Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1772 E. 2023/856 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1772
KARAR NO : 2023/856

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.02.2020
NUMARASI : 2018/1005 E. – 2020/111 K.
DAVANIN KONUSU : Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 29.08.2018
KARAR TARİHİ : 02.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.06.2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.02.2020 tarih 2018/1005 E. – 2020/111 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … A.Ş.vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacıya ait yabancı plakalı araç ile davalıların sahibi, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının aracının zarar gördüğünü, aracın yurt dışındaki tamir masrafının 2.728,50-Euro, değer kaybının 500,00-Euro ve ekspertiz üceretinin 621,66-Euro olarak tespit edildiğini, davalıların oluşan zararı karşılamak ile yükümlü olduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 3.850,16-Euro zararın kaza tarihindeki kur karşılığı 500,00-Türk Lirası olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarar nispetinde poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce davacıya 700,00-TL ödeme yapıldığını, ödeme ile davalının sorumluluğunun sona erdiğini, zarar ve ekspertiz ücreti talebinin fahiş olduğunu, ekspertiz raporunun davalının yokluğunda tek taraflı düzenlendiğini, aracın onarımının yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, zararın ülkemizdeki piyasa raiçlerine göre hesaplanması gerektiğini, eskpertiz ücretinin dava değerine dahil edilemeyeceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacının oluşan hasar nedeniyle öncelikle ZMM
sigortacısına aşan kısım yönünde de hasar kasko poliçesine başvurarak hasar bedelini talep edebileceğini, davalıya husumet yönelitlmesinin iyinetli olmadığını, kusurun davacıda bulunduğunu, hasar tespit ve onarımın Türkiye’de yaptırması gerektiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli kusurulu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, davacı aracında 1.378,44 Euro hasar, 500,00 Euro değer kaybı zararı oluştuğu, 621,66-Euro ekspertiz ücretinin uygun olduğu, belirtilerek; davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Karara karşı davalı sigorta şirketi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, davacının TL üzerinden talepte bulunmasına rağmen talebi aşacak şekilde yabancı para üüzerinden karar verildiğini, yabancı para bakımından 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesine göre yürütülecek faiz yerine sanki Türk Lirası üzerinden hüküm kurmuş gibi gibi yasal faiz hükmedildiğini, davacı dava ve ıslah dilekçesinde Türk Lirası olarak talepte bulunduğuna göre Türk Lirası üzerinden karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın yargılama giderleri arasında talep edilebilecek olan ekspertiz ücretini de asıl alacak kalemi olarak gösterdiğini, ıslah dilekçesinde ekspertiz ücreti talebini arttırarak 2.506,59-TL’ye yükseltiğini, asıl alacak kalemi olarak gösterilen bu kısım yönünden davanın kısmen kabul edildiği de dikkate alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı sigorta şirketi lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ıslah dilekçesinde açıkça talep edildiği belirtilen 2.506,59-TL ekspertiz ücreti yerine, 4.661,33-TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleriyle birlikte hüküm altına alındığını, kusur tespitinin yerinde olmadığını, kusur konusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılmasına gerektiğini, rapora yönelik itirazların dikkate alınmadığını, hasar tespit ve onarımın Türkiye’de yaptırması gerektiğini, aracın davacı tarafça kendi imkanları ile onarımının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespit edilmediğini, onarıma ilişkin faturanın ibraz edilmesi gerektiğini, ekspertiz ücreti ile ilgili olarak talebin uygun ve makul olup olmadığının ararştılması gerektiğini, belireterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, işletenin hukuki sorumluluğu ve ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile davacının maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan maddi zarardan davalı sigorta şirketi, işleten sıfatına haiz sigortalı araç maliki ile araç sürücüsünün, sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. )
3. Davalıların sorumluluğunun belirlenebilmesi için olayın oluşumunda tarafların mevcut kusur durumun tespiti önem arzeder. Bu kapsamda, dosyaya kazandırılan açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli bilirkişi raporu ile olaya ilişkin belirlenen maddi olgular çerçevesinde, oluş şekline uygun düşecek biçimde, taraflara kusur atfını gerektiren sebeplerin somut olarak açıklanması suretiyle, kusur değerlendirilmesi yapılarak, sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli kusurlu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Davacının Almanya’da ikamet edip, geçici olarak Türkiye’ye getirdiği aracının trafik kazası sonucunda hasara uğradığı, davacının aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağı, aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahip olduğu, araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerekir. (Yargıtay HGK’nun 24.06.2015 tarih ve 2014/17-28 E. – 2015/1745 K.) 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. ( Yargıtay 17. HD’nin 17.05.2018 tarih ve 2015/8003 E. – 2018/5155 K.) Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” kenar başlıklı 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
