Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1190 E. 2023/738 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1190
KARAR NO : 2023/738

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.12.2019
NUMARASI : 2015/286 Esas 2019/1372 Karar

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 9 ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİNİN 2015/205 ESAS 2015/146 KARAR SAYILI DOSYASI

ASIL DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BİRLEŞEN DAVANIN KONUSU:Maddi ve Manevi Tazminat(Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
ASIL DAVADA DAVA TARİHİ : 04.03.2015
BİRLEŞEN DAVADA DAVA TARİHİ : 05.05.2015
KARAR TARİHİ : 16.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.05.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.12.2019 tarih 2015/286 Esas 2019/1372 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili, davalı …, …, … ve … vekili, davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA : Davacı vekili, 16.12.2012 tarihinde, davalılar …, … ve …’na ait, davalı … A.Ş.nin ZMMS poliçesi sigortacısı, davalı … A.Ş.’nin İMMS poliçesi sigortacısı olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluştuğunu, ayrıca tedavi ve tedaviye bağlı ulaşım giderleri yaptığını, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL mandalina bahçesi, sera ve iş makinasının çalıştırılmamasından kaynaklanan yoksun kalınan kazanç kaybı, 100,00 TL ulaşım ve tedavi giderleri ve 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.300,00 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ( şirketi yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 03.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, sürekli işgöremezlik tazminatı istemini 72.483,85 TL, geçici iş gücü kaybı – kazanç kaybı talebini 5.396,41 TL, ulaşım ve tedavi giderleri istemini 836,25 TL olmak üzere toplam maddi tazminat istemini 78.689,51 TL’ye artırmıştır.
CEVAP : Davalılar … ve … vekili; dava konusu istemin zamanaşımına uğradığını, müvekkili …’nun olay tarihinde araç maliki olmadığını, aracın muris … adına kayıtlı iken 11.02.2015 tarihinde vefatı ile mirasçıları …, … ve … adına iştirak halinde mülkiyet şeklinde intikal ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu davranışlarıyla neden olduğunu, davacının ağır yaralandığı iddiasının da gerçek olmadığını, davacının narenciye bahçesi bulunduğu ve zarara uğradığını soyut olarak iddia ettiğini, davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve ulaşım masrafı belgelerini sunması ve ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmek zorunda olduğunu, davacının maddi tazminat talebine konu kalemlerin net olmadığını, tedavi ve geçici işgörmezlik gibi taleplerinin 6111 sayılı yasa uyarınca reddi gerektiğini, yasa gereği davacının talebinin haklı bulunmadığını, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce herhangi bir başvuru yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :Davacı vekili, asıl davaya konu kaza ile ilgili olarak araç maliklerinden … ve sürücü … ile şirketine dava İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/286 E. sayılı dosyasında dava açıldığını, ancak kaza tarihinde sigortalı aracın malikinin sadece … olmadığının anlaşıldığını, aracın …’na ait iken 11.02.2015 tarihinde vefat ettiğini, …, … ve … olduğunun ve mirasçısı olarak …, … ve …’nun kaldığını, ayrıca kaza yapan aracın davalı … A.Ş. tarafından kasko sigortası poliçesi ile sigortalandığını belirterek, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/286 E. Sayılı dosyası ile tekerrür oluşturmamak kaydıyla 100.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile davalılardan şirketi poliçe teminatı dahilinde sorumlu olmak kaydı ile 100,00 TL tarımsal faaliyetleri ile iş makinasının çalıştırılmamasından dolayı kaynaklanan yoksun kalınan kazanç kaybı, 100,00 TL ulaşım ve tedavi giderleri, 100,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 100.300,00 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ( şirketi yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP : Davalılar … ve … vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, davacı tarafın olayın oluş şekline ilişkin iddialarının gerçekliğinin olmadığını, kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, davacının ağır yaralandığı iddiasının da gerçek olmadığını, davacının narenciye bahçesi bulunduğunu ve dava konusu kaza nedeniyle zarara uğradığını soyut olarak iddia ettiğini, davacının dava konusu olay nedeniyle uğradığı zararı ispat etmesi gerektiğini, davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve ulaşım masrafı belgelerini sunması ve ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davada muris … adına kayıtlı olup, yasal mirasçıları olan davalılar …, … ve …’ya ait, davalı … A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi, davalı … A.Ş. tarafından İMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı minibüsün, 16.12.2012 günü saat 13:00 sıralarında davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde iken, yolun karşısına yaya olarak geçmekte olan davacıya çarptığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı raporuna göre davacının %29,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, 270 gün süreyle geçici iş göremezliğe neden olacak şekilde yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %75, davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davacının %25 müterafik kusuru oranında indirim yapıldığında davacının davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 5.369,41 TL, tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol giderinin 836,25 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 72.483,85 TL olduğu, kazanın iş kazası olmaması nedeniyle davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik tazminatı ödenmediği ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı gerekçesiyle; Asıl dava maddi tazminat davasının kabulü ile 5.369,41 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 836,25 TL tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri, 72.483,85 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 78.689,51 TL maddi tazminatın davalı şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; Birleşen davada maddi tazminat davasının kabulü ile, 5.369,41 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 836,25 TL tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri, 2.483,85 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 78.689,51 