Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1799 E. 2023/840 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1799
KARAR NO : 2023/840

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.03.2020
NUMARASI : 2019/374 E. 2020/225 K.
DAVANIN KONUSU : Bankacılık İşleminden Kaynaklı Alacak
KARAR TARİHİ : 01.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.06.2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.03.2020 tarih 2019/374 E. 2020/225 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacının ticari ilişkisi olduğu dava dışı firmaya EFT ile para göndermek isterken maddi hata yaparak davalılardan …’e davalı … vasıtasıyla 118.984,52.-TL para gönderdiğini, yapılan başvuru ve ihtara rağmen paranın iade edilmediğini, belirterek; 118.984,52-TL’nin 24.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı banka vekili, davacının EFT işlemini kredi müşterisi olan diğer davalı …’e adına yaptığını, bankanın EFT alıcısının hesabından parayı göndericiye iade etme gibi bir hakkının bulunmadığını, bankaya hususmet yöneltilmeyeceğini, davacı ile diğer davalı arasında ticari ilişki olduğunu, hesaba geçen paranın davalının kredi borcundan mahsup edildiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının parayı dava dışı şirkete göndermek isterken, sehven davalı … hesabına gönderdiği, davalı bankanın sorumluluğu bulunmadığı belirtilerek; davacının davasının davalı … yönünden davanın kabulüne, davalı banka yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davacı tarafından dava dışı … isimli şirkete gönderilmek istenilen 118.984,52-TL paranın hata ile davalı … nezdinde bulunan davalı … ünvanlı şirketin sahibi … hesabına gönderildiğini, hesap sahibi davalı …’ün davalı bankaya iade talimatına rağmen davalı bankanın …’ün hesabında bulunan parayı iade etmediğini, paranın üzerine tedbiren bloke konulduğunu, davalı banka yetkililerinin dava konusu parayı iade edeceklerini beyan ettiklerini, davacı ile davalı arasında 2013 yılından bugüne kadar geçen 6 yıllık zaman zarfı içerisinde herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, havale edeninin havale alıcısına verdiği yetkiyi her zaman geri alabileceğini, hata halinin söz konusu olduğunu, davacı şirket personelinin yaptığı EFT işleminin hukuken davalılar lehine bir sonuç doğurmayacağını, davalı …’ün söz konusu havaleyi kabul etmeyip paranın davacıya iade edilmesi istemini davalı bankanın ret etmek gibi hakkı ve yetkisi olmadığını, dürüstlük kuralının göz ardı edildiğini, tanıkların dinlenmediğini, belirterek; kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı banka vekili istinafa cevap dilekçesi ile davacının istinaf başvurusunun reddini talep tmiştir.
GEREKÇE : Dava, sehven davalı banka nezdinde bulunan hesaba yapılan EFT işlemi sonucu uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davalı … yönünden kabulüne, davalı banka yönünden ise reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Davaya konu EFT işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu’nun 4. maddesi hükmüne istinaden çıkarılan, 19.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 2009/10 sayılı tebliği ile değişik 10.10.2008 tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan 2008/6 sayılı “Uluslararası Banka Hesap Numarası Hakkında Tebliğ’in” 7/1 maddesinde “Avrupa Ekonomik alanında yer alan ülkelerdeki hesaba yapılan para transferlerinde alıcıya ait IBAN’ın doğrulanması ve kullanılmasının zorunlu olduğu”, Tebliğin 7/2 maddesinde “Bankalara gelen ve alıcı hesap numarası IBAN olarak belirtilen para transferlerinde IBAN’ın doğrulanmasının zorunlu olduğu”, keza Tebliğin 7/4 maddesinde “… Alıcıya ait IBAN’ın kullanılması ve doğrulanmasının zorunlu olduğu”, Tebliğin 8. maddesinde de “Bankalarca bu tebliğin 4/7 maddesi hükümlerine göre yapılan kontrol sırasında yanlış olduğu tespit edilen transfer emirlerinin iade edilebileceği veya reddedilebileceği” düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının 24.05.2019 tarihli (14.01) 118.984,52-TL bedelli EFT talimatındaki IBAN numarası ile belirtilen EFT alıcı bilgisinin uyuştuğu sabit olup salt EFT işlemi nedeni ile bankaya yüklenebilecek bir kusur söz konusu değildir. Anılan tebliğe uygun bu işlemin davacı tarafından yanılgıya düşülerek yapıldığını bankanın bilmesi beklenemez.
3. Esasen, davacının parayı dava dışı şirkete göndermek isterken, sehven davalı … hesabına gönderdiği, yani hatalı işlemin davacı tarafından gerçekleştirdiği konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık yanlışlığın anlaşılması üzerine hesap sahibi davalı tarafından davalı bankaya verilen iade talimatına rağmen, parayı davacıya iade etmeyen bankanın eyleminin hukuka uygun olup olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4. Davalılar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin ilgili hükümleri gereğince sehven de olsa davacı tarafından diğer davalı hesabına gönderilen paranın, banka tarafından davalının borcuna mahsup edilmiş olması ve bu işlem sonrasında diğer davalının verdiği iade talimatının yerine getirilmemesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Zira, havale işlemindeki yanlışlık, davalı bankadan kaynaklanmadığı gibi havale edilen paranın havale alıcısının hesabına geçmesiyle birlikte artık bankanın bu parayı havale göndericisine veya üçüncü bir şahsa iade etme yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır. ( Yargıtay 11. HD’nin 01/06/2020 tarih ve 2019/4688 E . – 2020/2504 K. )
5. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90-TL’den peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.