5. Sigorta şirketi, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumludur ve kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigorta şirketi tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Bir başka ifade ile zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti üzerinde davalı sigorta şirketindedir. Sigorta şirketinin, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir. Eldeki dava dosyasına konu somut olayda, aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı içeriği ile sigorta şirketi tarafından sunulan deliller ve hasar dosyası kapsamında zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunun davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilemediğinin anlaşılması karşısında, sigorta şirketinin davacının oluşan gerçek zararından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
6. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusur ve hasarın kaybının anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak tespit edilmesine, sigortacının davadan önce ödediği miktarın ödediği tarihteki kur karşılığı Euro’ya çevrilmek sureti ile hasar bedelinden mahsup edilmesine, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilememesine, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
7. İstikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. (Yargıtay 11. HD’nin 12/05/2022 tarih ve 2020/6387 E. – 2022/3774 K. )
8. İstikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. ( Yargıtay 11. HD’nin 12/05/2022 tarih ve 2020/6387 E. – 2022/3774 K. )
9. Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca kabul edilen dava değerinin poliçe limitini aşması halinde davalıya yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin toplam tazminatın, dava değerinin limite oranı dahilinde hüküm altına alınması gerekir. ( Yargıtay 17.HD’nin 14.06.2017 tarih ve 2016/12075 E. – 2017/5498 K. Sayılı ilamı )
10. 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi gereğince konusu para olan borç ülke parasıyla ödenir. Ancak ödemenin ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödenmesi kararlaştırılmış ise alacak ödemenin bu para birimiyle veya ülke para birimiyle ödenmesini istemede seçimlik hakka sahiptir. Yenilik doğurucu nitelikteki bu hakkın kullanılmasıyla birlikte hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönemez. Davacının dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak Euro’nun kaza tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası cinsinden talepte bulunmuş olması karşısında yargılama sırasında bu tercihinden dönerek ıslahla dahi borcun yabancı para üzerinden tahsilini talep etmesi ve talep ile bağlılık kuralının aksine talebi aşacak şekilde yabancı para cinsinden alacağın tahsiline karar verilmesi mümkün değildir.(Yargıtay 11. HD’nin 12.11.2019 tarih ve 2019/296 E. – 2019/7125 K. )
11. Davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumludur. Davalı nezdinde düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde araç başına teminat limiti kaza tarihi itibariyle 33.000,00-TL olup gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında İDM tarafından davadan önce ödenen miktar nispetinde poliçe limitinin tüketildiği gözetilerek limiti aşmayacak şekilde, talep ile bağlı kalınarak dava değerini oluşturan hasar ve değer kaybı bedeli ile yargılama giderlerinden olan ekspertiz ücreti yönünden davacının, TBK’nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesi yönünde kullandığı gözetilerek hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken aksi şekilde verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, belirtilen hususlar yönünden davalının istinaf başvurusu yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.02.2020 tarih 2018/1005 E. – 2020/111 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 1.378,44 EURO hasar bedeli 500 EURO değer kaybı olmak üzere toplam 1878,44 EURO maddi tazminatın davalı … A.Ş. yönünden ödeme tarihi olan 31.10.2017, diğer davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 03.07.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kurunun TL karşılığının davalı … A.Ş yönünden poliçe limiti olan 32.300-TL yi aşmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 962,14-TL harçtan peşin olarak alınan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak alınan 164,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 762,24-TL harcın ( kabul edilen dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 164,00-TL toplamı 199,90-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin ( kabul edilen dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.ye ödenmesine,,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 945,60-TL ile yargılama gideri kapsamına alınan ekspertiz ücreti 621,66 Euro’nun dava tarihindeki TCMB efektif satış kurunun TL karşılığından ibaret 4.661,33-TL olmak üzere toplam 5.606,93-TL’nin davanın red ve kabul oranına göre 3.262,28-TL’sinin (dava değerinin poliçe limitinin altına kalması nedeniyle oran yapılmasına gerek olmadığından) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalı … A.Ş.nin yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının reddine,
5-İstinaf yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 02.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.