Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/164 E. 2022/1672 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/164
KARAR NO : 2022/1672

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2019
NUMARASI : 2018/229 Esas 2019/672 Karar
DAVANIN KONUSU : Araç Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 11.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.11.2022
İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.10.2019 tarih 2018/229 Esas 2019/672 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 26.06.2018 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı tarafından 13.996,71 TL hasar tazminatı, 1.464,87 TL değer kaybı tazminatı ödendiğini, yapılan ödemenin zararı karşılamadığını ileri sürerek, şimdilik 50.00 TL hasar, 50,00TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle hasar tazminatı talebinin toplam 10.967,32 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı nezdinde sigortalı araç sürücünün % 100 oranında kusuruyla kazanın gerçekleştiği, davacıya ait araçta KDV dahil toplam 24.964,03 TL hasar meydana geldiği, davalı tarafından yapılan 13.996,71 TL’lik ödeme mahsup edildiğinde davacının bakiye 10.967,32 TL talep edebileceği, araçta değer kaybı oluşmadığı gerekçesiyle hasar tazminatı talebinin kabulü ile 10.967,32 TL’nin 20.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline, değer kaybı tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, alınan bilirkişi raporunda davaya konu aracın hasarının uygulama ve genel şartlara göre nasıl en iyi ve en makul masrafla giderileceği hükmü dikkate alınmadan tamamen davacının sunduğu delillere göre hazırlandığın, müvekkiili şirket tarafından bağımsız eksperden alınana rapor ile bilirkişi raporu arasında çok fahiş fark bulunduğunu, çelişkinin giderilmediğini, bilirkişi raporunda ne iskonto ne de değişen parçaların onarımı düşünülmediğin, hasar tutarına fatura olmadan KDV eklendiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığınca yayımlanan 08.08.201 tarih 60 nolu KDV Sirklerinin 1.2.1 maddesinde ve Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından 16.09.2002 tarih ve 037987 sayılı yazısında bu hususlara yer verildiğini, müvekkili tarafından iki seferde toplam 15.284,921 TL ödendiği halde bilirkişi tarafından sadece 13.8290,04 TL’lik ödemenin tenzil edildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, bakiye araç hasar ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle hasar tazminatın kabulüne, değer kaybı tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını ileri sürerek bakiye hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda tarafların aldığı ekspertiz raporları karşılaştırılarak her iki ekspertiz raporunda temel farkın eksper …’ın sol far(7.016,40 TL+KDV), ön tamponu(3.275,00 TL +KDV) değişimi öngörmediği, eksper …’ın bu parçaları verdiği, sol ön çamurluk parça bedelinde yaklaşık parça bedelinin % 30 fark olduğu, ancak her iki raporda da iskontosuz işçilik bedellerini aynı olduğu, yapılan incelemede aracın ön tamponu, sol ön çamurluğu ve sol ön far bağlantılarının kırık olduğu ve değişimi gerektiği belirtilerek hasar kalemleri tek tek yazılarak KDV hariç 18.945,96 TL yedek parça, 2.210,00 TL işçilik olmak üzere 21.155,96 TL+KDV= 24.964,03 TL hasar tazminatı belirlenmiş, davadan önce davalı sigortanın hasar tazminatı olarak ödediği 13.996,17 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.967,32 TL hasar tazminatı istenebileceği, aracın önceki hasarları nedeniyle değer kaybının oluşmayacağı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere bilirkişi raporunda hasar kalemleri tek tek denetime elverişli bir şekilde dosya kapsamına uygun şekilde belirlenmiş olup taraflarca alınan ekspertiz raporlarındaki farkların neden kaynaklandığı da tartışılmış olmakla gerçek zarar kriterine göre hazırlanan rapora göre hüküm kurulması doğrudur. Davalı vekili, müvekkilinin toplam 15.284,921 TL ödeme yaptığını, eksik mahsup gerçekleştirildiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de davalının yaptığı 1.464,87 TL’lik ödeme değer kaybı tazminatı kapsamında olup davalı tarafça bu ödemenin hasar tazminatı kapsamında ödendiği yargılama sırasında iddia ve ispat edilmemiş olduğundan bu ödemenin hasar tazminatından mahsup edilmemesi doğrudur.
Trafik kazası sonucu, davacı aracına çarparak zarar veren davalı taraf, davacının bu kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını gidermekle yükümlüdür. Aracın tamiri sonucu 3095 sayılı KDV Kanunu gereğince ödenmek zorunda bulunan ve bu nedenle davacının gerçek zararını oluşturan KDV’nin de hesaplanarak ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. (Yargıtay 4. H.D’nin 06.04.2022 tarih 2021/26258 E, 2022/6918 K ve Yargıtay 17. H.D’nin 23.10.2019 tarih 2017/3138 E, 2019/9890K sayılı kararları). Kaldı ki davacı tarafından KDV dahil toplam 25.017,13 TL’lik(yedek parça ve işçilik ücreti için) iki ayrı fatura da sunulmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 749,17 TL’den peşin alınan 188,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 560,77 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11.11.2022