Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1838 E. 2023/886 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1838
KARAR NO : 2023/886

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.06.2020
NUMARASI : 2017/443 E. 2020/333 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20.04.2017
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.06.2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.06.2020 tarih 2017/443 E. 2020/333 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını, kusurun sigortalı araç sürücünde olduğunu, davalıya yapılan bşavurya rağmen zararın karşılanmadığını, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00-TL geçici 50,00-TL sürekli iş görmezlik tazminatının başvuru tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile dava değerini 1.379,82-TL geçici, 34.395,08-TL sürekli iş görmezlik tazminatı olacak şekilde artırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının araç sürücüsünden şikayetçi olmadığından tazminat talep hakkı bulunmadığını, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusurunn davacıda bulunduğunu, geçici iş görmezlik tazminatından davalının sorumlu tutulamayacağını, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, dava tarihinden faiz talep edilebileceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşunda, davacı yayanın % 75 oranında tali, sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında asli kusurlu olduğu, davacının kaza tarihindeki yaşına göre % 10.3, rapor tarihindeki yaşına göre % 11.2 oranında kalıcı maluliyeti bulunduğu, 1.379,82-TL geçici, 34.395,08-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının kaza tarihinde 17 yaşında olduğundan geçici iş görmezlik zarar hesabı yapılamayacağını, geçici iş görmezlik tazminatı talebinin poliçe kapsamı dışında kaldığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının cismani zararından davalı sigorta şirketi ile işleten sıfatına haiz araç maliki ve sürücünün, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.( Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. )
3. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, davacı tarafından 15.03.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurunun yapılmış olmasına göre eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının usule uygun olmadığı, savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği, açıktır. ( Yargıtay 4. HD’nın 08/03/2022 tarih ve 2021/11206 E. – 2022/4208 K. )
4. Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının, geçici işgöremezlik zararının ve tedavi giderlerinin sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ZMSS teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de, 6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır. Dolayısıyla, trafik kazasından kaynaklı geçici işgöremezlik tazminatı ile belgesiz tedavi ve tedavi amaçlı yol giderleri bakımından ZMMS poliçesi kapsamında sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. ( Yargıtay 4. HD’nin 10.03.2022 tarih ve 2021/12001 E. – 2022/4532 K. ve 24.03.2022 tarih ve 2021/22793 E. – 2022/5790 K. )
5. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
6. Yukarıda belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin geçici iş görmezlik tazminatı talebi yönünden sorumluluğu söz konusu ise de ilke olarak, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan ve aktif çalışması bulunmayan çocuklar yararına geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemez. Bir başka ifadeyle 18 yaşından küçük olan çocukların kazanç getiren herhangi bir işte çalıştığı ispatlanmadığı sürece mahrum kalınan bir kazanç kaybından bahsedilemeyeceğinden, çocuk için ayrıca geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekir. ( Yargıtay 4. HD’nın 28.03.2022 tarih ve 2021/12164 E. – 2022/6003 K., 4. HD’nin 22.03.2023 tarih ve 2021/23783 E. – 2023/2210 K. ) Somut olayda, davacı kaza tarihinde 17 yaşında olup aktif çalışması bulunduğu iddia ve ispat edilemediğine göre davalı sigorta şirketinin yalnızca sürekli iş göremezlik zararından sorumlu tutularak geçici iş görmezlik zararından sorumluluğu cihetine gidilmemesi gerekirken, aksi yönde varılan hukuki kabulde isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla davalının bu hususa ilişkin istinaf talebi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.06.2020 tarih 2017/443 E. 2020/333 K. sayılı sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 34.395,08-TL sürekli maluliyet tazminat bedelinin 25/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (poliçe limiti olan 200.000,00-TL’yi aşmamak kaydı ile ) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.349,52-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL ile ıslah harcı olan 123,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.195,12-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ile 123,00-TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Kabul edilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 1.379,82-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 67,40-TL ilk dava gideri, 123,00-TL ıslah harcı, 1.410,51-TL yargılama süreci giderinden ibaret toplam 1.600,91-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı nazara alındığından hesap edilen 1.539,16-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
3-Davalının yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının REDDİNE
4-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf yoluna başvuru harcı olan istinaf yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.