Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1220 E. 2023/433 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1220
KARAR NO : 2023/433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.02.2020
NUMARASI : 2019/114 Esas 2020/112 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.03.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.02.2020 gün ve 2019/114 Esas 2020/112 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde davacının aracının zarar gördüğünü, kusurun sigortalı karşı araç sürücüsünde bulunduğunu, davalının oluşan zararı karşılama yükümlülüğü bulunduğunu, belirterek; 5.167,240 EUR maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 10/04/2019 tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, yeni genel şartların uygulanması gerektiğini, dava dilekçesi ekindeki delillerin davalıya tebliğ edilmediğini, kazaya karıştığı iddia edilen sigortalı aracın ZMMS poliçesinin 09.50’de bittiğini, kazanın saat 10.55’de meydana geldiğini, yeni poliçenin 13.59’da düzenlediğini, aracın kaza saatini kapsayan poliçesinin bulunmadığını, hasar ve kusur tespiti yapılması gerektiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kaza tarihi olan 11.07.2018 tarihinde saat 10.55’te, davalı ZMMS poliçesini düzenleyen şirket sigortalısına ait aracı kullanan …’ın idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait arın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu davacının ise kusursuz olduğu, davacı yana ait araçta yedek parça, boya ve işçilik olmak üzere 5.167,24 Euro tutarında zarar oluştuğu, kazanın ZMMS poliçesinin geçerli olduğu süre içerisinde gerçekleştiği, belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kaza saati itibariyle geçerli bir poliçe bulunmadığını, davalının poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, limiti aşar şekilde karar verildiğini, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, rapora yönelik itirazların dikkate alınmadığını, aracın hasarın ülkemiz şartlarına göre belirlenmesi gerektiğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davalının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zararın ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan maddi zarardan davalı sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir. (Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 E. – 2012/92 K., Yargıtay 17. HD’nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. sayılı ilamları).
6102 sayılı TTK’nın 1405/1. maddesindeki “sigortacı ile sigorta sözleşmesi yapmak isteyen kişinin, sözleşmenin yapılması için verdiği teklifname, teklifname tarihinden itibaren otuz gün içinde reddedilmemişse sigorta sözleşmesi kurulmuş sayılır” düzenlemesi ile, sigorta sözleşmelerinin kuruluşu hüküm altına alınmış; sigortacının sorumluluğunun başlangıcı ise, TTK’nın 1421/1. maddesinde “aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar” şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nın 1458/1. maddesinde geçmişe etkili sigorta; “sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır” denilmek suretiyle düzenlenmiştir.
Eldeki dava dosyasına konu maddi olayda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belge hükmünde olan taraflarca düzenlemiş 11.07.2018 tarihli kaza tespit tutanağında kaza saati 10:55 olarak belirtilmiştir. Kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 11/07/2017 – 11/07/2018 tarihleri arasında 39768896 poliçe numaralı ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğu sabit olup ve poliçesinin ikinci sayfasının en alt kısmında söz konusu poliçenin saat 9.50 de düzenlendiği ibaresine yer verilmiştir. Davalının savunmasında yenilenen dönem için ön görülen poliçenin ise aynı tarihte saat 13.59’da düzenlediğini de ifade edilmiştir. ZMMS Genel Şartlarında A.7 maddesine göre aksi kararlaştırılmadıkça poliçe başlangıç ve bitiş saatinin öğlen 12:00 olacağı belirtilmiştir. Bu bilgilere göre, poliçenin tanzim saati, davacının aracının zarara uğradığı kaza saatinden sonraki bir zaman dilimine ilişkin görünmekte bir başka ifade ile sigortacının üstlendiği rizikonun gerçekleşmesinden sonra poliçenin tanzim edildiği izlenimi uyandırmaktadır. Dolayısıyla, davalı sigortacının sigorta poliçesi gereği sorumluluğunun başlamasından sonra, davaya konu kazanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin (rizikonun poliçe vadesi içinde olup olmadığının) saptanması önem kazanmaktadır. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereğince sigortacının sorumluluğunun başlaması için, poliçede kararlaştırılan primin ödenmiş olması gerekli olup, prim ödendiği anda sorumluluğu başlayacak olan sigortacı bakımından poliçeye kaydedilen tanzim saatinin bir önemi kalmayacaktır ki bu hususta hiçbir araştırma yapılmadan karar verilmesi, eksik inceleme niteliğindedir. ( Yargıtay 4.HD’nin 27.06.2021 tarih ve 2021/7355 E. – 2021/11041 K., 17.HD’nin 10.12.2018 tarih ve 2016/2576 E.- 2018/11900 K. Sayılı ilamı)
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İDM tarafından davalı poliçesinin vadesi içinde gerçekleşmiş bir kazanın olması gerektiği, davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun, ancak poliçe priminin ödendiği andan itibaren başlayacağı hususları gözetilerek, kazaya ilişkin tüm belgeler incelenip, davalının savunmasında belirttiği devam eden döneme ilişkin poliçede dahil olmak üzere sigortalı araca ait poliçeler, davalı sigortacı ile poliçe tanzim eden acenteye ait kayıtlar ve sigortalının ödeme belgeleri eksiksiz getirtilerek, ( gerekiyorsa dosyanın sigorta alanında uzman bir bilirkişi görüşüne başvurularak ) her iki poliçe yönünden priminin tahsil edildiği saatin ve poliçelerin davalı sigortacının sistemine girdiği saatin saptanmasını mütekip oluşacak sonuca göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olup, gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında İDM tarafından hüküm fıkrasında poliçe limitine ilişkin bir sınırlamaya yer verilmemesi de hatalıdır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalıların istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.02.2020 tarih 2019/114 Esas 2020/112 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.