Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1489 E. 2023/620 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1489
KARAR NO : 2023/620

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.04.2019
NUMARASI : 2015/712 E. 2019/450 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.04.2019 tarih 2015/712 E. 2019/450 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı bankanın İzmir Ticari Şubesiyle davalı arasında akledilen kredi sözleşmesi gereğince davalıya kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek Beşiktaş 17. Noterliği’nin 02/05/2014 tarihli 31517 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamenin 07/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen verilen süre içerisinde borcun ödenmediğini, ihtarname tarihinde borç tutarı limit ipoteği ile temin edildiğinden davalı hakkında sadece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, ilerleyen süreçte vadeli akreditiflerin tazmin olunması sebebiyle borcun ipotekle temin edilemez hale geldiğini bu nedenle ipotek limiti bedeli tenzil edilmek suretiyle ipoteği aşan kısım yönünden İzmir 28.İcra Dairesi’nin 2014/16920 esas sayılı genel haciz yoluyla takip işlemlerine başlandığını,davalının haksız ve kötüniyetli borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, banka alacağının gerek banka gerek firma kayıtlarıyla sabit olduğunu ileri sürerek, İzmir 28.İcra Dairesi’nin 2014/16920 esas sayılı takibinde davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, muayyen bir borç ikrarını içeren belgeye dayanmayan takip nedeniyle bankanın alacağının varlığını ve koşullarını ispatlamakla mükellef olduğunu, talep edenin %72 temerrüt faiz oranının fahiş ve TBK 88., 120. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek haksız davanın reddine %20 kötü niyet tazminata hükmedilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalı şirket arasında 08/10/2012 düzenleme tarihli 10.000.000-USD limitli 08/10/2012 düzenleme tarihli 3.000.000,00-TL limitli, 14/06/2013 tarihli 4.000.000-USD limitli üç adet genel kredi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmelere istinaden davalı şirkete nakdi krediler ve gayri nakdi akreditif kredileri kullandırıldığı, hesabı üzerine çek karnesi verildiği, kredilerin teminatına asıl borçlunun borçlarını teminen 15.000.000-TL bedelle taşınmaz ipoteği alındığı, kredilerin riske girmesi üzerine kredi hesapları kat edilerek davalı borçluya ihtarname keşide edildiği, davalının 09/05/2014 tarihi itibariyle mütemerrit olduğu, ihtar sonrası gayri nakdi akreditif kredilerinin de tazmin olunup nakdi krediye dönüştüğü, kısmi ödemeleri yapılmış ise de, riskin devam etmesi üzerine ipotek limitinden kalan tutar üzerinden İzmir 28.İcra Dairesi’nin 2014/16920 esas sayılı ilamsız icra takibine girişildiği, davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, üç ayrı bilirkişi kurulundan rapor alınmış olmakla birlikte son iki bilirkişi kurulu raporlarındaki tespitlerin aynı hesaplamayı içerdiği anlaşılmakla, bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 05/10/2018 tarihli raporun dosya kapsamına ve mevzuata uygun olduğu hükme esas alınması gerektiği, ancak gerek takip talebindeki gerekse bilirkişi raporundaki masraf hesaplamasının davacı tarafından davalıya aleyhine girişilen icra takiplerine ilişkin masraflardan oluştuğu, bu masrafların icra dosyasında hesaplamada dikkate alınması gerektiği, burada dikkate alınamayacağı kanaatine varılmış, bu raporda ortaya konulduğu üzere takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 21.919.544,08-TL asıl alacak, 5.752.436,81-TL işlemiş faiz, 287.621,84-TL BSMV olmak üzere toplam 27.959.602,73-TL alacaklı olduğu, bu alacaktan 15.000.000,00-TL ipotek tutarı indirildiğinde davacının alacağın 12.959.602,73-TL olduğu sonucuna ulaşılmakla bu alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne, bu alacağın tahsili bakımından takibin devamına ve fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, 12.959,602,73 TL alacağın takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi uygulanmasının takip tarihinden itibaren işleyecek faiz üzerinden %5 BSMV’nin icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline, hüküm altına alınan alacağın %20’si oranındaki 2.591.920,54 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davanın toplam 13.010.205,86 TL üzerinden açılmakla bu miktarın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemeye sunulan 05.10.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmalarına rağmen nazara alınmadığını, 31.10.2018 tarihli bilirkişi raporuna yapılan itirazlarda yer aldığı üzere 05.