Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1901 E. 2023/952 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1901
KARAR NO : 2023/952

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.05.2019
NUMARASI : 2018/968 Esas 2019/615 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 19.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.06.2023

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.05.2019 gün ve 2018/968 Esas 2019/615 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 03/07/2018 tarihinde, müvekkiline ait, dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun asli kusurlu olduğunu, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2018/124 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını, müvekkiline ait araçta 24.500,00 TL tutarında hasar olduğunun tespit edildiğini, 23/07/2018 tarihinde davalının resmi kayıtlı e-posta adresine başvuru yapıldığını, ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL hasar bedeli ve 10,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 12.010,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca 662,60 TL delil tespiti gideri ile 485,00-TL delil tespiti vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16.04.2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 18.750,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete başvuru yapmaksızın tek taraflı olarak delil tespiti yaptırdığını, yetkili ve görevli olmayan mahkemeye yaptırılmış olan delil tespitini kabul etmediklerini, müvekkili şirketin resmi yazışma adresinden ya da hasar ihbar hattından başvuru yapmak yerine uygulamada hiçbir şirketin kullanmadığı internet adresi üzerinden başvuruda bulunulduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından aracın incelenemediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı aracın asli kusurlu olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davaya konu araçta meydana gelen hasar nedeniyle davacıya ait aracın onarımının ekonomik olmadığı, bu nedenle pert-total işlemine tabi tutulmasının gerektiği, aracın kaza tarihi itibarıyla 2. el rayiç değerinin 39.500,00 TL, sovtaj değerinin ise 20.750,00 TL olduğu, davacının talep edebileceği gerçek zararın (39.500,00 TL – 20.750,00 TL =) 18.750,00 TL olduğu, aracın pert-total işlemine tabi tutulması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 18.750,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, araçtaki değer kaybına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacının kazadan sonra delil tespiti yaptırdığını, araçta 24.500,00 TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, ardından iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak, müvekkili şirketin kep adresine başvuru yaptığını, başvuruya dönüş yapılmadığından bahisle işbu davayı açtığını, uygulamada sigorta şirketlerine başvurunun, şirketin kep adresi üzerinden gerçekleştirilmediğini, oysa başvurunun şirketin genel merkez adresine fiziken ya da resmi internet sitesine sistem üzerinden, başvuru dilekçesi, başvuru için gerekli evrak (kaza tespit tutanağı, kimlik fotokopisi, vekil vasıtasıyla yapılan başvurularda vekaletname ve sair belgeler) gönderilmek suretiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini, delil tespiti yaptırılmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle tespit masraflarının yargılama gideri olarak müvekkilinden tahsilinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkili şirketin sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsüne %75 kusur atfedildiğini, araçta meydana gelen maddi hasarın 18.750,00 TL olarak tespit edildiğini, tazminatın kusur oranında hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar bedeli tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın çarpması nedeniyle müvekkilin aracının hasarlandığını ve değer kaybına uğradığını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir. (Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 E. – 2012/92 K., Yargıtay 17. HD’nın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. sayılı ilamları)
Davalının sorumluluğunun belirlenebilmesi için olayın oluşumunda tarafların mevcut kusur durumunun tespiti önem arzeder. Davacıya ait aracın sürücüsü dava dışı … ve sigortalı aracın sürücüsü dava dışı … tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın iki araç arasında meydana geldiği anlaşılmakta olup, ilk derece mahkemesi tarafından dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken “sağa dönülmez” trafik işaretine rağmen, sağa dönmemesi ve girmemesi gereken yöne kontrolsüz, dikkatsiz ve kurallara aykırı bir şekilde dönüşü neticesinde, 2918 s. KTK’nun m.47/C maddesi ve m.47/D maddeleri uyarınca kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsü …’nın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince hesaplanan tazminat tutarından kusur oranında indirim yapılmaksızın tüm tazminat tutarının davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu tespit edildiğine göre sigortalı araç sürücüsüne %75 kusur atfedilmesinin gerekçesi bilirkişi raporunda açıklanmamış olup, karar gerekçesinde de bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır. Kazaya etki eden başka bir unsurun bulunup bulunmadığı hususlarında ek rapor alınarak, kusur durumu netleştirildikten sonra, sigortalı araç sürücüsünün yanı sıra, davacıya ait araç sürücüsüne ya da başka bir unsura kusur atfedilmesi halinde davalı aleyhine hükmedilecek tazminattan kusur oranında indirim yapılması gerektiği de değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Davalı vekilinin kusur oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerindedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2- İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.05.2019 gün ve 2018/968 E. 2019/615 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19.06.2023