Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1077 E. 2023/363 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1077
KARAR NO : 2023/363

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.02.2020
NUMARASI : 2018/154 E. 2020/97 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 03.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.03.2023
İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.02.2020 tarih 2018/154 E. 2020/97 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 26.10.2018 tarihinde dava dışı …’ya ait, müvekkilinin sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan, dava dışı …’a ait, dava dışı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/191 D.İş sayılı dosyasında müvekkilinin kullandığı araçta 28.259,39 TL tutarında hasar oluştuğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine iadeli taahhütlü APS ile başvuru yapıldığını, başvurunun 05.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak herhangi bir yanıt verilmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin kullandığı araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 1.000,00 TL ile 10,00 TL değer kaybı alacağı olmak üzere toplam 1.010,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, tespit giderleri ile ve tespit vekalet ücreti toplamı 1.279,60 TL’nin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 09.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle; maddi tazminat taleplerini toplam 17.175,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin Maslak Sarıyer İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, her ne kadar müvekkiline başvuru yapılmış ise de sigortalı aracın olay yerinde olduğunu gösterir belge, sigortalı aracın hasar fotoğrafları, eğer onarıldı ise onarım kontrol fotoğraflarının sunulmadığını, eksik evrakların tamamlanmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağındaki kusuru kabul etmediklerini, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını,hasar bedelinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.6. Teminat Dışında Kalan Haller maddesinin “o” bendi yollamasıyla EK 1. Değer Kaybı Hesaplaması 2. (Teminat Dışı Kalan Haller) maddesineki ilkeler ışığında belirlenmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, … plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …’nin kazanın oluşumunda asli derecede %100 oranında kusurlu olduğu, davacının sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile dava dışı … plakalı araç sürücüsünün ise kusursuz oldukları, davacının sürücüsü olduğu …plakalı araçta kaza sonrası meydana gelen hasar bedelinin KDV hariç 15.175,96 TL olabileceği, …plakalı aracın meydana gelen kaza sonucunda 2. el satışı esnasında 2.000,00 TL değer kaybı meydana gelebileceğinin belirlendiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, taraflardan birinin tacir olmayışı ve hasar gören aracın da hususi araç olması nedeniyle davacı tarafından talep edilen avans faizi yerine yasal faize hükmedildiği, davacının davalı şirkete yaptığı başvurunun 05.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının temerrüt tarihi bu tarihten itibaren sekiz iş günü olarak belirlenmeyip davacının talebi doğrultusunda dava tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak esas alınması gerektiği sonucuna ulaşılarak davanın kabulü ile, bakiye hasar bedeli 15.175,00 TL ve değer kaybı bedeli 2.000,00 TL olmak üzere toplam 17.175,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, HMK’nın 114/1-f maddesi hükmünde dava takip yetkisine sahip olunmasının dava şartlarından sayıldığını, HMK 115/1 maddesi hükmünde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” düzenlemesinin bulunduğunu, dava dilekçesinde ikrar edildiği ve davacının delilleri arasında yer alan araç ruhsatından da açıkça anlaşıldığı üzere, kazaya karışan …plakalı aracın mülkiyetinin …’ya ait olduğunu, davacının söz konusu aracın kaza anındaki sürücüsü olduğunu, zarara uğrayan kişinin sürücü değil, ancak aracın sahibi olabileceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere tazminat davasında davacı olma ehliyeti kural olarak mal varlığında doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet v.s.) elinde bulunduran kişi onu aldığı gibi malikine aynen iade etmek zorunda olduğundan, ödemek zorunda bulunduğu onarım giderini isteyebilecektir. Dosyada mevcut kaza tespit tutanağına ve ruhsat kayıtlarına göre davacı aracın maliki değil sürücüsü olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece kararda bu yönde hiç bir gerekçeye yer verilmemiş ise de sürücü zilyedin dava açmakta hukuki yararının ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu için karar bu yönüyle sonucu itibariyle doğru olup davalı vekilin istinaf itirazları yerinde değildir. (Yargıtay 17. HD 2008/3001E -2009/38K, 2010/7671E – 2011/3314K, 2010/12391E -/2011/9645K, 2014/19691E – 2014/14136K, 2016/18080E – 2017/9634K).
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.173,22 TL’den peşin alınan 294,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 879,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.03.2023