Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1413 E. 2023/945 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1413
KARAR NO : 2023/945

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : 2014/811 Esas 2019/1316 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03.06.2014
KARAR TARİHİ : 19.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.06.2023

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2019 tarih 2014/811 Esas 2019/1316 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10.01.2013 tarihinde davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün önünde giden araca arkadan çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında dava dışı …, …, … ve …’nun yaralandığını, kaza tarihi itibariyle aracın trafik sigorta poliçesinin bulunmadığı, müvekkili kurum tarafından dava dışı …, …, … ve …’ya 08.04.2014 tarihinde toplam 105.553,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili için Dikili İcra Müdürlüğünün 2014/311 E. sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibi devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, tarafların kusur oranlarının ve maluliyet oranlarının tespitinin gerektiğini, kazada yaralanan kişilerin traktör römorkunda hiçbir güvenlik önlemi alınmadan taşındığını, ceza yargılamasının devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunda davalı şirkete ait … plakalı minibüs sürücüsü …’nun kazanın meydana gelmesinde 2918 KTK’nın 52/1-b ile 56/c maddeleri uyarınca %80 oranında asli kusurlu, … plakalı traktör sürücüsü …’ın ise aynı kanunun 30/1-a ve 131. maddeleri uyarınca kazanın meydana gelmesinde %10 oranında tali kusurlu olduğu, kaza anında traktöre bağlı olan römork üzerinde yolculuk yapan yolcuların kaza anında kendi can güvenliklikleri açısından tehlikeli olduğunu bildikleri römork içerisinde kalabalık şekilde ve gayri nizami bir şekilde yolculuk ederek kendi yaralanmalarıyla sonuçlanan trafik kazasına sebebiyet verdiklerinden kazanın oluşunda %10 oranında müterafik kusurlu oldukları, Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalınca tespit edilen iyileşme süreleri ve maluliyet oranlarına göre dava dışı kazazedelerin kaza sonu oluşan maddi kayıplarının ayrıntılı tespitlerine göre, …’nın geçici iş gücü kaybı 4.206,86-TL, kalıcı iş gücü kaybı 108.098,73-TL, toplam 116.844,80-TL, kusur indirimi sonrası davalıların sorumlu olduğu tutarın 93.475,84-TL olduğu; …’in geçici iş gücü kaybı 1.546,02-TL, kusur indirimi sonrası davalıların sorumlu olduğu tutarın 1.236,82-TL olduğu; …’nin geçici iş gücü kaybı 4.647,26-TL, sürekli iş gücü kaybı 204.816,93 TL, toplam 209.464,19 TL, kusur indirimi sonrası davalıların sorumlu olduğu tutarın 167.571,35-TL olduğu; …’nun geçici iş gücü kaybı 3.092,04-TL, sürekli iş gücü kaybı 12.780,86 TL, toplam 15.872,90-TL, kusur indirimi sonrası davalıların sorumlu olduğu tutarın 12.698,32-TL olduğu, davalı şirkete ait ve dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın, kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesinin olmadığı, davalı şirket tarafından toplam 105.553,00 TL ödeme yapıldığı, ancak …nca yapılan ödemelerin kıyaslanması sonrası davalının sorumlu olduğu tutarların … için 36.459-TL, … için 1.236,82-TL, … 27.227-TL, … 12.698,32-TL olmak üzere toplam 77.621,14-TL olduğu, davalı araç malikinin ödeme tarihinden itibaren sorumlu olduğunun bilirkişi raporunda tespit edildiği, taraf vekillerinin itirazları üzerine alılnan ek raporda asıl rapordaki görüş ve tespitlerde bir değişiklik olmadığının beyan edildiği, bu tespitler doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin itirazının kısmen iptali ile takibin 77.621,14-TL asıl alacak, 669,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.291,02-TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen dava dışı yolcuların ve dava dışı araç sürücüsünün %10 oranında kusurlu olduğu yönündeki tespitin hukuka aykırı olduğunu, davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsü …’nun KTK’nun 56/1 C. maddesinde yer alan hükme göre önünde giden aracı yönetmeliklerde belirlenen güvenli ve yeterli mesafeden izlemediğini, 84. maddenin d bendi gereği önünde seyreden araca arkadan çarpmak suretiyle asli kusurlu olduğunu, Dikili C.Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporunda da bu hususun sabit olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen dava dışı şahıslara ait maluliyet oranlarının düşük belirlendiğini, Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi’nden alınan sağlık kurulu raporlarında …’in maluliyet oranının %12, …’nun maluliyet oranının %16 olarak tespit edildiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğundan kazazedelerin maluliyet oranının kesin olarak belirlenebilmesi için adli tıp genel kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, aynı kaza ile ilgili hali hazırda birden fazla derdest dava bulunduğunu, kazazedeler tarafından …na karşı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/969 E. sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, ancak mahkemece bu talebin dikkate alınmadığını, kazazedelerin kusur ve maluliyet oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla ATK 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na sevk edildiklerini, bu raporun beklenilmesi gerekirken çelişkili kusur ve maluliyet oranları esas alınarak hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan ek raporda, kök rapora vaki itirazlarının değerlendirilmediğini, Trafik Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri ile kazaya karışan traktöre bağlı römorkta 16 yolcunun bulunduğu hususu dikkate alındığında; kanuna aykırı yolcu taşımasının yapıldığı, haddinden fazla yolcunun taşındığı, asgari güvenlik önlemlerinin dahi alınmamış olduğu ve davacıların hatır için karşılıksız taşındığını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları ile tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dosyada ismi yazılı yolculara(kazazedelere) bilirkişilerce belirlenen mütefarik kusurunun %10’dan daha fazla olacağını, %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, yerleşmiş Yargıtay İçtihatları da göz önüne alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini, meslekte kazanma gücünün kaybında kazanın meydana geldiği tarihteki verilere ve yönetmeliklere göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacının kazazedelere “geçici iş göremezlik” ödeneği ödemediğini, tazminat hesabında ayrıca “geçici iş göremezlik” tutarı hesaplanmasının hatalı olduğunu, kazazedelerden … ve … için Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi’nden alınan sağlık kurulu raporlarındaki maluliyet oranları ile Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan raporlardaki maluliyet oranları arasında ciddi bir fark bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın karıştığı trafik kazasında, traktör römorkunda yolcu olarak bulunan ve kazada yaralanan kişilere davacı … tarafından ödenen maddi tazminat tutarlarının araç malikinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Taraf vekillerinin dava dışı sürücülerin kusur oranlarına ve kazazedelerin müterafik kusur oranlarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Kaza tespit tutanağında sigortalı … plakalı minibüs sürücüsü …’nun kazanın meydana gelmesinde, KTK’nın 84/d md (arkadan çarpma) kuralını ihlal etmesi nedeniyle asli, traktör sürücüsü …’ın ise aynı kanunun 65/a md (Taşıma sınırı üstünde yolcu alınması) kuralını ihlal etmesi nedeniyle tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince trafik bilirkişisinden alınan raporda, kazanın meydana gelmesinde … plakalı minibüs sürücüsü …’nun kaza anında sevk ve idaresindeki minibüs ile seyir halinde iken dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, aracının hızımı aracının teknik özelliklerine, yolun ve havanın şartlarına uydurmadığı, dikkatini yeterince seyir yönüne vermediği, önündeki araç trafiğini güvenli mesafeden takip etmeyerek ve önündeki traktöre arkadan çarparak bahse konu trafik kazasına sebebiyet verdiğinden kazanın oluşunda %80 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı traktör sürücüsü …’ın ise kaza anında sevk ve idaresindeki traktörü ile seyir halinde iken yine dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, traktörünün arkasında gerekli olan ışıklandırma sisteminin yetersiz olduğu, traktörünün ve buna bağlı olan römorkunun üstüne isitab haddini aşacak şekilde fazla yolcu aldığı, kazanın oluşunda %10 oranında tali kusurlu olduğu, kaza anında traktöre bağlı olan römork üzerinde yolculuk yapan yolcuların kaza anında kendi can güvenlikleri açısından son derece tehlikeli olduğunu bildikleri rörmork içerisinde kalabalık şekilde ve gayrı nizami bir şekilde yolculuk ederek kendi yaralanmalarıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana gelmesinde %10 oranında tali-müterafik kusurlu oldukları yönünde görüş bildirilmiştir. Dava dışı kazazedeler tarafından Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/113 E. Sayılı dosyasında açılan manevi tazminat davasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 15.12.2014 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, traktör sürücüsü … ve eldeki davada davacı … tarafından ödeme yapılan yolcu kazazedelerin kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı … tarafından dava dışı yolcu-kazazedelere ödenen tazminat tutarının hesabında %25 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan kusur