Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1925 E. 2023/1071 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1925
KARAR NO : 2023/1071

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2020
NUMARASI : 2018/490 Esas 2020/397 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.07.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.09.2020 tarih 2018/490 Esas 2020/397 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalının, müvekkilinin eski eniştesi olduğunu, davalının oğlu … ile müvekkilinin kuzen olduklarını, davalı ve oğlu …’ın İzmir Balçova’daki “…”in sahipleri olduğunu, müvekkili ile …’in ihtiyaçları olduğunda birbirlerine birkaç kez çek alıp verdiklerini, verdikleri bu çeklerin miktarlarının genelde 20.000,00-TL, 30.000,00-TL, 50.000,00-TL civarında olduğunu, 100.000,00-TL’yi geçmediğini, bu esnada … ‘in aralarındaki samimiyet nedeniyle müvekkilinin işyerine ve evine rahatça girip çıktığını, zamanla …’ın işlerinin iyiye gitmemesi ve babasından dolayı bazı karanlık işlere bulaşması sebebiyle, müvekkilinin … ile çek alıp vermeyi kestiğini, bu sebeple anlaşmazlığa düştüklerini, 13.04.2018 tarihinde gerek …bank Balçova Şubesinden gerekse müvekkilinin muhasebecisinden gelen aramalar ile, …bank Çankaya Şubesinden 8957900 çek numaralı 1.650.000,00-TL bedelli ticari nitelikteki çekin davalı … tarafından takasa verildiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin müteahhitlik yaptığını, bu zamana kadar 1.650.000,00-TL bedelli bir iş yapmadığını, bu değerde gayrimenkul satın almadığını, bu kadar yüksek bedelli bir çeki keşide etmediğini, kimseden almadığını, çek üzerindeki yazıların müvekkiline ait olmadığını, muhtemelen davalının oğlu …’in müvekkili ile samimi olduğu dönemde sezdirmeden çek yaprakları alınıp doldurulmuş olduğunu, bununla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, sözü edilen çek dışında davalının …bank Balçova Şubesi’nin … hesap numaralı, 91143, 276671 ve 783190 numaralı boş çeklerin de elinde olduğunu söyleyerek müvekkiline göz dağı verdiğini iddia ederek, lehtarı …, keşidecisi … olarak gözüken, 8957900 çek numaralı, 1.650.000,00-TL bedelli, …bank Balçova Şubesine ait çek ile yine …bank Balçova Şubesine ait 91143, 276671 ve 783190 numaralı boş çekler ile ilgili davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu çekin bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla davacı tarafından müvekkiline verildiğini, çekteki imzanın davacıya ait olduğunu, TTK’nın 818/1-c maddesi yollaması ile çeklerde uygulanması gereken 680. md hükmüne göre borçlusu tarafından imzalı boş bir çekin düzenlenip verilmesinin yasal olarak mümkün olduğunu, imzalı boş çekin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu usulen kanıtlanmadıkça geçerli bir kıymetli evrak niteliğinde olduğunu, açığa düzenlenmiş çekin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasında bulunan tarafın bu yöndeki iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini, dava konusu olayda ispat külfetinin davacıda olduğunu, tanık dinletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını, davacının çek yapraklarının çalındığından bahisle önceden yaptığı herhangi bir müracaatın olmadığını, basiretli bir tacir gibi davranıp bankaya çeklerin kaybolduğu hususunda talimat vermesi ve çeklerin iptali için gerekli müracaatı yapması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İzmir CBS’nin 2018/49171 sayılı dosyasında şüpheli … (eldeki davada davalı) hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, resmi belgede sahtecilik, birden fazla kişi ile birlikte tehdit, dolandırıcılık, bedelsiz senedi kullanma, güveni kötüye kullanma, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, başkasının bir malın teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma suçuna teşebbüs suçlarından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği; İzmir 24. İcra Müd’nün 2018/9014 sayılı dosyasında alacaklı-davalı … tarafından, borçlu-davacı … aleyhine 1.864.758,15 TL’nin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 13.04.2018 tarihli 1.650.000,00 TL bedelli 1 adet çek olduğu, takibin halen derdest olduğu; davacı asilin 10.09.2020 tarihli celsede dava dilekçesinde bahsi geçen … Bank Balçova Şubesine ait 3 adet ve dilekçede boş ticari çek olarak bahsedilen çeklerin kendileri tarafından kaybedildiğini, çeklerin kaybedildiğinde boş ve imzasız olduğunu, dava konusu edilen 1.650.000,00 TL bedelli çekin de söz konusu bu çekler ile birlikte kaybedildiğini, ancak o çekte kaybedilmeden önce imzanın mevcut olduğunu, kendilerinin bu çeklerin de davalı elinde bulunduğu düşüncesi ile talepte bulunduklarını, ancak bu zamana kadar boş çekler ile ilgili herhangi bir talep ve icra takibi yapılmadığını beyan ettiği, çekte bulunan imza ile ilgili davacı tarafın herhangi bir itirazının söz konusu olmadığı, davacının söz konusu iddiasını