Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/160 E. 2022/1707 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/160
KARAR NO : 2022/1707

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.10.2019
NUMARASI : 2019/453 Esas 2019/681 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
DAVA TARİHİ : 04.03.2019
KARAR TARİHİ: 23.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2022
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.10.2019 tarih 2019/453 Esas 2019/681 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 13/11/2018 tarihinde müvekkilinin sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araç ile …’un sürücüsü ve …’ın maliki olduğu …plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde …’un asli kusurlu olduğunu, kazada müvekkilinin aracında maddi hasar meydana gelmesi nedeniyle bu hasarların ve bu hasarların giderilmesi için yapılması gereken masrafların tespiti için İzmir 6.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/198 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan delil tespitinde müvekkilinin aracında 69.736,22 TL hasar bedelinin ve 8.000 TL değer kaybı olduğunun bildirildiğini, davalı şirkete yapılan 27/12/2018 tarihli başvuruya usulüne uygun cevap verilmediğini, arabuluculuğa yapılan başvurunun da sonuçsuz kaldığını belirtip fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile şimdilik 20.000 TL alacağın davalının temerrüde düştüğü tarih olan 12/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ileri sürerek, İzmir 6.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/198 D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan delil tespiti giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemenin 19.06.2019 tarihli oturumunda dava etmiş oldukları bedelin 19.750,00 TL’sini hasar bedeli olarak, 250,00 TL’sini değer kaybı bedeli olarak, toplam 20.000,00 TL olarak talep ettiklerini imzalı beyanı ile söylemiştir.
Davacı vekili 27.08.2019 tarihli sunduğu ıslah dilekçesinde 19.750,00 TL’lik talebini, 36.000,00 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklı araç hasar bedeli olarak 36.000 TL nin temerrüt tarihi olan 12/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile D.İş tespit giderlerinin yargılama gideri kapsamında davalıdan tahsili istemine yönelik olduğu, 13/11/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’un sevk ve idaresindeki …plakalı aracın %100 tam ve asli kusurlu olduğu, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kusursuz olduğu,kaza nedeniyle davacıya ait araçtaki hasar miktarının KDV dahil 69.490,20 TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketince düzenlenen hasar dosyasında poliçe limitinin 36.000 TL ile sınırlı olduğu görülmekle,hasar bedeline yönelik açılan davanın kabulü ile 36.000 TL tazminatın 13/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, aracın daha önceki kazaları dikkate alındığında herhangi bir değer kaybı bulunmadığı nazara alınarak değer kaybı istemine yönelik davanın reddine, D.İş tespit giderlerinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, gerekçeli kararın 6.maddesinde yazılı davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kararı istinaf ettiklerini, zira açmış oldukları davada reddedilen bölümün değer kaybına yönelik 250,00 TL olduğundan davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin 250,00 TL olarak belirlenmesini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın bu yönden kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, usulüne uygun olarak başvuru şartının davacı yanca yerine getirilmediğini, davacı tarafından araç üzerinde eksper incelemesine imkan tanınmadığını, yapılacak tazminat ödemesine ilişkin hasarlı araçla ilgili bilgilerin talep edilmesine rağmen başvuran tarafın kazadan uzun bir müddet geçmiş olan ve tamiratının yapılıp yapılmadığı belirli olmayan aracı davalı yana göstermekten imtina ederek iyi niyet kurallarına uygun davranmadığını, kusur konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadığını, davacının zararının net bir şekilde tespit edilmeyip itirazlarının değerlendirilmediğini, tarafların hazır bulunarak araç üzerinde hasarın tespitinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde ise hasar ile kaza arasında uyum, parça ve işçilik bedelleri bakımından ayrıntılı rapor tanzim edilmesi gerektiğini, yapılan tespitin gıyaplarında yapıldığından bağlayıcı olmadığını, tespit raporunda hasar tutarının KDV dahil 69.490,20 TL olduğu belirtilmiş ise de, bu miktarın Poliçe Genel Özel Şartlarına ve piyasa rayiçlerine uygun olmadığını, belge ve fotoğraflar üzerinden hasar tespiti yapılmasının uygun olmayıp aracın bizzat görülerek diagnoz testi yapılmak suretiyle hasar tespiti yapılmasının gerektiğini, mutlak surette parça tedarik iskontosunun düşülmesi gerektiğini, KDV’den sorumlu bulunmadıklarını, faizin avans değil yasal faiz olabileceğini, delil tespit giderlerinin makul giderler kapsamında olmadığını, yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 maddesine göre AAÜT’de belirlenen vekalet ücretinin 5/1 oranında olacağını, delil tespit giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını, öncelikle dava ön şartı bulunmadığından davanın usulden reddini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle usulden red kararı verilmemesi halinde kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 13.11.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle karşı yan ZMMS sigortacısından hasar ve değer kaybına yönelik maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın hasar bedeli yönünden kabulüne, değer kaybı bedeli yönünden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
