Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/192 E. 2023/14 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/192
KARAR NO : 2023/14

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.05.2019
NUMARASI : 2017/1034 E. – 2019/595 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.01.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.05.2019 tarih 2017/1034 E. – 2019/595 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin rent a car işinde uğraşmakta olduğunu ve günlük olarak araçlar kiraladığını, davalı … Sigorta Şirketinin … acentesi aracılığı ile diğer davalı … Sigorta şirketi tarafından müvekkilinin araçlarının sigortalandığını, müvekkiline ait … plakalı aracın 30.01.2017 tarihinde; … plakalı aracın ise 19.01.2017 tarihinde pert kaskosunun yapıldığını, bu araçlardan … plakalı aracın 05.05.2017 tarihinde, … plakalı aracın ise 22.06.2017 tarihinde gerçekleşen kazada ağır hasar aldığını ve perte çıktıklarını, davalı acentanın müvekkilinin rent a car işi yaptığını bilmesine rağmen bu poliçeyi müvekkiline teklif etmesinin kötü niyetli olduğunu, rizikonun doğumundan sonra kasko poliçesinin sadece operasyonel kiralamalar için geçerli olduğu, bu poliçenin teminat altına aldığı araçların en az bir yıl süre ile kiralanan araçlara ilişkin olduğu, poliçenin 2. maddesinin “Muafiyetler” kısmında sigorta altına alınan aracın rent a car işinde kullanılamayacağının belirtildiği belirtilerek ödeme yapılmadığını, TTK’nın l423. Maddesi uyarınca aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, müvekkilinin esaslı hataya düşürüldüğünü, müvekkilinin … plakalı aracın perte çıkmasından dolayı yaklaşık 55.000,00 TL, … plakalı aracın perte çıkmasından dolayı ise yaklaşık 52.000,00 TL zararının oluştuğunu, bu araçları kiralayamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, … plakalı aracın perte çıkması nedeniyle 500,00 TL ile … plakalı aracın perte çıkmasından dolayı 500,00 TL değer kaybı bedelinin davalılardan tahsiline, araçların çalışamamasından dolayı dava sonuna kadar geçen süre boyunca günlüğü 130,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00’er TL kazanç kaybının yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili, görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, diğer davalı sigorta şirketinin acentası olarak işlem yapan müvekkili şirketin bu davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının ancak kasko poliçesi çerçevesinde taleplerini ileri sürebileceğini, davacı tarafın değer kaybı ve kazanç kaybını kazadaki karşı taraf araç sigortacısından talep etmesi gerektiğini, avrıca diğer davalı … Sigorta Şirketi tarafından ileri sürülen savunmaların lehlerine olanlarının da aynen ileri sürüldüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, kısmi dava ikame edilmesi gerekirken belirsiz alacak davasının açılmasında hukuki yararın mevcut olmadığını, davacının iradesinin fesata uğradığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, TTK’nın 1432/2 maddesine göre aydınlatma açıklamasının yapılmaması halinde sigortalının 14 gün içinde poliçeye itirazının gerektiğini, davacının basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gerektiğini, davacının prim oranının düşük olması nedeniyle araçların kısa süreli kiralandığını gizlediğini, kısa süreli kiralamalar için uygulanan kasko poliçe tarifesinin farklı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere belirlenecek tazminat tutarında poliçede yer alan özel şartların uygulanması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa kazanç kaybı teminatının verilmediğini, kazanç kaybı talebinin reddinin gerektiğini, müvekkili şirket iskontoları dikkate alınarak aracın onarım bedeli ile rayiç bedelinin tespit edilmesi ve onarım bedelinin rayiç bedelinin %60’ından fazlasına denk gelmesi gerektiğini, muaccel olan sigorta tazminatının ancak bütün rehinli alacaklıların rızası ile malike ödenebileceğini, … plakalı aracın üzerinde dava dışı … Bankası A.