Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2000 E. 2023/1267 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2000
KARAR NO : 2023/1267

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.09.2019
NUMARASI : 2017/844 Esas 2019/829 Karar
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 22.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2023
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.09.2019 tarih 2017/844 Esas 2019/829 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalı kooperatifin 30.06.2017 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 4-5-6-7 maddelerindeki kararlar ile kooperatif arsasının kat karşılığı verilmesi veya kısmen kat karşılığı verilip bir kısmının satılması ya da kredi amaçlı ipotek ve rehin verilmesi, bununla ilgili asgari ve azami oran ve bedellerinin belirlenip bu konularda yönetim kuruluna yetki verilmesi yönünde kararlar alındığını, ancak bu toplantının usul ve yasaya uygun çağrı yapılmaması nedeniyle alınan kararların geçersiz olduğunu ve iptalinin gerektiğini, kooperatifin 37 ortağı bulunduğundan bu yönde 24 ortağın oy kullanması gerektiğini, toplantıya 14 ortağın katıldığını, 12 adet vekalet ile oy kullanıldığını, bu ortakların kooperatife borçlu olup olmdıklarının ve vekaletnamelerin usulüne uygun düzenlenip düzenlenemediğinin anlaşılamadığını, 35 olan ortak sayısının genel kurulda 37’e yükseldiğini, yeni ortakların hangi şartlarda alındığının anlaşılamadığını, ek ödeme kararının alınabilmesi için ortakların 4/5’nin oyunun gerektiğini, buna rağmen genel kurulda her ortaktan 18 ayda 200.000,00 TL tahsil edilmesi yönünde karar alındığını, gündemin 7. maddesiyle aylık 400,00 TL aidat toplanmasına karar verildiğini, bu tutarın genel yönetim giderleri için gereksiz ve fahiş olduğunu, alınan kararların ana sözleşmeye, Kooperatifler Kanununa ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 30.06.2017 tarihli genel kurul çağrısının açıkça usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle genel kurulun tümden iptaline, bu talep yerinde görülmezse genel kurul kararlarından 4-5-6-7 maddelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacıların kooperatif genel kurul kararıyla istifa eden kooperatif üyeleri yerine verdikleri taahhütnameler gereğince kooperatife katılan kişiler olduklarını, davacılardan … tarafından 10.04.2011 tarihli genel kurul kararı gereği verilmesi gereken taahhütnamenin dahi verilmediğini, Kooperatifler Kanunu 18. Md gereğince tanzim edilen bir üyelik senedinin bulunmadığını, dolayısıyla davacıların Kooperatifler Kanunu gereğince kooperatif üyesi olmadıklarını, 30.06.2017 tarihli genel kurul kararının hukuka ve usule uygun olduğunu, kooperatif üyelerine genel kurul çağrısının usulüne uygun olarak gönderildiğini, alınan kararların ana sözleşmeye ve yasaya iyi niyet kurallarına uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif kayıtlarına göre davacıların kooperatif ortağı oldukları, sadece davacılardan … ile …’in tek bir paya müşterek olarak ortak oldukları, bu payı …’in temsil ettiği, bu durumda genel kurul kararının iptaline ilişkin davanın da … tarafından açılabileceği, kooperatifin 37 ortağının bulunduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 45. maddesiyle ana sözleşmenin 33. maddesine göre genel kurul toplantısının yapılabilmesi için kayıtlı ortaklarının en az 1/4’nün hazır bulunmasının gerektiği, buna göre 10 ortağının hazır olmasının genel kurulun yapılabilmesi için yeterli olduğu, toplantıda 14 ortağın bizzat, 12 ortağın vekaleten temsil edildiği, toplantının 26 ortağın katılımıyla gerçekleştiği, toplantı nisabının fazlasıyla sağlandığı, tüm kararların oybiriğiyle alındığı, davacıların genel kurula katılıp olumsuz oy kullansalar bile dava konusu kararların 5 olumsuz oya karşılık 26 oyla alınmış olacağı, davacıların dava konusu genel kurul toplantısına katılmadıkları, Kooperatifler Kanunu’nın 53. maddesi ile ana sözleşmenin 38. Maddesi gereğince genel kurul toplantısına katılmayan davacıların iptal davası açımayacakları, davacıların dava konusu genel kurul toplantısına usulüne uygun şekilde çağrıldıklarını kanıtlama yükümlülüğünün davalı kooperatife ait olduğu, bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, gündemin 4, 5 ve 7 maddesinde alınan kararların yasa ve ana sözleşme hükümleri ile iyi niyet esaslarına aykırı olmadığı, kooperatifin 28.06.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 30.06.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 5. maddesiyle alınan kararla iptal edilmesinin kararlaştırıldığı, bu kararın zaten ortadan kalktığı, gündemin 6. maddesinde alınan kararın kooperatifin amacı ile bağdaşmadığı, ancak 28.06.