Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1161 E. 2023/502 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1161
KARAR NO : 2023/502

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.03.2020
NUMARASI : 2016/1509 E. – 2020/229 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.04.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.03.2020 tarih 2016/1509 E. – 2020/229 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10.08.2016 tarihinde davalı … Şti’ne ait, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı, … Sigorta A.Ş.’nin İMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araca çarptığını, kaza tespit tutanağında karşı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, kazadan sonra Almanya’daki bilirkişilik bürosu tarafından düzenlenen 07.11.2016 tarihli tutanağa göre müvekkiline ait aracın rayiç değerinin 40.300,00 Euro, hurda değerinin 22.500,00 Euro ve gerçek hasar bedelinin 17.800,00 Euro olduğunun tespit edildiğini, bu raporun tanzim edilmesi için 2.056,46 Euro ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracının Almanya plakalı olması ve ikametgahının da Almanya olması nedeniyle araçtaki zararın Almanya’daki rayiç değerlere göre belirlenmesi gerektiğini, hasarın giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınamadığını iddia ederek, 17.800,00 Euro’nun davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüde düştüğü 03.12.2016 tarihinden itibaren teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile ve davalı … Şti. yönünden de kaza tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile 2.056,46 Euro ödemenin de yargılama giderlerine dahil edilerek fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, müvekkilinin … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, davacı tarafından dava açılmadan önce KTK 97. maddesindeki başvuru şartınının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur oranlarının tespiti için dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Kuruluna sevkinin gerektiğini, davacı tarafından davadan önce alınan raporun yoklukta alınması ve kendilerine tebliği yapılmaması nedeniyle kabul etmediklerini, müvekkilinin azamı sorumluluk limitinin 31.000,00 TL ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi A.Ş. vekili, müvekkilinin … plaka sayılı aracın İMMS sigortacısı olduğunu, davacının dava açılmadan önce KTK 97. maddesindeki başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkili sigorta şirketinin, aracın kullanılmasından doğan ve genel hükümler dahilinde araç sahibine düşen hukuki sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı üstünde kalan ve bu nedenle trafik sigortasınca karşılanmayan kısmını poliçede yazılı azami miktara kadar ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla güvence altına aldığını, kusur, hasar, gerçek zarar ile bu zarardan dolayı poliçelere göre sorumluluk miktarlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, davacının kazadan sonra aracında meydana gelen hasarın tespiti amacıyla Almanya’dan aldırdığı tek taraflı ve hasımsız ekspertiz raporuna ve bu rapor ile belirlenen hasar bedelini kabul etmediklerini, davacıya ait aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total çalışmasına tabi tutulması gerektiği kabul edilecekse, bu durumda piyasa araştırması yapılması gerekeceğini, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti vekili, kazanın Balıkesir İli Edremit ilçesinde meydana gelmiş olması nedeniyle davanın bu yer mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağının olayın şoku ile imzalandığını, tutanağın davacı tarafından tanzim edilmiş olması nedeniyle gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından davadan önce yokluklarında alınan raporu kabul etmediklerini, talep edilen tazminat tutarının TL olarak talep edilmesi ve mahkemece yapılacak değerlendirmenin de TL üzerinden Türkiye’deki rayiçlere göre belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dosyaya sunulan tüm asıl ve ek raporlarda kazaya karışan araç sürücülerinin kusur tayinine ilişkin değerlendirmenin birbirleri ile uyumlu olduğu, davacının kazanın oluşumunda %25, davalı … Şti.’nin maliki olduğu araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu şeklinde yapılan değerlendirmenin benimsendiği, davacıya ait aracın değerinin 40.300,00 Euro, kazalı haldeki hurda değerinin 22.500,00 Euro olduğu, davacının gerçek hasar bedelinin 17.800,00 TL olduğu, aracın pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, harici bilirkişi incelemesi masrafı olarak yargılama gideri içerisinde talep konusu edilen 2.056,46 Euro’nun da talep edilmesinde hukuki yararın bulunduğu, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş., İMMS sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş. olduğu, bu sigorta şirketlerinin Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan sorumluluk limitlerinin istem konusu edilen Euro yönünden yapılan değerlendirilmesinde … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 31.000,00 TL olduğu, bu tutarın Euro karşılığının 9.361,32 Euro olduğu, … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 100.000,00 TL olduğu ve Euro karşılığının 32.138,84 Euro olduğu tespit edilmekle, davanın kısmen kabulü ile, karşı araç sürücüsünün %75 kusur oranına göre belirlenen 13.350,00 Euro’nun 9.361,32 Euro’sunun davalı … Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 03.12.2016 tarihinden, diğer davalı …. Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL karşılığının davalı … Sigorta A.Ş. ve … Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, geriye kalan 3.988,68 Euro’sunun davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden, diğer davalı …. Şti. yönünden kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL karşılığının davalı … Sigorta A.Ş. ve … Şti.’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2.056,46 Euro rapor masrafının dava tarihindeki Merkez Bankasının efektif satış kuru olan tutar üzerinden Euro/TL çevirisi yapılmakla 2.056,46 Euro’nun dava tarihindeki değerinin 7.559,54 TL olduğu tespit edilerek yargılama giderine eklenerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, Tramer Komisyonu tarafından oybirliği ile sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, mahkemece Tramer Komisyonu’nca hazırlanan raporun değerlendirilmediğini, her ne kadar müvekkilinin kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı gerekçesiyle kusurlu olduğu sonucuna varılmışsa da, bu tespiti kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağında müvekkiline ait aracın 2,5 m. fren izi oluşturduğunun belirtildiğini, 2,5 metre fren izinin oluşmasının Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan bilimsel verilere göre müvekkilin kazadan önce 20 km/h hızla seyrettiğini kanıtladığını, müvekkilinin aracında çarpmanın etkisiyle hava yastıklarının açılmadığını, sadece kaza yerinin kavşak olması sebebiyle müvekkiline kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davaya konu kazanın Türkiye’de meydana geldiğini, davacının aynı zamanda Türk vatandaşı olduğunu, aracın onarımının Türkiye’de çok makul fiyatlar üzerinden yaptırılması imkanı varken, aracın doğrudan Almanya rayiçleri ve Almanya piyasası esas alınarak, fahiş, abartılı, soyut tahmin ve takdire dayalı rakamlar üzerinden aracın pert total işlemine tabi tutulmasının hatalı olduğunu, davacının aldığı eksper raporunun yeterli sayıldığını, gerçek zarar miktarının ihtilafa yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi için tamamlanması ve aydınlatılması gereken pek çok husus olduğu halde, bilirkişi raporunda bu eksik hususlara hiç değinilmediğini, aracın kasko poliçesinden işlem görüp görmediğinin belli olmadığını, onarım gerçekleştirilmişse onarım faturasının, hurdaya ayrılmış ise hurda belgesinin sunulması gerektiğini, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, zararın Türk Lirası olarak hesaplanması aksi halde ise haksız fiilin gerçekleştiği yani riziko tarihi itibariyle geçerli olan kur esas alınarak Türk Lirası karşılığı üzerinden karar verilmesi gerekirken, doğrudan talep gibi fiili ödeme tarihindeki kur karşılığına hükmedilmesinin de yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, tazminat hesaplamasında Almanya piyasasının esas alınmasının kabulü mümkün olmadığını, davacının aracın onarımını Türkiye’de ve müvekkili şirketin anlaşmalı servislerinde yaptırması halinde onarım bedelinin çok daha az olacağını, kabul anlamına gelmemek üzere, hükme esas alınan bilirkişi raporunda başvuru sahibi tarafından sunulan eksper raporu zarar tutarının tespiti için yeterli sayıldığını, müvekkili şirketçe görevlendirilen eksper tarafından, araç bizzat incelenerek hazırlanan rapora göre aracın tamirinin ekonomik olduğunun belirlendiğini, bunun üzerine davacı hiçbir açıklama yapmaksızın aracını servisten alarak talepsiz olarak dosyayı kapattığını, yeterli ve denetime elverişli olmayan rapora dayanılarak kabul edilen hasar onarım bedelinin fahiş olduğunu, zararın Türk Lirası olarak hesaplanması, aksi halde ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte geçerli olan kur esas alınarak Türk Lirası karşılığı üzerinden karar verilmesi gerektiğini, poliçe teminat limiti kaza tarihi itibariyle 31.000 tl olarak belirlendiğinden, müvekkili şirketin en fazla bu miktar ile sorumlu tutulabileceğinin de kabulü gerekmekle, verilen kararda müvekkili şirketin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmamış olmasının hatalı olduğunu, hüküm altına alınan bilirkişi ücretinin de fahiş olduğunu, davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle 3095 sayılı kanun uyarınca faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait yabancı plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle uğranılan zararın kazaya sebebiyet veren aracın işleteni, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalı … Şti’nin işleteni, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı, … Sigorta A.Ş.’nin İMMS sigortacısı olduğu … plakalı aracın müvekkilinin Almanya’da trafiğe kayıtlı yabancı plakalı aracına çarpması nedeniyle aracın hasarlandığını, Almanya’da bulunan ekspertiz firmasından alınan 07.11.2016 tarihli raporda müvekkiline ait aracın rayiç değerinin 40.300,00 Euro, hurda değerinin 22.500,00 Euro olduğu, böylece gerçek hasar bedelinin 17.800,00 Euro olduğunu ileri sürerek bu tutarın davalılardan tahsili isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince alınan 06.