Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/121 E. 2022/1643 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/121
KARAR NO : 2022/1643

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.09.2019
NUMARASI : 2018/413 E. – 2019/1001 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.11.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.09.2019 gün ve 2018/413 E. – 2019/1001 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 251390462 poliçe numarasıyla Kasko sigortası ile sigortalı … plakalı müvekkiline ait aracın 15.09.2017 tarihinde sürücüsü …’in sevk ve idaresinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıktığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, müvekkili aracındaki hasarın tazmini amaçlı kasko poliçesini tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş. ye başvurulduğunu, 19/1014077 no.lu hasar dosyası açılmış olduğu ve dosya kapsamında alınan ekspertiz raporunda araçtaki toplam hasar KDV hariç 43.954,29 TL olarak tespit edildiğini, müvekkili tarafından istenilen belgelerin davalı sigorta şirketine sunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bununla birlikte aracın hasar miktarı hesaplanırken fahiş iskonto uygulanmış olduğunu, bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde işbu hususlara dikkat edilmesi gerekmekte olup yerleşik Yargıtay içtihatları gereği de hasar miktarına KDV dahil edilmesi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans (ticari temerüt) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine müvekkili şirketçe maddi hasara ilişkin 22.02.2018 tarihinde 34.840,13-TL ödeme yapılmış olduğunu, yapılan ödemenin yetersiz olduğu gerekçesiyle ikinci bir başvuru yapılmaksızın huzurdaki davanın ikame edilmesinde dava şartı eksikliği söz konusu olduğunu, davaya konu alacağın haksız fiilden kaynaklanmakta olup temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekli olduğunu savunarak, açıkladığı nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen kazada toplam hasar miktarının (Yedek Parça+İşçilik+KDV) eksper …. raporuna göre 60.107,05-TL/ eksper …. raporuna göre 52.367,56-TL olduğu, ancak bu miktarın aracın piyasa rayiç değerinin %50-57 lerine ulaştığı için tamirinin ekonomik olmadığı ve pert – total kabul edildiği, davacı aracının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2.el değerinin 105.000,00-TL olduğu, davacı aracının sovtaj (Onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 55.250,00-TL olduğu, toplam hasar miktarının, Hasarsız haldeki 2.el rayiç değeri – Hasarlı olarak (Sovtaj) rayiç değeri 105.000,00-TL–55.250,00-TL = 49.750,00 TL (Kırkdokuzbinyediyüzellilira) olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 22/02/2018 tarihinde 34.840,13 TL ödeme yapıldığı, bu halde, davacının giderilmemiş zarar miktarının 49.750,00TL-34.840,13TL= 14.909,87-TL olduğu, aracın pert olarak değerlendirilmesi halinde değer kaybı oluşmayacağı yönünde rapor düzenlendiği bilirkişilerin gerek aracın hasarına ilişkin gerekse aracın rayiç değeri ve sovtaj bedeline ilişkin hesaplama yöntemlerinin bilimsel, gerekçeli ve denetime elverişli olması ayrıca her dosyaya sunulu her iki eksper tarafından düzenlenen kasko ekspertiz raporlarında yedek parça ve işçiliklere KDV eklenmediği ve sigorta şirketinin atadığı eksper … tarafından işçilik toplamının yuvarlak olarak 4.250,00 TL belirtildiği ancak ayrıntılı işçilik açıklaması yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece alınan rapora itibar edilmek suretiyle, aracın pert total kabul edilmesi ve aracın hala davacı elinde bulunması nedeniyle, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.2.2.maddesi uyarınca davalı sigortanın, azami sorumluluk haddini geçmemek üzere, hasar anındaki aracın gerçek değerini ödemekle yükümlü olduğundan bahisle davacının davasının kısmen kabulüne, davalı sigorta şirketince davacı tarafa 22.02.2018 tarihinde kısmen ödeme yapıldığı ve bu tarihte temerrüde düştüğünden davacının tacir olması ve aracı ticari işletmesinde kullandığından 14.909,87 TL hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın 22.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, dosyada öncelikli dava hakkına sahip dain-i mürtehinin muvafakatı sorulmamış olup, davacının dava ehliyeti tespit edilmeden karar verildiğini, poliçede yer alan dain-i mürtehin kaydı gereğince öncelikli olarak tazminat talep etme hakkının dain-i mürtehinde olacağı, bu nedenle dava dışı bankadan muvafakat alınmadan yargılama yapılmasının Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, diğer hususları kabul anlamına gelmemek üzere kendilerine hurda belgesi teslim edilmeden alacağı muaccer olacak şekilde hüküm kurulmasının haksız olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle müvekkil şirketin davacıya 22.02.2018 tarihinde yapmış olduğu 34.840,13 TL ödemenin güncellenmeden hesaplanarak bakiye zararın tespitinin kabul edilemeyeceğini, davalının ancak poliçe limitleriyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, yine kabul anlamına gelmemekle beraber yerel mahkemece avans faize hükmedilmesinin yerinde olmadığı, ancak haksız fiilden kaynaklanan alacak nedeniyle yasal faiz işletilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, yanlar arasındaki Genişletilmiş Kasko Sigortası Poliçesi kapsamında 15.09.2017 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle hasar bedeline yönelik olarak maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava konusu sigorta poliçesinde dava dışı Türkiye … Bankası T.A.O. Otokent-İzmir Şubesinin dain-i mürtehin hakkının tesis edilmiş olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamaları uyarınca, Türkiye … Bankası T.A.O’nun rehin hakkı bulunduğundan, sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olur (24.09.2018 gün ve 2017/160 E. 2018/5626 K., 14.06.2010 gün ve 2009/430 E. 2010/6814 K., 12.10.2012 gün ve 2011/8534 E., 2012/16045 K., 08.03.2013 gün ve 2012/4175 E. 2013/4580 K.).
Yine, HGK’nun 14.04.2002 gün ve 2002/284-324 sayılı ilamında da açıkça vurgulandığı üzere, TTK’nun 1273 üncü maddesi uyarınca rehinli bir malın maliki tarafından kendi adına yaptırılan sigorta alacaklı lehine yapılmış bir sigorta değilse de sigorta tazminatı ancak o mal üzerinde rehin hakkına haiz olan alacakların muvafakatları alınmak sureti ile sigorta ettiren malike ödenir. Başka bir anlatımla sigorta süresi içinde riziko meydana geldiği takdirde, hasar bedeli, bankaya rehinli olan aracın kredi borcununda bir güvencesidir. Bu anlamda sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibine ait olduğundan, hasar ödemesinin sigortalıya yapılamayacağı, yapılan bu ödemenin sigorta şirketini borçtan kurtarmayacağı kuşkusuzdur.
Davaya konu araca ilişkin poliçe içeriğinden Türkiye … Bankası T.A.O. Otokent-İzmir Şubesi’nin davaya konu sigorta poliçesinde dain-i mürtehin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, dain-i mürtehin banka şubesine müzekkere yazılarak, davaya muvafakat edip etmediği sorularak, davacının aktif dava ehliyetinin varlığının tespiti halinde işin esasının incelenmesi gerekirken söz konusu eksiklik giderilmeden ve aktif dava ehliyeti ile ilgili bu husus üzerinde durulmadan işin esası hakkında karar verilmesi yerinde değildir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince verilen kararda, dava şartlarına aykırılık bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2019 tarih 2018/413 E. – 2019/1001 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.