raporu, ceza dosyasında alınan ATK kusur raporu ve kaza tespit tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu kazanın davalı şirkete ait sigortalı aracın, önünde seyir halinde bulunan traktöre sol arka tarafından çarpması neticesinde meydana geldiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 15.12.2014 tarihli raporunda belirtildiği üzere kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, ancak yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda traktörün römorkunda gayri nizami şekilde yolculuk yapan yolcu-kazazedelerin bu şekilde araca binmekle %20 oranında müterafik kusurlu oldukları, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı yolculara %10 oranında kusur izafe edilmiş ise de, netice itibariyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının hesabında %80 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılmış olmakla, ilk derece mahkemesi kararının kusur oranları yönünden sonucu itibariyle yerinde olduğu kanaatine ulaşılmış, taraf vekillerinin kusur oranlarına ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davacı … vekilinin maluliyet oranlarına ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde; Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4.HD’nın 20/06/2022 tarih ve 2021/13933 E. 2022/9109 K.) Eldeki davada hükme esas alınan, Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/113 E. – 2017/52 K. sayılı manevi tazminat dava dosyası kapsamında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporlarında dava dışı yolcuların maluliyet oranları kaza tarihi 10.01.2013 itibariyle yürürlükte bulunan anılan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmiş olduğu, bu oranların hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dava dışı … yönünden ise, her ne kadar 6 ay süreyle psikiyatri merkezinde düzenli takip ve tedavi sonrasında tekrar meslekte kazanma gücü azalma oranının hesaplanabileceği belirtilmiş ise de, bu kişiye davacı … tarafından fiziksel yaralanması sonucunda oluşan maddi zararları nedeniyle ödeme yapıldığı, kişide psikiyatrik maluliyet nedeniyle oluşması olası maddi zararların eldeki davanın konusunu oluşturmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/969 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; davaların taraflarının ve konusunun aynı olmadığı, eldeki davanın daha önce açılmış olduğu, alınan aktüerya raporunda, … tarafından yapılan ödemelerin mahsup edildiği anlaşılmakla, sözü edilen dosyanın eldeki davada bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin, davacı tarafça kazazedelere geçici iş göremezlik tazminatı ödenmediği, tazminat hesabında ayrıca geçici iş göremezlik tutarı hesaplanmasının hatalı olduğu yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde; Davacı … tarafından, ödemelere dayanak yapılan dava dışı Medeksper şirketinin hazırladığı aktüerya raporlarında sadece sürekli iş göremezlik tazminatı tutarlarının hesaplandığı, geçici iş göremezlik tazminatı konusunda bir tespit ya da hesapla bulunmadığı, zira hesaplamada dayanılan devlet hastanesi raporlarında geçici iş göremezlik sürelerinin de belirlenmemiş olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, hükme esas alınan aktüerya raporunda ise Ege Üniversitesi maluliyet raporlarında belirlenen geçici iş göremezlik sürelerine göre belirlenen geçici iş göremezlik tazminatı tutarlarının davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerindedir.
Bu durumda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.12.2019 tarih 2014/811 Esas 2019/1316 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı … San. Ve Tic A.Ş’nin Dikili İcra Müdürlüğünün 2014/311 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 73.910,68 TL asıl alacak, 637,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.548,53 TL üzerinden ve icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ait istemin reddine,
Hüküm altına alınan itirazlı alacak likit vasıflı olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine,
Alınması gereken 5.092,41 TL harçtan peşin alınan 1.285,85-TL’nin ve icrada alınan 532,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.274,26 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 11.927,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin yatırılan karar ve ilam harcı 1.285,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ilk masraf 29-TL, 21 davetiye gideri 205,50-TL, 10 müzekkere gideri 142,50-TL, bilirkişi ücreti 900-TL toplamı 1.277,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre taktiren 893,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalının ödediği istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,5‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19.06.2023