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak (asıl davada hüküm altına alınan maddi tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davacıya verilmesine; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (asıl davada hüküm altına alınan maddi tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, davalı …, …, … ve … vekili, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkili için belirlenen maluliyet oranının düşük olduğunu, müvekkilinin iş makinası operatörü olduğunu, aynı zamanda tarım ile uğraştığını, mandalina bahçesi ve serasının da olduğunu, maluliyet oranı belirlenirken bu niteliklerinin dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin gelirlerinin ve aylık gelir tespitinin eksik hesaplandığını, tedavi giderlerinin de eksik hesaplandığını, müvekkilinin iş makinasından dolayı vergi beyannamesinde gelir bildirimi olmadığı gerekçesiyle gelir elde etmediği yönündeki tespitin haksız olduğunu, tanıkların müvekkilinin iş makinası ile bizzat çalışarak gelir elde ettiğini ancak kazadan sonra çalışamadığını işlerini takip edemediğini ve gelir kaybına uğradığını beyan ettiklerini, dosyada mevcut önceki kazanç hesabına dair bilirkişi raporunda resmi yazışmalar dikkate alınarak davacının narenciye bahçesinden olan gelirlerinin hesaplandığını, müvekkilinin şahsen gerek kendi zirai faaliyetinde ve gerekse de operatör olarak asgari ücretin 2-3 katı üzerinde kazanç elde eden bir kişi olduğunu, hesaplamanın asgari ücretten değil 2-3 katı fazlasından yapılması gerektiğini, tedavi giderlerinin de düşük olarak hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, … ve … vekili, hükme esas alınan kusur oranlarının hatalı olduğunu, davacının kaldırımdan yola inmesi dolayısıyla önünden geçmekte olan müvekkili …’ın kullandığı minibüsün ön sağ tekerlek kısmıyla çarpıştığını, müvekkilinin kazayı önleme imkanının bulunmadığını, tanık beyanıyla da sabit olduğu üzere müvekkilinin kırmızı ışıkta durduğunu, yeşil ışığın yanması ile hareket etmesinin ardından dava konusu kazanın meydana geldiğini, minibüsün bu kadar kısa mesafede hızlanamayacağını, davacının asli ve tam kusurlu olduğunun İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/85 E. sayılı dosyasında soruşturma aşamasında alınan 27.08.2013 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğunu, Adli Tıp Kurumu raporunda tanık beyanlarının irdelenmediğini, kaza tespit tutanağı ve 27.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitlerden hangi gerekçelerle farklı kusur tespiti yapıldığının açıklanmadığını, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından iş göremezlik oranının yüksek tespit edildiğini, davacının kazanın meydana geldiği tarih itibariyle emekli olduğunu, hiçbir işle uğraşmadığını, meslekte kazanma gücünde azalmasının da bulunmadığını, ceza dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu raporunda meslekte kazanma gücü kaybının son derece yüksek olduğunu, bu raporda davacının kayıp oranının “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre de hatalı değerlendirildiğini, geçici iş göremezlik süresinin fazla belirlendiğini, aktüerya raporunun hiçbir belge, resmi kayıt vb. delilden faydalanılmaksızın tamamen varsayımlara dayalı tespitler içerdiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı maddi zararını kayıtlar ile ispatlaması gerektiğini, davacının mandalina bahçesinden kira geliri elde ettiğini, tarımsal faaliyette bulunmadığını, hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, sigortalı aracın sürücüsüne izafe edilen kusur oranının hatalı olduğunu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden yeniden rapor alınmasını talep ettiklerini, tazminata esas alınan maluliyet oranının tespitinde Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliğinin değil, Trafik Sigortası Genel Şartlarında yer alan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerinin esas alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla her durumda, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, maluliyet zararının aktüerya bilim dalı ile uğraşan aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, geçici işgöremezlik tazminatı, tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri miktarından müvekkili şirketin 6111 sayılı yasa uyarınca sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat bakımından müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, reddedilen manevi tazminat yönünden müvekkili yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, trafik kazası nedeniyle karşı aracın işleteni, sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, ulaşım ve tedavi gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalılar …, …, … ve … vekili ile davalı … A.Ş. Vekilinin kusur oranlarına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; kaza tespit tutanağında kusur dağıtımı yapılmadığı, soruşturma sırasında trafik bilirkişiden alınan 27.08.2013 tarihli raporda davacı yaya …’ın tam kusurlu, davalı sürücü …’ın kusurunun bulunmadığı yönünde tespit yapıldığı, bu rapora rağmen ceza davasının açıldığı, ceza dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 03.07.2014 tarihli raporda sanık sürücü …’ın asli, müşteki yayanın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği; Eldeki dosyada alınan 08.03.2018 tarihli ATK raporunda davalı sürücü …’ın %75, davacı yayanın %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 08.03.2018 tarihli ATK raporunun ceza dosyasında alınan kusur raporu ile uyumlu olmasına, kusur oranlarının tespit edilenden farklı olduğuna dair dosya kapsamında bir delil de bulunmamasına göre istinafa gelen taraf vekillerinin kusur oranlarına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin gelirleri ve aylık gelir tespitinin eksik hesaplandığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda bu hususta ayrıntılı ve denetime elverişli şekilde yapılan tespitler uyarınca davacının emekli maaşı dışında asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu belirlenmiş olup, dosya kapsamında davacının gelirinin daha yüksek olduğuna dair bir delilin bulunmamasına göre davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 20.06.2018 tarihli raporda kaza tarihinde yürürlükte bulunan 11.10.2008 tarihli 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri uyarınca değerlendirme yapılmış olup, davacı vekili, davalılar …, …, … ve … vekili ile davalı … A.Ş. vekilinin maluliyet oranına ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir.