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda afaki hesaplama hataları yapıldığını, temerrütün 09.05.2018 tarihinde başladığı belirtilmekle birlikte bu tarihten sonra yapılan tahsilatların B.K 100.maddesi hükmü gereğince öncelikle işlemiş temerrüt faizinden mahsubunun yapılması gerekirken bilirkişi heyet raporunda anapara alacağından mahsup yapıldığını, 05.10.2018 tarihli raporda yer alan anapara borcunun 45.983,07 TL eksik hesaplandığını, buna ilişkin itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasını talep ettikleri halde nazara alınmadığını, Beşiktaş 17. Noterliği’nin 31517 yevmiyeli ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan 07.05.2014’e kadar %36 cari faiz üzerinden işleyen ve ödenmediği için temerrüte düşen toplam 20.993,83 TL faizin temerrüt tarihi itibariyle anaparaya eklenerek dahil edilmesi gerektiği halde raporda bunun ihlal edilmesi nedeniyle anaparayla bilirkişi raporu arasında anapara tutarında fark meydana geldiğini, davacının davalıdan toplam 28.718.444,02 TL alacağının olup, bu alacaktan ipotekle temin edilen 15.000.000,00 TL’nin düşümü ile masraf olan 4.120,00 TL dahil edilmek suretiyle toplam tutarın 13.722.564,02 TL olduğunu, kısmen red kararı verilmesinin hukuki hiçbir dayanağının bulunmadığını, bu durumun alacaklı bankanın zararına sebebiyet verdiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki kredi sözleşmelerine dayalı olarak alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalı aleyhine girişilen icra takibine borçlunun vaki itirazının iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davaya dayanak teşkil eden İzmir 28. İcra Dairesi’nin 2014/16920 esas sayılı takip dosyasında, alacaklı … tarafından borçlu … Şti aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yoluyla 21.965.528,15-TL asıl alacak, 5.752.436,81-TL işlemiş faiz, 287.621,84-TL BSMV, 4.619,06-TL masraf olmak üzere toplam 28.010.205,86-TL alacaktan 15.000.000,00-TL ipotek bedeli düşülerek kalan 13.010.205,86-TL’nin ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi ile %5 BSMV uygulanması kaydıyla tahsili için 17/12/2014 tarihinde ilamsız yolla icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçlu şirkete 05/01/2015 tarihinde tebliğinin yapıldığı, davalı borçlu vekilinin borca ve ferilerine yasal 7 günlük sürede itirazda bulunmakla takibin durduğu görülmüştür.
Dava konusu kredi sözleşmeleri ve ekleri ile davaya dayanak teşkil eden belgelerin ikmalinden sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, üçlü bilirkişilerden oluşan ayrı ayrı bilirkişi heyetlerinden raporlar alındığı, 1.ve 2.bilirkişi heyet raporları ve ek raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla uzman bilirkişilerden oluşan 05.10.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunun hükme esas alınarak davanın yukarıda belirtildiği şekilde kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bilirkişiler …, …, … 05/10/2018 havale tarihli raporlarında, davacı alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlu … Şti, müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla … ve … ile rehin veren sıfatıyla …’a Beşiktaş 17. Noterliği’nden 02.05.2014 tarih ve 31517 yevmiye ile gönderilen ihtarname ile 28.04.2014 tarihi itibariyle kredinin kat edildiği ve alacağın belirlendiği ve kat tarihi itibariyle 10.733.190,41 TL olarak belirlenen alacağın bir gün içinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalının adresine 07.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, buna göre 09.05.2014 tarihi itibariyle davalı açısından temerrüt koşullarının oluştuğu, gayri nakdi kredi olarak kullandırılmış olan akreditif kredilerinin 16.06.2014 — 11.12.2014 tarih aralığında tazmin olan 14.780.935,63 TL’nin nakde dönüşerek davacı bankanın nakdi alacağı haline geldiği, 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince bankanın yasal sorumluluk tutarı olarak ödenen 8.960,00 TL’nin davacı bankanın nakdi alacağı haline geldiği, davalı firmadan 06.05.2014-26.11.2014 tarihleri arasında 3.603.540,96 TL’lik kısmı ana para borca, bakiye 12.609,52 TL’lik kısmı ise faiz ve ferilerine mahsup edilmek üzere toplam 3.616.150,448 TL tahsilat yapılmış olduğu, dava konusu alacağa %36 akdi ve %72 temerrüt faizi oranlarının uygulanabileceği, davacı …’nin davalı … Şti’nden İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/16920 Esas İcra dosyasından 17.12.2014 takip tarihi itibariyle 21.919.545,08 TL asıl alacak, 5.752.436,81 TL faiz, 287.621,84 TL BSMV, 4.120,00 TL masraf olmak üzere toplam 27.963.723,73 TL alacağın bulunduğu, bu miktar alacaktan 15.000.000,00 TL ipotekli tutar indirildiğinde teminatsız alacak tutarının 12.963.723,73 TL olduğunun rapor edildiği, mahkemece 4.120,00 TL tutarındaki masrafın icra takibine ilişkin masraflardan olduğundan icra dosyasındaki hesaplamada dikkate alınması gerektiğinin kabul edilerek toplam 12.959.602,73 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi isabetli görülmüş, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar istinafa gelen tarafça temerrütün 09.05.2018 tarihinde başladığı tarihten sonra yapılan tahsilatların B.K 100.maddesi hükmü gereğince öncelikle işlemiş temerrüt faizinden mahsubunun yapılması gerekirken bilirkişi heyet raporunda anapara alacağından mahsup yapıldığı iddia olunmuş ise de, davacı bankanın davaya delil olarak dayandığı defter ve kayıtlarından davalı firmadan 06.05.2014 – 26.11.2014 tarihleri arasında 3.603.540,96 TL’lik kısmı anapara borcuna, bakiye 12.609,52 TL’lik kısmını ise faiz ve ferilerine mahsup edilmek üzere toplam 3.616.150,48 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla davacı bankanın kendi yapmış olduğu mahsubun yapılan hesaplamalarda esas alındığı anlaşılmakla davacı vekilinin buna ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.