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 30.06.2017 tarihli genel kurulun 6. maddesiyle alınan kararın da ortadan kalktığı; dosyaya sunulan gönderi takip listelerinden taahhütlü mektup gönderilerinin davacı … ve …’e 02.06.2017 tarihinde, diğer davacılara 01.06.2017 tarihinde teslim edildiği, böylece davalı kooperatifin davacıların tamamına çağrı yazılarını gönderdiğinin tespit edildiği, dava dilekçesinde davacılar vekilinin müvekkillerinin bir kısmına genel kurul çağrısının yapıldığını kabul ettiği, taahhütlü mektuplara ilişkin gönderi takip formunda davacılara gönderilerin teslim edildiğinin ortaya konulmuş olması ve davacı vekilinin de dava dilekçesinde bir kısım müvekkillerini çağrının gönderildiğini kabul etmiş olmasının PTT gönderilerini doğruladığı, böylece tüm davacılara 30.06.2017 tarihli genel kurul çağrı evraklarının gönderilip teslim edildiği, buna rağmen davacıların iptalini istedikleri genel kurula katılmadıkları sonucuna varıldığı, davacıların dava konusu 30.06.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali konusunda dava açma hakkına sahip olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, müvekkilinin 12.06.2017 tarihli ihtarname ile usulüne uygun çağrıda bulunulmadan yapılacak olan 30.06.2017 tarihli genel kurul toplantısının usul ve yasalara aykırı olacağını davalı kooperatife bildirdiklerini, ana sözleşmenin 27. maddesi ve kooperatifler kanunu gereğince, taahhütlü mektupla toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok 2 ay içinde toplantının gün ve saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesi gerektiğini, ayrıca çağrıda birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde yapılması gereken 2. toplantının tarihi, saati ve yeri açıklanarak yeni bir bildirime gerek kalmaksızın bir defada ortaklara duyurulmasının zorunlu olduğunu, iki toplantı arasında en az 7 gün en fazla 30 gün bulunması gerektiğini, bu koşullarda ve bu çağrı şekli ile genel kurul yapılmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın dosyaya ibraz ettiği gönderi takibi belgelerinin internet çıktısı olduğunu, usulsüz olarak gönderdikleri tebligatların müvekkillere tebliğ edildiğine dair PTT evrak asıllarının dosyaya ibraz edilmediğini, sunulan belgelerde kime ne şekilde, nerede teslim edildiğinin yazılmadığını, alıcı adresinin dahi bulunmadığını, geçen genel kurulda 35 ortak var iken bu genel kurulda 37 ortak olduğunun hazirun cetvelinde bildirildiğini, yeni ortakların kooperatife hangi koşullarda alındığı ve eşitlik-denklik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin de taraflarınca bilinemediğini, iptali istenen gündemin 4. 5. 6. ve 7. maddelerinde alınan kararların usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilleri tarafından benimsenen yöntemin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, bu doğrultuda ihale açılması gerektiğini, Kooperatifler Kanunun 51. maddesinde kooperatif varlığının sonlandırılması veya taşınmazın satışı söz konusu olur ise mevcut ortak sayısının en az 2/3’ünün oyu gerektiğini, hazırun cetvelinde 37 kayıtlı ortağın bulunduğunu, bunlardan 14’ünün toplantıya katıldığını, 12 adet vekalet kullanıldığını, katılan ortakların kooperatife borcu olup olmadıkları sunulan vekaletnamelerin usulüne uygun olup olmadığının anlaşılamadığını, ayrıca anahtar teslim kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması halinde kooperatif ortaklarına ilave yük yüklenmeyeceğini, ortakların şahsi sorumluluğunun ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı kanunun 42. maddesine göre ise genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir. Kanunu’nun 46/son maddesi ve anasözleşmenin 41. Maddesine göre gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyiniyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.
Davacılar tarafından davalı kooperatifin 30.06.2017 tarihli olağan genel kurulu toplantısının üyelere usulüne uygun çağrı yapılmadan gerçekleştirildiğini, gündemin 4., 5., 6. ve 7. maddelerinde alınan kararların ana sözleşmeye, Kooperatifler Kanununa ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek 30.06.2017 tarihli genel kurulun tümden iptaline, bu talep yerinde görülmezse genel kurul kararlarından 4. 5. 6. ve 7. maddelerinin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı kooperatif vekilince dosyaya sunulan PTT gönderi takip belgelerinin incelenmesinde, davacılar …, …, … ve …’e 01.06.2017 tarihinde, davacılar … ve …’e 02.06.2017 tarihinde toplantı çağrı kağıtlarının tebliğ edildiği, dava dilekçesinde de bir kısım davacılara tebligat yapıldıklarının kabul edildiği, ancak davacıların toplantıya katılmadıkları anlaşılmaktadır. İptali istenen genel kurul toplantı toplantısında toplantı ve karar nisabının sağlandığı da tespit edilmiş olmakla, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin olarak alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacıların yaptığı giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2023