Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1936 E. 2023/1015 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1936
KARAR NO : 2023/1015

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2018/401 Esas 2020/366 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.07.2023

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.07.2020 tarih 2018/401 Esas 2020/366 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalıların borçlu ve kefil olarak tarf olduğu davacı aracılığı ile dava dışı banka nezdine kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine banka ile davacı arasındaki anlaşama gereği borcun davacı tarfından ödendiğini, davacının bankaya halef olduğunu, ödediği borç miktarı nispetinde davalıların borçtan sorumlu olduğunu, borçun tahsili istemi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe haksız yere itiraz edildiğini, belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, kullanılan kredilere teminat olarak dava konusu gayrimenkul üzerinde başkaca birden fazla ipotek olduğunu, davaya konu kredinin ödenmesine ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, davacı tarafından yapılan takiplere ilişkin açılan davaların halen derdest olduğunu, davacı yanın kredilerin hukuki süreçleri sonlanmadan davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurmuş olmasının aynı borcun müteselsil tahsiline yol açmasına neden olacağını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı …’ın ortağı olduğu davacı kooperatifin kefaletiyle … Bankası … Şubesi’nden 02/07/2009 tarihinde 25.000-TL işletme kredisi kullandığı, kredinin kullanımı sırasında diğer davalı …’ın müşterek ve müteselsil olarak kefil olduğu ve taşınmazını krediye teminat olarak ipotek verdiği, davalı … tarafından taksitlerin zamanında ödenmemesi üzerine icra takibine başlandığı, 13/06/2018 itibariyle borç miktarının kredi taksitleri ve icra ödemeleri bakiyelerinden oluşan miktarın 19.305,88-TL ve 39.767,90-TL faiz olmak üzere toplam 59.073,78-TL olduğu, 13/06/2018 – 14/08/2018 tarihleri arasındaki 997,47-TL faiz de ilave edildiğinde 14/08/2018 tarihi itibariyle alacak miktarının 60.071,25-TL olduğu, belirtilerek; asıl alacak miktarı yönünden taleple bağlı kalınmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı yanın aynı kredi alacağı için başlattığı icra takibine yönelik yapılan itiraz nedeniyle İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/616 E. – 2015/742 K. sayılı dosyası gereği yapılan yargılama neticesi davalıların davacı alacaklı yana olan kredi borcunun asıl alacak kısmının 6.242,92-TL olduğu yönünde karar verilmesi üzerine dosyaya konu takipte 19.305,88-TL asıl alacak ve buna uygulanan faiz üzerinden takip başlatıldığını, davalıların asıl borcunun hesaplanan miktar olmadığını, dosyaya ciddi oranda ödeme yapıldığını, faiz miktarının da talep doğrultusunda olmadığını, rapora itirazların dikkate alınmadığını, bilirkişi raporlarının birbirinden farklılık içermesi ve çelişik olduğunu, borcun kaynağına dair davacı tarafından açıklama yapmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını alep etmişlerdir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif kredi sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili amacı ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişin talebin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Davacı ile asıl borçlu davalı … arasında imzalanmış bulunan davaya konu 02/07/2009 tarih ve 25.000,00-TLbedelli kredi sözleşmesine diğer borçlular …’ın da müteselsil kefil sıfatı ile taraf olduğu ve maliki bulunduğu taşınmaz üzerine davacı lehine 100.000-TL bedelli ipotek tesisi edildiği, sözleşme çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için davalılara hesap kat ihtarı gönderildiği anlaşılmaktadır.
3. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, asıl borçlu davalı ile diğer borçlu davalı yönünden temel ilişkinin varlığının ispatlanmasına, davacının kredi sözleşmesine dayalı takibe konu alacağının sözleşme hükümlerine uygun olarak tespit edilmesine, tespit edilen borcunun ödendiğini gösteren her hangi bir delil sunulmamasına, kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olan ve aynı zamanda asıl borçlunun borçlarına karşılık taşınmazı üzerine ipotek tesis edilen …’nın kefaletinden kaynaklı borçlarının ipotekle teminat altına alınması söz konusu olmadığından aleyhine ipotek borçlusu sıfatıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla aleyhine genel haciz yoluyla ayrı takip yapılmasının mümkün olmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 3.257,30-TL’den peşin alınan 814,32-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.442,98-TL’nin davalı …’dan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …’ın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 07.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.