13.11.2018 tarihinde ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki …plakalı … model … marka ticari otobüs ile, saat 22.15 sıralarında Gaziemir ilçesi 302 sokakta bulunan yolun sağ tarafında park halindeyken yolu kontrol etmeden akan trafiği aksatacak ve tehlikeye sokacak şekilde çıkarak aynı yönde seyir halinde olan davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol yan kısmını çarpması neticesinde 2918 S.Y. 46/b-c maddelerini ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olup, davacı sürücünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dosyada alınan kusur raporu olayın oluş şekline uygun ve yeterli içerikte tanzim edildiği değerlendirilmekle davalı tarafın bu husustaki istinaf nedeni yerinde değildir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hali dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartıdır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3042 E.- 2021/1562 K. sayılı içtihatı). Davalı sigorta vekilinin dava şartının gerçekleşmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Öte yandan 19.08.2019 tarihli makine mühendisi bilirkişisi raporunda, dosyada bulunan kaza tespit raporu ve fotoğraf çıktıları incelenmek suretiyle meydana gelen hasarlı parçaların dava konusu maddi hasarlı trafik kazasıyla uyumlu olduğu, … plakalı … … model otomobilde kaza sonucunda hasarlanan parçaların onarımı için gereken bedelin yedek parça işçilik dahil olmak üzere 69.490,20 TL (KDV dahil) olarak belirlenerek kaza nedeniyle davacı aracındaki tramer kayıtları da dikkate alındığında değer kaybının oluşmadığı yönündeki raporun yeterli ve hükme esas almaya elverişli mahiyette bulunduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf istemleri yerinde değildir.
Zarar veren aracın ticari nitelikte otobüs olmasına nazaran İDM’ce hasar bedeline yönelik tazminata avans faizi işletilmesinde de herhangi bir usul ve yasaya aykırı durum bulunmamaktadır. Kabule göre ise; her ne kadar davalı sigorta yönünden faizin başlangıcının temerrüd tarihi esas alınarak hükmedilmesi gerekmekte ise de, bu husus istinaf nedeni yapılmamıştır.
Yargılama giderleri yönünden yapılan incelemede delil tespiti giderlerinin makul giderler kapsamında davalıdan tahsiline ve davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, ancak Mahkemenin 19.06.2019 tarihli oturumunda davacı vekili dava etmiş oldukları 20.000,00 TL maddi tazminat bedelinin 19.750,00 TL’sinin hasar bedeli, 250,00 TL’sinin ise değer kaybı bedeli olduğunu açıklamış olmakla AAÜT 13/2 maddesi gereğince hükmedilen ücreti vekaletin davanın kabul veya reddedilen miktarını geçemeyeceği yönündeki yasal düzenlemeye nazaran davalı vekili lehine 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine hükmedilmesi doğru olmamıştır, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf istemi bu nedenle yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği, davalı tarafın istinaf istemi yönünden ise , istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.10.2019 tarihli 2019/453 Esas 2019/681 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın hasar bedeline yönelik maddi tazminat istemi yönünden KABULÜ ile, dava konusu 36.000,00 TL’nin 13.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davanın değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat istemi yönünden sübut bulunmadığından REDDİNE,
D.iş tespit giderlerinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.459,16 TL karar harcından başlangıçta peşin olarak alınan 341,55 TL harç ve 277,51 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.840,10 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi uyarınca 4.310,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen talep yönünden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 341,55 TL peşin harç,277,51 TL ıslah harcı, 517,20 TL posta-tebligat gideri ve bilirkişi ücreti ile D.İş tespit gideri olan 997,20 olmak üzere toplam 2.177,86 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan 6183 sayılı kanun hükümleri kapsamında tahsiline,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde resen kendisine iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davacının ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 2.459,16 TL’den peşin alınan 682,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.776,76 TL’nin davalıdan tahsiline,
6-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 27,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 148,80 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23.11.2022