Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/147 E. 2022/1674 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/147
KARAR NO : 2022/1674

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.09.2019
NUMARASI : 2018/1033 E. 2019/1038 K.
DAVANIN KONUSU : Araç Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 11.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.11.2022
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.09.2019 tarih 2018/1033 E. 2019/1038 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 13.09.2017 tarihinde davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, değer kaybına uğradığını ileri sürerek, 1.000,00TL değer kaybı, 1.000,00TL hasar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah talebiyle hasar tazminatı talebini toplam 5.000,00 TL’ye değer kaybı tazminatı talebini 4.349,73 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, hasar tazminatının poliçe genel şartlarının B.2.2 maddesi uyarınca tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybının poliçe genel şartlarına göre hesaplanması icap ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,.davalı tarafa ait çekici ve buna bağlı dorse sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, dava konusu araçta yedek parça ve işçilik dahil olmak üzere toplam KDV dahil 4.349,73 TL hasar meydana geldiği, aracın kaza öncesi ve tamir edildikten sonraki değeri arasında 5.000,00 TL değer kaybı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.349,73 TL hasar ve 5.000,00 TL değer kaybı bedeli toplamı 9.349,73 TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu, bilirkişi raporunda bu genel şartlarda belirlenen formülün uygulanmadığını, Genel şartlarda düzenlenen teminat dışı haller ve değer kaybına ilişkin hesaplama yöntemi dikkate alınmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar ve değer kaybı taziminatının kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda mahkemece otomotiv öğretim görevlisi bilirkişi …’den alınan raporda davacıya ait araçta değişecek parçalar ve işçilik ücretinin toplam 4.349,73 TL, aracın kazadan önceki piyasa rayiç değeri 100.000,00 TL iken kazadan sonra tamir edildikten sonra ikinci el piyasa değerinin 95.0000,00 TL olacağı için araçta 5.000,00TL değer kaybı meydana geldiğini rapor etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih 2019/6271E,2020/8104 K sayılı kararı), Buna göre mahkemece Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen değer kaybına itibar edilmesi yerinde görülmüştür. Zira her ne kadar poliçe tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar yürürlükte olsa da Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir. Böylelikle gerçek zarar kriteri ile dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli birikişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 638,68 TL’den peşin alınan 160,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 478,68 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11.11.2022