmak kaydı ile trafik kazasında bedensel zarara uğrayan mağdur … lehine, davalı … yönünden olay tarihinden itibaren ve sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere kusur oranı dâhilinde temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte belirlenecek maddi tazminat tutarının belirsiz alacak olarak, şimdilik 500,00-TL’lik kısmının yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle beraber tüm davalılardan ortaklaşa ve zincirleme tahsiline, trafik kazasında bedensel zarara uğrayan davacı … lehine, olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte 30.000,00-TL manevi tazminatın yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davalı şirkete başvuru yapılmadan yani sigorta şirketine başvuru şartları yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddedilmesi gerektiğini, davanın araç sigorta ettirenine, araç sürücüsüne ve SGK’ya ihbarı gerektiğini, geçici işgörmezlik tazminatı taleplerinin teminat dışında olduğunu, bu giderler ile ilgili tüm sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle SGK tarafından davacıya maluliyet ödemesi yapılıp yapılmadığının veya gelir bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca tazminata hükmedilmesi halinde yasal faiz uygulanması ve faiz başlangıcının dava ve ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerektiğini beyan ile öncelikle görev ve dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın esastan reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davaya konu kaza tarihini kapsayan dönemde 2015/33785 İKN’li Ambulans Sürücülük Hizmeti Alımı gerçekleştirildiğini ve yapılan ihale sonucu … AŞ ile sözleşme imzalandığını, diğer davalı … ‘ün hizmet alımı kapsamında sürücülük yaptığını, 2015/33785 İKN’li ihale doğrultusunda düzenlenen Ambulans Sürücülük Hizmeti Alımı Teknik Şartnamesi hükümleri dikkate alındığında hizmet alımı kapsamındaki araç sürücüsünün kusurunun tespit edilmesi halinde sorumluluk, yüklenici … AŞ’de olduğundan dava konusu olayda davalı idarenin sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafça istenilen maddi tazminat talebini kabul etmediklerini, manevi tazminatın söz konusu olabilmesi için ise Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddesinde öngörülen haksız fiilin koşullarının gerçekleşmiş olması gerektiğini, şu halde manevi tazminat istemi için gerekli olan haksız fiilin unsurları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, mahkemece kusur incelemesinin yaptırılması ve davacı eğer zarar görmüşse bunun davalının eylemiyle bir ilgisi olmayıp tamamıyla kendi ihmali sonucu olduğu hususundaki kanıtların incelenmesi gerektiğini beyan ile … AŞ’ne davanın ihbarına, usul ve yasaya aykırı mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, ücreti vekâlet ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, adı geçen davalının cevap dilekçesi sunmayıp, davalı vekilinin duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 19.06.2017 tarihinde davalı … idaresindeki davalı … ‘ne ait ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS sigortası bulunan … plakalı aracın Ege Üniversitesi Hastanesi önünde bulunan trafik ışıklı dönel kavşak içerisinde kendisine kırmızı ışık yanarken kavşağa girip seyrini sürdürürken aracının sağ ön kapı kısmına, sağından, Ankara caddesi yan yolu üzerinden gelen ve yeşil ışıkta geçerek kavşağa giriş yapan dava dışı sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısımları ile çarpması sonucunda motosiklet üzerinde yolcu konumunda bulunan davacı … ‘ ın yere düşerek olay mahallinde yaralanmasıyla neticelenen kazada, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşu üzerine etken hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından sonuçta atfı kabil kusurunun olmadığı anlaşılmış, her ne kadar mahkemece alınan 05/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı sürücünün ve davalı … ‘ün eşit oranda kusurlu olduğu belirtilmiş ise de Adli Tıp raporunda ve talimat yolu ile alınan bilirkişi kurulu raporunda davalı sürücünün kusursuz olduğunun belirtilmesi, davalının sevk ve idaresindeki aracın ambulans olması sebebi ile geçiş üstünlüğüne sahip olması, davacının soruşturma aşamasındaki beyanlarına göre davalının tepe lambası ve sirenleri açık bir şekilde kavşağa girdiği anlaşıldığından 05/07/2019 tarihli rapora itibar edilmeyerek, TBK’nun 49. maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiile başkasına zaran verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, kusur sorumluluğuna dayanan haksız fiilden kaynaklı tazminat davalarında kusurun kurucu unsur olduğu, davalı sürücü … idaresindeki … ‘ne ait … plakalı aracın meydana gelen kazanın oluşumunda kusuru olmadığı, hukuka aykırı fiili ispat edilemediğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, 19.06.2017 günü … idaresindeki … ‘ne ait … plakalı aracın, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş olup, meydana gelen kazada ambulans sürücü … ‘ün kusurundan kaynaklandığını, İlk derece mahkemesince alınan kusur bilirkişi raporlarında motosiklet sürücüsü … ‘na %100 kusur verildiğini, ancak bilirkişi raporunda tespit yapılırken ambulans sürücülerinin trafikteki dikkat ve yükümlülükleri görmezden gelinerek salt geçiş üstünlüğü olduğundan bahisle ambulans sürücüsü … ‘ün kusursuz olduğunun kanaatine varıldığını, trafikte acil uyarı