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile kavşağa girerken dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, orta refüjle bölünmüş yoldan kavşağa giren ve kavşaktan geçiş önceliğine sahip araç trafiğinin kavşaktan geçişini tamamlamasını beklemeden kavşağa girerek trafik kazasına sebebiyet verdiği, kazanın meydana gelmesinde %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile kavşağa yaklaşırken aracının hızını azaltmadığı ve dikkatini yeterince seyir yönüne vermediği, kazanın meydana gelmesinde %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacı tarafça Alman ekspertiz şirketinden alınan 07.11.2016 tarihli raporda değiştirilmesi gerektiği belirlenen parçaların kaza ile uyumlu olduğu, bu raporda belirlenen hesaplamaya aynın iştirak edildiği, böylece araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 31.759,98-Euro (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 40.300,00 Euro olduğu, sovtaj değerinin 22.500,00 Euro olduğu, buna göre aracın pert – total olduğu ve gerçek hasar bedelinin 40.300,00 Euro – 22.500,00 Euro = 17.800,00 Euro olarak tespit edildiği, davalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına isabet eden hasar miktarının 13.350,00 Euro olduğu görüşü bildirilmiştir. Taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 05.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda yine Almanya’dan alınan ekspertiz raporu doğrultusunda davalı sigorta şirketleri tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %75 kusur oranına isabet eden 13.350,00 Euro miktarındaki zararın tamamının gideriminden faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş.’nin, sigorta teminat üst limiti olan 31.000,00 TL zararın gideriminden 03.12.2016 temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 31.000,00 TL üzerindeki kısmı bakımından dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte sorumlu oldukları, davacı tarafça ödenen 2.056,46 Euro bilirkişi ücretinin davalı araç sürücüsünün %75 kusur oranına isabet eden 1.542,34 Euro olacağı belirtilerek sigorta şirketlerinin limitleri oranlanarak sorumlu olacakları tutarlar belirlenmiştir. Tarafların kusur oranlarının tespit edilenden farklı olduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığından, davacı vekilinin kusur oranlarına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Yabancı plakalı araçların hasar tazminat talepleri yönünden aracın pert değerlendirilmesi yapılsa dahi, aracın onarım bedeli, aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri ile karşılaştırılması bakımından önem arz etmektedir. Şöyle ki; eğer aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde satın alındığı ülkedeki sürüm değerini davalıdan isteyebilir. Bu durumda mahkemece, aracın Türkiye’deki tamir bedeli, olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerekir. (Yargıtay 4. HD 2021/26157 E. 2022/1048 K.; Yargıtay 17. HD 2016/10741 E. 2019/10657 K. sayılı kararları).
Somut olayda, davacı hasarlı aracı gümrüğe terk etmemiş, ikamet ettiği ülkeye götürmüştür. Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/6873 E. 2016/2916 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, davacı aracını gümrüğe terk etmiş olsa idi, yurtdışı ikinci el değeri ile Türkiye’deki tamir masrafı belirlenerek bu iki tutar karşılaştırılıp hangisi az ise o değer üzerinden hüküm kurulması gerekirdi. Araç Almanya’ya götürülmüş olduğundan, ilk derece mahkemesince öncelikle davacının aracın trafikteki tescil kaydını sildirip sildirmediği tespit edilerek, sildirmiş ise aracın sovtaj bedeli ikinci el değerinden düşülerek ve ödemeler de mahsup edilerek davacının zararının belirlenmesi; aracın kaydı sicilden silinmemişse, kazanılmış haklar korunarak Almanya’daki tamir bedeline hükmedilmesi gerekmektedir. Ne var ki, aracın tescil kaydının sildirilmesi halinde sovtaj bedeli ikinci el değerinden düşülerek davacının zararı belirlenecek olup, dosya kapsamındaki her iki bilirkişi raporunda da bu yöntemle davacının zararının 17.800 Euro olduğu, kusur oranına göre 13.350,0 TL talep edilebileceği belirlenmiştir. Trafik tescil kaydının sildirilmemiş olduğunun tespit edilmesi halinde ise Almanya’daki tamir bedeline hükmedilecek olup, Almanya’daki tamir bedeli 31.759,98 Euro olarak tespit edilmiş olduğundan, istinaf edenin sıfatına göre kazanılmış haklar korunarak yine 17.800 Euro üzerinden %75 kusura göre belirlenen 13.350,00 Euro’ya hükmedileceğinden, sonucu itibariyle ilk derece mahkemesince verilen kararın doğru olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranların dilekçelerinde yer verdikleri itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,5‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 999,95 TL’den peşin alınan 475,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 524,95 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 2.346,86 TL’den peşin alınan 838,07 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.508,79 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.