Ş.’nin rehni bulunduğunu, … plakalı aracın karışmış olduğu kazada karşı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında … plakalı aracın 19.01.2017 – 2018 tarihleri arasında 164002017 nolu poliçe ile davalı sigorta şirketi nezdinde pert kasko poliçesi, dar kasko sigortalısı olduğu; … plakalı aracın 30.01.2017 – 2018 tarihleri arasında 173008317 nolu poliçe ile davalı sigorta şirketi nezdinde pert kasko poliçesi dar kasko sigortalısı olduğu, kaza tarihlerinin sigorta teminat süresi içinde olduğu, poliçe üzerine bakıldığında “dar kasko” ibaresinin 16 punto büyüklüğünde harflerle yazıldığı ve poliçe hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigorta şirketinin, sigorta poliçesini davacı yana verdiği ve davacı yanın, poliçeyi teslim almasından itibaren 14 gün içinde poliçeye itiraz etmediği, sigorta poliçesinden haberdar olduğu, poliçedeki hükümler dikkate alınmak suretiyle iş bu kasko sigorta sözleşmeleri nedeniyle sigorta şirketinin “muafiyet hükmü dikkate alınarak” araç başına hasarın %20’sini ödemekle sorumlu olabileceği ve bu miktarların da … plakalı araç için 30.000,00 TL x %20 = 6.000,00-TL, … plakalı araç için 36.500,00 x %20 = 7.300,00 TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın kısmen kabulüne ve sigorta dar sigorta poliçesi olarak dikkate alınmakla, davacının kazanç kaybına yönelik davasının reddine, davalı … Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. yönünden açılan davada ise davalı şirketin … Sigorta A.Ş.’nin acentası olduğu, bu sıfatı nedeniyle kasko poliçesinden kaynaklanan taleplere dair davacı tarafından davalı … Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’ye husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile … plakalı araca yönelik 6.000,00-TL’nin 14.06.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … Sigorta A.Ş.’den, … plakalı araca ilişkin 7.300,00 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den 14.07.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, sigortanın dar sigorta poliçesi olduğu dikkate alınarak davacının kazanç kaybına yönelik talebinin reddine, davalı … Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. yönünden açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesince dava konusu araçlara ait poliçelerin dar kasko olduğu değerlendirilerek muafiyet hükmünü dikkate alınmasının hatalı olduğunu, sigortacı ve acentesinin aydınlatma yükümlülüğü kapsamındaki hususları sigorta ettirene yazılı olarak bildirmeleri gerektiğini, yeterli bilgiye sahip olunmadığı takdirde sigorta ettirenin hiç hesapta olmayan sonuçlarla karşılaşacağını, müvekkilinin araçları için teklif edilen ve olası rizikonun gerçekleşmesi halinde zararın giderilmesini kapsadığı söylenilen dava konusu sigorta poliçelerinin müvekkilinin işinin niteliğine uymadığını, sigortacının aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, mahkemece dosyadaki delil ve belgeler yeterince incelenmeden sigortanın dar sigorta poliçesi olduğu gerekçesiyle kazanç kaybı isteminin reddine karar verildiğini, oysa dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere perte çıkan araçların bedellerini istediklerini, poliçenin 2. maddesinde yer alan Muafiyet Bilgileri başlığı altında poliçenin kapsamının düzenlendiğini, bu maddede ‘sigorta altına alınan aracın rent a car işinde kullanılamayacağının belirtildiğini, müvekkilinin rent a car işini yaptığının bilinmesine karşın acenta çalışanlarının bu poliçeyi müvekkile teklif etmesinin müvekkilin zararına olduğunu ve kötüniyet göstergesi olduğunu, müvekkilinin poliçenin araçların rizikosunu kapsamadığını bilseydi ya da bilebilecek durumda olsa idi sigorta sözleşmesini imzalamayağını, bu nedenle müvekkilinin esaslı hataya düşürüldüğünü, bilirkişi raporunda araçtaki hasarlara yönelik bir hesaplama yapılmadığını, sigorta eksperince yapılan tespitlerin dikkate alındığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının yalnızca değer kaybı ve kazanç kaybı talebinin bulunduğunu, araç rayiç değerine ilişkin talebi bulunmamasına rağmen müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı tarafından ıslah dilekçesinde de sanki değer kaybı istemi ile kasko poliçesinden kaynaklanan rayiç değere ilişkin tazminat talebi aynıymış gibi değer kaybı ifadesi çıkarılarak zarar bedeli ifadesi eklenerek talebin arttırıldığını, davacının müvekkili şirket nezdinde yalnızca kasko poliçesinin bulunduğunu, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında değer kaybı talebinin mevcut olduğunun beyan edildiğini, oysa bu talebin kasko poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa kazanç kaybı teminatı verilmediğini, kazanç kaybı talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, davaya konu … plakalı aracın karıştığı kazada sürücünün olay yerini terk ettiği ve sürücü değişikliği yapıldığının polis tutanağı ile tespit edildiğini, bu sebeple hasarın teminat kapsamında olmadığını, bu talebin tamamen reddedilmesi gerektiğini, … plakalı aracın tespit edilen rayiç bedeline itiraz ettiklerini, ekspertiz raporu ile araç rayiç değerinin 42.