Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2001 E. 2023/1227 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2001
KARAR NO : 2023/1227

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.11.2019
NUMARASI : 2018/1490 E. – 2019/1071 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.09.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.11.2019 tarih 2018/1490 E. – 2019/1071 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı bankanın … Şubesi ile dava dışı … Şti. arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ile Business Card Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’in sözleşmelere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, …’in 100.000-TL kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere BCH çek kredi hesabı ve kredi kartı borcundan sorumlu kefil olduğunu, iş bu dava 9579 no.lu BCH kredisinin anaparası olan 50.000-TL ile ticari kredi kartı borcunun anaparası olan 9.519.43-TL yönünden itirazın iptali talep edilmekte olduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ihtar sonrası davalı ve dava dışı borçlular aleyhine de İzmir 8. İcra Müd. 2015/16684 E. sayılı dosyasından takibe başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptali ile takibin 59.519.43-TL ve takip tarihinden itibaren takipte talep edilen oranda işleyecek faiz , bsmv, masraf ve vekalet ücreti yönünden devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davalı dava dışı asıl borçlu … Şti.nin ortağı iken 23.10.2012 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığını, ortaklıktan ayrılmasından sonra davacı banka tarafından dava dışı şirkete davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinin kapatılması ile muhtelif tarihlerde krediler kullandırılmıış olduğunu, ortaklıktan ayrıldığını bankaya bildirmiş olduğunu, imzalanan yeni sözleşmelerde imzası bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile dava dışı … Şti. arasında 16.03.0211 düzenleme tarihli 100.000.00TL limitli, 25.12.2013 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli 2 adet Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve 16.11.2011 düzenleme tarihli 10.000,00 TL limitli Business Card Üyelik Sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı ….16.03.2011 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini 100.000,00 TL, Business Card Üyelik Sözleşmesini 10.000.-TL Kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış ancak 25.12.2013 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini imzalamadığı, sözleşmelerin incelenmesi neticesinde bu kefalet türünün şahsi kefalet olduğu ve yasal mevzuat uyarınca usulüne uygun kefillikte bulunduğunun tespit edildiği, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden dosyaya sunulan cevabi yazıya göre mahkeme davalısı hisselerini dava dışı …’e devir ettiği ve neticede şirket ortaklığından ayrıldığı anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafından ortaklıktan ayrılma sebebiyle borçlu olunmadığı ve ayrıca kredi sözleşmesi borcunun kapatıldığı ve istem konusu edilen tutarın imza olmayan sözleşme borçlarına ilişkin olması nedeniyle sorumluluğun bulunmadığı bildirilmiş ise de yapılan inceleme neticesinde davalının şirket ortaklığından ayrılmasının şahsi kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davalının iş bu kredilerden dolayı müteselsil kefalet sorumluluğunun devam edeceği ve söz konusu kredilerden kaynaklı borçların ödenmemiş olması nedeniyle davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmediği, bu kapsamda davacı banka tarafından istem konusu edilen alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla talep edilmiş olduğu göz önüne alındığında davanın kabulü ile; İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/16684 esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın reddi ile borçlu/davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin 50.000,00 TL ve 9.519,43 TL aslı alacak olmak üzere toplam 59.519,43 TL asıl alacak üzerinden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren 50.000,00 TL BCH asıl alacağına yıllık %54, 9.519,43 TL ticari kredi asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26/3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, takip tarihinden itibaren işleyecek faiz üzerinden %5 BSMV’nin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline, söz konusu alacağın hesabın kat edilmesi neticesi davalı tarafa bildirildiğinden ve dava tarihi itibariyle davalının temerrüdü dosya kapsamından sabit görüldüğünden hüküm altına alınan alacağın %20’si olarak hesaplanan 11.903,88 TL icra inkar tazminatının İİK’nun madde 67 son gereği davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davalının İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/16684 E. Sayılı takibine konu borçtan sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, Mahkemece kabul edildiğinin aksine davalının ortaklıktan ayrılmasına rağmen şahsi kefaletinin devam etmesi banka kredi sözleşmesinde şahsi kefalet hukuka aykırı olarak düzenlendiği için mümkün olmadığını, davalı evvelce dava dışı asıl borçlu şirket … Şti.’ nin ortağı iken 23.10.2012 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığını, davalının 23.10.2012 tarihinde ortaklıktan ayrılmasından sonra davacı banka tarafından dava dışı şirkete müvekkilin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmesinin kapatılması ile muhtelif tarihli krediler kullandırıldığını, takdir edileceği üzere genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmenin bağlı olduğu tüm risklerin kapatılmamış olması halinde davacı bankanın dava dışı şirkete başkaca bir banka ürünü sunmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu risk ödenmek sureti ile bertaraf edildiğini, borcun ödenmesinden sonra dava dışı şirkete kullandırılan krediler için ise yeniden sözleşme yapıldığını, davalının ortaklıktan ayrıldığının da davacı bankaya bildirildiğini, davacı banka tarafından müvekkilin imzasının bulunduğu sözleşmeden doğan tüm risklerin tahsil edildiğini, dava dışı asıl borçlu şirkete yeniden kredi kullandırıldığını, bu sözleşmede de davalının imzasının bulunmadığını, davacı banka tarafından 16.03.2011 tarihli sözleşmenin bir cari hesap sözleşmesi gibi kabul edilip müvekkilin imzası bulunmayan sözleşmelerde de dahil olmak üzere tüm borçtan sorumlu tutulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı yanca 17.05.2019 tarihli alacak devir sözleşmesi ile dava konusu alacağın temlik alan … Anonim Şirketi’ne devrolunduğu, taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür.