Davalı … A.Ş. vekili hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere geçici işgöremezlik talebi yönünden şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden mahkemece gecici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. (Yargıtay 4. H.D’nin 13.09.2021 tarih 2021/3454E, 2021/4465K sayılı kararı). Davalı … A.Ş. Vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Davalılar …, …, … ve … vekilinin manevi tazminata ve tutarına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; Manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut olayda kazanın oluş şekli, kaza tarihi, sosyal ve ekonomik koşullar, zararın niteliği dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat makul ve ılımlı bulunmuştur. Bu nedenlerle davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Dava dilekçesinde 100.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalıların yanı sıra ZMMS sigortacısı olan davalı … A.Ş.’den de tahsili talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesince davalı şirketine karşı açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmesine rağmen bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur. Öte yandan davalı … Şirketi yönünden poliçe teminat limitinin hükümde gösterilmemesi de doğru değildir. Davalı … A.Ş. vekilinin bu hususlardaki istinaf sebepleri yerindedir.
Bu durumda, davacı vekili ile davalılar …, …, … ve … vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kananu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile davalılar …, …, … ve … vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.12.2019 tarih 2015/286 Esas 2019/1372 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-ASIL DAVADA;
Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 5.369,41 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 836,25 TL tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri, 72.483,85 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 78.689,51 TL maddi tazminatın davalı şirketi yönünden dava tarihi olan 04.03.2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 16.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı … A.Ş. Poliçe limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 5.375,28 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 295,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.079,58 TL karar ve ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 3.415,50 TL nispi harca, peşin alınan 314,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.100,62 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 0,60 TL dosya gideri, 4,10 TL vekalet suret harcı, 27,70 TL başvuru harcı, 295,70 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç, 536,36 TL davetiye ve posta gideri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.436,76 TL’nin (davalılar … ve … hakkındaki davalardan manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul oranına isabet eden 1.544,95 TL yargılama gideri ile 27,70 TL başvuru harcı, 295,70 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere 1.868,35 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
Kabul edilen manevi tazminat üzerinden alınan 314,88 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Dava kısmen kabul edildiğinden davalılar … ve …’ın yaptığı 100,00 TL bilirkişi ücretinden davanın red oranı nazara alınarak 28,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.005,85 TL vekalet ücretinindavalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacının manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacının manevi tazminat davası kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.850,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalılar … ve …’a eşit olarak verilmesine,
Davalı … A.Ş. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA;
Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 5.369,41 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 836,25 TL tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol gideri, 72.483,85 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 78.689,51 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak (asıl davada hüküm altına alınan maddi tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı … A.Ş. yönünden dava tarihi olan 05/05/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 16.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (asıl davada hüküm altına alınan maddi tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 5.375,28 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 295,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.079,58 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 3.415,50 TL nispi harca, peşin alınan 314,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.100,62 TL karar ve ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 0,60 TL dosya gideri, 4,10 TL vekalet suret harcı, 235,00 TL davetiye ve posta gideri olmak üzere 239,70 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 172,58 TL yargılama gideri (davalı … Anonim Türk A.Ş hakkındaki kabul oranı farklı olduğundan bu miktarın 119,85 TL’lik Kısmı ile sınırlı olması kaydıyla) ile davacı tarafın karşıladığı 27,70 TL başvurma harcı, 314,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 515,16 TL’nin (davalı … Anonim Türk A.Ş hakkındaki kabul oranı farklı olduğundan bu miktarın 462,43 TL’lik kısmı ile sınırlı olması kaydıyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen maddi tazminat üzerinden alınan 295,70 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harcın davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.005,85 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacının manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.850,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacının manevi tazminat davası kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.850,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı … A.Ş.’nin ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalılar …, …, … ve … yönünden asıl ve birleşen dava yönünden istinaf karar harcı olan 8.790,78 TL + 8.790,78 TL’den peşin alınan 2.197,77 TL + 2.896,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 12.487,79 TL’nin davalılar davalılar …, …, … ve …’ndan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı ile davalılar …, …, … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16.05.2023