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafından tazminat talebinde bulunulabileceği kabul edilse dahi, … plakalı ve … plakalı aracın onarım bedelinin araç rayiç değerinin %60’ını aşmadığını, poliçenin dar kasko poliçesi olduğunu, tam hasar (pert) özel şart notu uyarınca müvekkili şirketin tazminat yükümlülüğünün bulunmadığını, poliçe özel şartına davacı tarafından 14 gün içerisinde itiraz edilmediğini, mahkemece kısmen kabul, kısmen red kararı verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından ödenen tüm harç masrafının müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın kısmen kabulüne, davalı sigorta acentesine karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, müvekkiline ait olup davalı nezdinde kasko poliçeli araçların gerçekleşen kazalarda ağır hasar alıp perte çıktıklarını, davalı acentanın müvekkilinin rent a car işi yaptığını bilmesine rağmen kötü niyetle, araçların rent acar işinde kullanılamayacağına dair muafiyet bulunan poliçeleri müvekkiline teklif ettiğini, aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini iddia ederek araçların rayiç bedelleri ile kazanç kaybının tahsili isteminde bulunmuş, davalı sigorta şirketi ise davacının prim oranının düşük olması nedeniyle araçların kısa süreli kiralandığını gizlediğini, poliçede kazanç kaybı teminatı bulunmadığını, sigortalı araçların %60’dan fazla hasarlı olması gerektiğini, hasarın teminat dışı kaldığını savunmuştur. Dava konusu sigortalı araçlara ait poliçelerde dar kasko teminatı verildiği ve %60’ın altındaki hasarın teminat dışı olduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili müvekkilinin aydınlatılmadığını, müvekkilinin hata ve aldatmaya maruz kaldığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Davacı tacir olup “dar kasko”, “kasko”, “genişletilmiş kasko” ve “tam kasko” poliçesi arasındaki farkları ve prim farklarını bilebilecek ve araştırabilecek durumda olduğu, ticari işletmesine ait aracın sigorta kapsamını denetlemesi gerektiği, en az prim tahsil edilen dar kaskoyu yaptırmakta fazla korumaya ihtiyaç duymamasının ve primin daha düşük olmasının tercih nedeni olabileceği, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının, kendisinden daha az prim tahsil edildiği tarih itibariyle poliçenin kapsamından haberdar olacağı, davacının poliçe içeriğinden haberdar olmayacağı iddiasının iyiniyetle bağdaşmayacağı, hata ve hile halinin kanıtlanmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu her iki araçtaki hasarların da %60 oranının üzerinde olduğu ve araçların pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği tespit edilmiş olup, davalı … Sigorta Şirketi yönünden aracın kısa süreli kiralama (rent a car) kullanımlarında %80 muafiyet uygulanarak tespit edilen bedelin hüküm altına alınması yerindedir. Davacı vekilince poliçelerin düzenlenmesi sırasında acentenin kendi kusuruyla dar poliçenin düzenlendiğini ileri sürdüğüne göre davalı … Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’ye TTK’nın 105/1. maddesi uyarınca acente sıfatı nedeniyle değil, doğrudan kendi şahsi sorumluluğu nedeniyle husumet yöneltildiği, davacının iddia ettiği zararın acentenin işlemleri sırasında oluşan şahsi kusurundan kaynaklanmadığı anlaşılmakla davalı … Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’ye karşı açılan davanın reddine dair verilen kararda da bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranların dilekçelerinde yer verdikleri itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ve davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Sigorta Şirketi yönünden istinaf karar harcı olan 908,52 TL’den peşin alınan 271,53 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 636,99 TL harcın davalı … Sigorta Şti.nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı ve davalı … Sigorta Şirketi’nin yaptığı giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 05.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.