Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/181 E. 2021/550 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/181
KARAR NO : 2021/550
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.05.2019
NUMARASI : 2017/109 E. – 2019/623 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2021
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.05.2019 gün ve 2017/109 E. – 2019/623 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı ….vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için başkan …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, davacılardan … tarafından davalı şirkete fatura karşılığı emtia bedellerinden kaynaklanan 90.587,40 USD alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, diğer davacı …’nin tahsil edilemeyen bu alacak nedeniyle sigorta poliçesi kapsamında 81.528,66 USD tazminat ödeyerek ödediği kısım yönünden alacağa halef olduğunu, buna göre …’nin halen 9.058,74 USD alacağı bulunduğunu, yapılan takibe davalı tarafın kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek haksız itirazın iptali, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili şirketin davacı tarafa hiç bir borcunun bulunmadığını, takibe konu faturanın içeriğinin kabul edilmediğini, fatura içeriği ile ne olduğu anlaşılamayan emtiaların teslim edildiğinin kabul edilmediğini, faturanın kesilmiş olmasının mal teslim edildiği yada davacının alacaklı olduğunu kanıtlamayacağını, davacı sigorta şirketinin ödeme yaptığı hususunun sigorta poliçesi ve ödeme makbuzunu ibraz ederek ispatlamak zorunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacıların sigorta şirketi yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, diğer davacı yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 8.875,89 USD yönünden takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı … vekili, müvekkili sigorta şirketinin diğer davacının davalıdan olan alacağının aralarındaki sigorta poliçesi teminatı kapsamında 81.528,66 USD lik kısmını ödeyerek kanunen halefi durumuna geldiğini, ödenen bu tutarın diğer davacının alacağının tamamını kapsamadığından her iki davacı yönünden birlikte dava açıldığını, dava tarihi itibariye müvekkili sigorta şirketi yönünden ödenen miktar kadar alacağı olup bu nedenle aktif dava ehliyetinin bulunduğunu, TTK 1472.maddesi gereğince sigorta tazminatını ödeyen sigorta şirketi müvekkilinin taraf sıfatının bulunduğunu ileri sürerek kararının kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı şirketlerin davalıya satılan emtia bedellerine ilişkin fatura alacağının, davacı sigorta şirketi yönünden ise sigortalanan emtia bedellerinin sigortalanan diğer davacıya poliçe kapsamında ödenmesi üzerine ödenen bedel üzerinden diğer davacıya halef olarak tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı vekilinin ilk derece mahkemesine sunduğu 07.04.2021 tarihli müvekkili şirketin iflasına karar verildiği yönündeki beyan dilekçesi üzerine İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden celp olunan müzekkere cevabında davalı şirketin bu mahkemenin 2016/279 E. 2020/632 K. Sayılı ilamı ile 21.10.2020 günü saat 10:46 dan itibaren iflasının açılmasına karar verildiği, tespit olunmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 191.maddesi gereğince iflasın açılması ile müflisin iflas masasına giren hak ve malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili davalar hakkında ki dava takip yetkisi artık müflise değil iflas idaresine aittir. Nitekim, 2004 sayılı İİK’nın 194.maddesinde de iflastan önce açılmış olup da devam eden müflisin gerek davacı, gerek davalı olarak taraf bulunduğu hukuk davalarının iflasın açılması ile (acele halle hariç) duracağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, hakkında iflas kararı verilen şirket davada taraf olma ehliyetini yitireceğinden yerine iflas masasının geçmesi gerekir 2004 sayılı İİK’nın 226 maddesi uyarınca iflas masasının kanuni temsilcisi iflas idaresidir.
2004 sayılı İİK 191 ve 192 maddeler uyarınca iflas açıldıktan sonra müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması müflisin iflas masasına gelen mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki davayı takip yetkisi ve taraf sıfatı artık müfliste değil iflas idaresine aittir.
İflastan önce müflisin açmış olduğu davalarda iflas idaresinin bu davayı takip yetkisini kullanıp kullanmayacağının müflis aleyhine açılan davalarda ise dava konusu alacağın kabul edilip edilmeyeceğinin tespit edebilmek için, öncelikle iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu durum ise zaman isteyen bir husustur. Bu nedenle kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir (İİK md.194). Bu duruma, 2.alacaklılar toplantısında (md.237) 10 gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra duran davalara devam edilebilir(md.194,1). Davaların durduğu bu süre içerisinde iflas idaresi duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir.
İflastan önce müflis aleyhine açılmış olan davalarda iflas idaresi dava konusu alacak iddiasının masaya kaydı için tayin olunan müddet bittikten sonra dava konusu iddiayı tahkik ve tetkik eder ve icabına göre kabul veya red kararı verir(md.230). 2.alacaklılar toplantısında belirtilen alacak miktarının iflas masasında kabul edilmesi halinde dava konusuz kalacağından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi; alacağın masaya kabul edilmemesi halinde ise açılmış olan davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerekir.
Somut olayda, yapılan açıklamalar çerçevesinde, davalı şirket hakkında iflasın açılması ile müflisin iflas masasına giren hak ve malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili davalar hakkında dava takip yetkisi davalı şirket iflas ettiğinden müflise değil iflas idaresine aittir. Kanun, iflas idaresinin yukarıda belirtilen yetkilerini kullanabilmesi için 2.alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar süre verdiğinden eldeki davanın durmasına karar verilerek bu sürenin beklenmesi, iflas idaresinin davaya konu alacağın kabul edilmesi halinde davanın konusuz kalması yönünde bir karar verilmesi, iflas masasına kabul edilmemesi halinde ise davaya kayıt kabul davası olarak devam olunarak ayrıca taraf teşkili de sağlandıktan sonra istem hakkında karar verilmesi gerekir. Anılan bu tespitler 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-4 maddesinde yer alan diğer dava şartlarına aykırılık bulunması şeklindeki düzenleme gereğince kamu düzenine ilişkin yasaya aykırılık halleri kapsamında kaldığından davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin husular incelenmeksizin HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı …. vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.05.2019 tarih 2017/109 E. – 2019/623 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere 27.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.