İDM tarafından taraf delillerinin toplanıldığı, davaya dayanak teşkil eden banka kayıt ve defterlerinin yerinde incelemeli olarak bilirkişiye tevdii edildiği, İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/16684 Esas sayılı dosyasının getirtildiği, işbu dosyada İzmir 5. ATM’nin 2015/1309 D.İş Esas ve 2015/1309 karar sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz istemine binaen takibin başlatıldığı, alacaklısının davacı, borçlularının … ile dava dışı … ve … Şti olduğu, toplam 149.661,64 TL üzerinden takibin başlatıldığı ancak açılan davanın davalı yönünden kefalet limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlı takibin istenildiği ve bu tahsilatın tahsilinde tekerrür olmamak üzere tahsili ile talep edildiği, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Dosyanın bilirkişiye verilen yerinde inceleme yetkisi ile uzman bankacı bilirkişiye tevdii edildiği, alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya ve denetime elverişli mahiyette dosya kapsamı ile uyumlu içerikte tanzim edildiği, işbu bilirkişi raporunun hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı banka tarafından dava dışı … Şti. ne 16.03.2011 düzenleme tarihli 100.000.00-TL limitli, 25.12.2013 düzenleme tarihli 500.000.-TL limitli iki adet Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi ve 16.11.2011 düzenleme tarihli 10.000.-TL limitli Business Card Üyelik Sözleşmesi imzalandığı, davalının 16.03.2011 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini 100.000.-TL Business Card Üyelik Sözleşmesini 10.000.-TL kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzasının yer aldığı, 25.12.2013 düzenleme tarihli 500.000.-TL limitli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığı, sözleşmelere istinaden dava dışı şirkete nakdi krediler kullandırıldığı, ticari kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığı ve çek karnesi verildiği, kredilerin riske girmesi üzerine kredi hesapları kat edilerek dava dışı borçlular ve davalıya ihtarname keşide edilerek davalının 26.10.2015 tarihi itibariyle temerrüdünden söz edilebileceği, ihtar sonrası alacağın tahsili için dava dışı borçlular ve davalı aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/16684 E sayılı dosyasından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile takibe girişildiği, davalının şirket ortaklığından ayrıldığı, kefaletinin bulunduğu kredilerin ödendiğini beyanla borca ve faize itiraz ederek takibin durdurulduğu, Karşıyaka 6. Noterliğinin 10.10.2012 tarih ve 16518 yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile dava dışı şirketteki hisselerini davalının …’e devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı, davaya ve takibe konu 9579 no.lu BCH dayanağının davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı 16.03.2011 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi olup, sözleşmede şahsi kefaletinin yer aldığı, davaya ve takibe konu şirket kredi kartının davalının 10.000-TL kefalet limitli olarak imzaladığı 16.11.2011 tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesine istinaden verilmiş olduğu, davacı yanca davalının kefalet imzasının bulunduğu sözleşmelere dayanan krediler yönünden takibe girişildiği, davalının şirket ortaklığından ayrılmasının şahsi kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, iş bu kredilerden dolayı müteselsil kefalet sorumluluğunun devam ettiği, 25.11.2015 takip tarihi itibariyle 9579 No.lu BCH 50.662.07-TL asıl alacak 2.720.97-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi, 136.05-TL faizin % 5 gider vergisi 53.519.09-TL toplam kredi kartı 9.519.43-TL asıl alacak 361.31-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi 18.06-TL faizin % 5 gider vergisi 9.898.80-TL toplam 63.417.89-TL toplam banka alacağından davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu, bu nedenle davalının 9579 no.lu BCH tan dolayı 50.000.-TL, kredi kartından dolayı 9.519.43-TL asıl alacaklar üzerinden itirazın iptali ile takibin devamını talep edilmekle takip tarihi itibariyle 50.000.00-TL 9579 no.lu BCH asıl alacağı 9.519.43-TL kredi kartı asıl alacağı, 59.519.43-TL banka alacağından davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile, İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2015/16684 esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın reddi ile borçlu/davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin 50.000,00 TL ve 9.519,43 TL aslı alacak olmak üzere toplam 59.519,43 TL asıl alacak üzerinden takibin aynen devamına, takip tarihinden itibaren 50.000,00 TL BCH asıl alacağına yıllık %54, 9.519,43 TL ticari kredi asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26/3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, takip tarihinden itibaren işleyecek faiz üzerinden %5 BSMV’nin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline, hüküm altına alınan alacağın %20’si olarak hesaplanan 11.903,88 TL icra inkar tazminatının İİK madde 67 son gereği davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf istemi bu nedenle yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 4.065,77 TL’den peşin alınan 3.393,01 TL’nin mahsubu ile bakiye 672,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzeride bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.