Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1823 E. 2023/936 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1823
KARAR NO : 2023/936

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.11.2019
NUMARASI : 2019/25 E. – 2019/187 K.
DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20.02.2019
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.06.2023

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27.11.2019 tarih 2019/25 E. – 2019/187 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının internet sitesinin davacının kullandığı internet sitesinin kopyası olduğunu, sitelerin karıştırıldığına dair şikayetler aldıklarını, ihtarnameye rağmen davalının kullanımına devam ettiğini, bu kullanımın haksız rekabete neden olduğunu, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden işleyen faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, maddi tazminat talebini 30.000,00-TL olarak artırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, davalının internet sitesinin farklı olduğunu, benzerlik bulunmadığını, söz konusu sitelere hata ile girmenin mümkün olmadığını, sitenin 2012 yılından beri hizmette olduğunu, 2018 yılında güncelleme yapıldığını, 2019 yılı Ocak ayında tekrar güncellendiğini, arada birkaç aylık kullanım olduğunu, davacının maddi ve manevi bir kaybının olmadığını, yorumların siteyi ziyaret eden kullanıcılar tarafından yazıldığını, belirterek; davanın reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacının web sitesinin büyük oranda kopyasını niteliğindeki web sitesini kullandığı, sitelere erişim sağlayanların firmalar arasında bağlantı kurabileceği ve yanılabileceği, bunun da başkasının ticari işaret, görsel ve fotoğraflarından veya tanıtımlarından haksız yararlanma anlamına geleceği, eser niteliği taşımasa bile web sitesini bu şekilde kopyalanıp benzer tasarlamak, haksız rekabet tanımına uyduğu, web sitesinin yapım bedelinin 30.000,00-TL olduğu, haksız rekabet eden davalının maddi ve manevi tazminattan sorumlu olacağı, somut olayın niteliği, haksız eylemin sonuçları, davalının elde ettiği maddi avantaj dikkate alınarak 5.000,00-TL manevi, 30.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili gerektiği, belirtilerek; davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, dava konusu internet sitesinin kodlarına ulaşılamadığı için site üzerinde teknik inceleme yapılmadığını, raporun hükme esas alınamayacağını, davacı ile davalıya ait İnternet siteleri arasında arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, web sitesinin eser niteliği taşımadığını, ihlal olduğu iddia edilen süre zarfında davacı firma ciro artışı sağlarken davalı firmada ciro düşüşü yaşandığını, davacının zararın ıspat edilemediğini, site yapım bedeli olan 30.000,00-TL’nin fahiş olduğunu, hükmedilebilecek maddi tazmina miktarının sitenin yapımı için davacının gerçekte yaptığı ödeme kadar olması gerektiğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davalının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat isstemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde belirtildiği üzere, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Kanununda dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar başlığı altında haksız rekabet hallerinin örnek mahiyetinde belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a maddesinde dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmayı yol açan önlemler almak halleri haksız rekabet teşkil eden eylemlerden sayılmıştır.
3. Haksız rekabetin varlığı halinde haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin men’ini talep edebileceği gibi kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini ve 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. Davacı lehine maddi tazminat olarak hakim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.
4. Maddi tazminat talebinin kabul edilebilmesi için öncelikle davacının istediği zararı kanıtlaması gerekir. Asıl olan, davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Haksız rekabette davacının maddi tazminat istemine konu ettiği zararı, davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarıdır. Bu zarar, kural olarak tarafların ticari defterleri ve diğer kanıtlarıyla beraber bilirkişi incelemesiyle tespit edilir. Bu şekilde bir tespit yapılamaz veya davacının kazanç kaybına uğramadığı anlaşılsa bile haksız rekabetin varlığında hakim TTK’nın 56-e maddesine göre uygun miktarda bir tazminatı belirler.
5. Somut olayda; dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıya ait web sitesi eser niteliği taşımasa bile davalının web sitesinin büyük oranda davacının veb sitesinin kopyası olduğunun tespit edilmesi karşısında davalının, davacının malları ve iş ürünleri ile karışıklığa yol açacak nitelikte ve haksız rekabette neden olduğu anlaşılmaktadır.
6. Haksız rekabetin varlığı kabul edildiğine göre uygun bir maddi tazminata ve şartları varsa manevi tazminata karar verilmesi gerekir.(Yargıtay 11.HD’nin 19.08.2018 tarih ve 2016/14307 E. – 2018/5469 Karar)
7. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, davalının mevcut eylemleri ile haksız rekabette bulunduğunun kabul edilmesine, zararının tam olarak tespit edilemesi nedeniyle davalının dosyaya yansıyan eylemleri dikkate alınarak maddi olaya uygun düşecek şekilde maddi tazminat takdirine, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, aşağıda belirtilen hususlar dışındaki davalının istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
8. Haksız rekabetin varlığı halinde maddi tazminatın yanında manevi tazminata hükmedilebilmesi için TBK 58. maddesinde ön görülen şartların da gerçekleşmesi gerekir. 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişi, uğradığı manevi zarara karşılık olarak manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. Haksız rekabet nedeni ile manevi tazminata hükmedilebilmesi için haksız rekabet teşkil eden davranışın aynı zamanda kişilik haklarını ihlal eder nitelikte de olması gerekmektedir. O halde, davalının haksız rekabet teşkil eyleminin yoğunlu ve ağırlığı göz önüne alındığında davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığından İDM tarafından yasal şartları oluşmayan davacının manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, aksi şekilde verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, belirtilen hususlar yönünden davalının istinaf başvurusu yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27.11.2019 tarih 2019/25 E. – 2019/187 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Davanın kısmen kabulü ile 30.000-TL maddi tazminatın 20.02.2019’dan işleyen değişen oranlı ticari faiziyle davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.049,30-TL harçtan başlangıçta peşin yatan harcın maddi tazminata ilişkin kısmı olan 17,07-TL ve ıslah ile alınan 45,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.987,23-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gereken 79,90-TL harcın başlangıçta peşin yatan harcın manevi tazminata ilişkin kısmı olan 170,77-TL’den mahsubu ile fazla yatan 90,87-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesaplanan 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT uyarınca hesaplanan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.253,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 16,00-TL yargılama giderinin giderinin takdiren 8,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
Manevi tazminat yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,
3-Davalının yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60-TL başvurma harcı, 40,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 189,10-TL istinaf yargılama giderinin takdiren 94,55-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 16.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.