usulüne uygun yazılı deliller ile kanıtlaması gerektiği, ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğu, ancak davacı tarafın dava konusu edilen çekin davacının rızası hilafına davalının eline geçtiği, çekin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu, çekin bedelsiz olduğu iddialarını kanıtlayamadığı, savcılık soruşturmasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verildiği, davacı tarafça bunun yanında dava dilekçesinde 3 adet boş ve imzasız çek yönünden de talepte bulunulduğu, bu belgelerin kambiyo senedi vasfında olmadığı, karar tarihi itibariyle ibraz edilmediği ve bu belgeler ile ilgili herhangi bir icra takibinin de söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, mahkemece konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, dava konusu çek bedeli olan 1.650.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davanın, …bank Çankaya Şubesinin 8957900 numaralı çeki ile dava dilekçesinde belirtilen 91143, 276671, 783190 numaralı çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine yönelik icra takibinden önce bedelsizlik nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğunu, davalının savcılık dosyasındaki ifadelerinde çeki kendisinin doldurduğunu ikrar ettiğini, müvekkili ile davalı arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığını, dava konusu çeklerin bedelsiz olduğunu, dava konusu çeklerden 8957900 numaralı çekin davalı tarafından üzerine 1.650.000,00-TL rakam yazılarak ve geri kalan kısımların da tamamı davalı tarafından doldurulmak suretiyle icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin davalıla hiç bir borcunun bulunmadığını, davalının müvekkilinin yazısının kötü olduğunu ve çekin nasıl doldurulacağını bilmediğini söylemesi üzerine kendisinin doldurduğuna dair iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin inşaat firması sahibi olduğunu, hayatında ilk defa çek doldurmadığı gibi yazısının kötü olduğuna dair beyanda bulunmasının mümkün olmadığını, davalının hiç bir iş yapmadığını, vergi levhasının dahi bulunmadığını, buna rağmen davalının 1.650.000,00 TL’lik bir alacağa nasıl kavuşmuş olabileceğini ispat etmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, …bank Çankaya Şubesine ait 8957900 numaralı 13.04.2018 keşide tarihli 1.650.000,00 TL bedelli çekin davacının elinden rızası dışında çıktığı ve çek üzerindeki yazıların davacının eli ürünü olmadığı, ayrıca …bank Balçova Şubesine ait 91143, 276671 ve 783190 numaralı boş çeklerin de yine davacının rızası dışında elinden çıktığı iddiasıyla, dava konusu çekler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafça davacının keşidecisi olduğu, açığa imza atılan ve rızası dışında davacının elinden çıkan çekin imza dışındaki yazılı kısımlarının sonradan doldurularak davalı tarafça takasa verildiği; yine boş olarak davacının elinden çıkan üç adet çek nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafça, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği, davacının çek yapraklarının çalındığından bahisle herhangi bir müracaatının bulunmadığını, bankaya çeklerin kaybolduğunu bildirmediğini ve çeklerin iptalini sağlamadığını savunmuştur. Dava tarihinden sonra 20.07.2018 tarihinde davalı … (lehtar) tarafından davacı (keşideci) aleyhine İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9014 E. Sayılı dosyasında 13.04.2018 keşide tarihli 1.650.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklıya ait olup, alacak ilişkisi kambiyo senedinden kaynaklanıyorsa senede karşı senetle ispat kuralı gereği borçlu tarafından, aynı mahiyette bir belgeyle borçlu olunmadığının ispatlanması gerekmektedir. Davacı vekili, müvekkili ile davalının oğlu olan (dava dışı) …’in ihtiyaçları olduğunda birbirlerine çek alıp verdiklerini, … ‘in kuzen olmaları ve aralarındaki samimiyet nedeniyle müvekkilinin işyerine ve evine rahatça girip çıktığını, daha sonra aralarının bozulduğunu, dava konusu 1.650.000,00-TL bedelli çekin de davalının oğlu …’in müvekkili ile samimi olduğu dönemde sezdirmeden çek yapraklarının alınıp doldurularak oluşturulduğunu, bununla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını iddia etmiştir.
Bu durumda, dava konusu çeklerdeki imzaların davacı tarafça inkar edilmemiş olmasına, keşideci konumunda olan davacının dava konusu çekler nedeniyle davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını senetle ispatlayamamış olmasına, davalı hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, resmi belgede sahtecilik, birden fazla kişi ile birlikte tehdit, dolandırıcılık, bedelsiz senedi kullanma, güveni kötüye kullanma, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, başkasının bir malın teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma suçuna teşebbüs suçlarından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45‬ TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.07.2023