sistemlerinin kullanılıyor olması ambulans sürücüsüne otomatik bir geçiş üstünlüğü sağlamadığını, yoldan geçiş için diğer sürücülerden izin istemesini sağlayacağını, bir ambulans kazasında ışık ve siren kullanılıyor olmasının ambulans sürücüsünün kazadaki sorumluluğunu hafifletmediğini, ayrıca trafikte ambulansın diğer araçlardan hiçbir farkı olmadığını, geçiş üstünlüğü yalnızca karşı taraftaki sürücü, izin verdiği takdirde kulanılabildiğini, trafikteki bütün trafik kurallarından ambulans sürücüsünün de sorumlu olduğunu, yasaların trafik kural ihlalleri konusunda ambulanslara hiçbir üstünlük vermediğini, olayda ambulans sürücüsünün, motosikletli olarak gelen … ‘nın hızı göz önüne alındığında duramayacağını veya fren yapması durumunda devrilip savrulabileceği öngörerek hareket etmesi gerektiğini, kaldı ki kaza tespit tutanağında da ambulans sürücüsü … ‘ün asli, motosiklet sürücüsü … ‘nın kusursuz olduğu kanaatine varıldığını, açıklanan tüm bu nedenlerle belirtilen kusur raporlarında kusur oranları haksız, hatalı ve kanuna olduğun, hatalı raporlara bağlı olarak karar veren ilk derece mahkemesinin işbu kararının kaldırılması ve yeniden karar verilmesini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 19/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel zarardan dolayı maddi ve manevi zararlarının kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısından, işleteninden ve sürücüsünden tahsiline yönelik tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
19.06.2017 tarihinde davalı … idaresindeki davalı … ‘ne ait ve davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS sigortası bulunan … plakalı aracın Ege Üniversitesi Hastanesi önünde bulunan trafik ışıklı dönel kavşak içerisinde kendisine kırmızı ışık yanarken kavşağa girip seyrini sürdürürken aracının sağ ön kapı kısmına, sağından Ankara caddesi yan yolu üzerinden gelen ve yeşil ışıkta geçerek kavşağa giriş yapan dava dışı sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin ön kısımları ile çarpması sonucunda motosiklet üzerinde yolcu konumunda bulunan davacı … ‘ ın yere düşerek olay mahallinde yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya dayanak teşkil eden kaza sebebiyle kazaya karışan araç sürücülerine atfı kabil kusur oranları yönünden dosyanın ilk olarak tek kişiden oluşan trafik bilirkişisine tevdi edildiği, trafik bilirkişisi tarafından tanzim edilen 05.07.2019 tarihli raporda, ambulans sürücüsü … ile davacının yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsü … ‘nın 4/8 eşit oranda kusurlu oldukları, üçüncü kişi ve kuruluşların kazada etken kusur niteliğinde davranışları olmadığından kusursuz oldukları rapor edilmiş, bu rapora taraf vekillerinin itirazları üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, ilgili kurumun 11/10/2019 tarihli raporunda, sürücü … ‘nın, sevk ve idaresindeki motosiklet ile meskun mahalde gece vakti seyri sırasında geldiği olay yeri ışıklı kavşakta tepe lambası açık sirenleri çalışır haldeki ambulansa ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu kurala uymadığı gibi kavşak şartlarına uygun olmayan hızıyla kavşağa girdiği sırada istikametine göre solundan gelen ve geçiş üstünlüğü hakkını kullanmakta olan ambulansın sağ yan kısımları ile çarpışmasıyla meydana gelen mevcut koşullardaki olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğu, sürücü … ‘ün, sevk ve idaresindeki tepe lambası açık sirenleri çalışır haldeki ambulans ile görev halinde olarak meskun mahalde gece vakti seyri sırasında geldiği olay yeri ışıklı kavşakta aracının geçiş üstünlüğü hakkını kullanarak kırmızı ışıkta geçiş yapıp geçişini bitirmekte olduğu sırada aracının sağ yan kısımları ile sağından gelen motosiklet ile çarpışmasıyla meydana gelen mevcut koşullardaki olayı önleme imkanı bulunmadığından kusursuz olduğu, sonuç olarak davaya konu kazanın meydana gelmesinde, sürücü … ‘nın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü … ‘ün kusursuz olduğu kanaatine varılmış, işbu rapora itiraz ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla talimat mahkemesi kanalıyla Karayolları Fen Heyetinden oluşan üçlü bilirkişi heyetine dosyanın tevdii ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda tarafların kusur oranlarının tespiti hususlarında rapor tanzim edilmesi istenildiği, üçlü bilirkişi heyetinin 26/02/2020 tarihli raporunda, … plakalı motosiklet sürücüsü … ‘nın sürücü belgesiz olduğu halde yönetimindeki motosiklet ile karayoluna çıkmakla, kavşağa yeşil ışık yanarken girmiş olmasına rağmen ambulansın görülür ve duyulur işaretini aldığında, bu araç sürücüsüne geçiş hakkını vermemekle, kavşağa girerken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, kavşağa 70-80 km hızla girmesinin etkisi ile aracını durduramayıp fren tedbirine dahi başvuramadan ambulansın sağ yan kesimine çarptığı olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı ambulans sürücüsü … ‘ün olayda kusursuz olduğu, davacı yolcu … ‘ın olayda kusursuz olduğu yönünde rapor tanzim edildiği, ATK’dan alınan bilirkişi heyet raporuyla örtüşen ve meydana gelen kazada davalı ambulans sürücüsünün kusursuz olduğuna ilişkin raporların olayın oluş şekline uygun, dosya kapsamıyla uyumlu mahiyette olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45‬ TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13.09.2020