Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1031 E. 2023/256 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1031
KARAR NO : 2023/256

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.12.2019
NUMARASI : 2015/1130 E. – 2019/1386 K.
DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabetin Önlenmesi
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.02.2023
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.12.2019 tarih 2015/1130 E. – 2019/1386 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacı şirketin üç ayrı işyerinde düğün salonu işletmeciliği yaptığını, davalının … Nikah Salonu’nun bahçesinde ve kapalı alanında düğün organizasyonu gerçekleştirdiğini, söz konusu yerin işletme ruhsatı olmadığı, davalının düğün organizasyonu yapmasının mevzuata aykırı olduğunu, haksız rekabete yol açtığını, belirterek; haksız rekabetin tespiti ile men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, … Nikah Salonu’nun 2013 yılı içinde nikah törenleri ve diğer organizasyonlar için hizmete açıldığını, nikah hizmetlerin yapılmasının belediye görevleri arasında yer aldığı, söz konusu tesisi nikah salonu olarak kullanmasına imkan veren yapı kullanma izin belgesinin bulunduğunu, tarife cetvelindeki ücretler üzerinden salonun tahsis edildiğini, salonda herhangi bir ticari faaliyet bulunmadığını, sadece salon tahsis edilerek vatandaşların nikah işlemleri ve Belediye etkinliklerinin yapıldığını, belirterek; davanın reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Belediyenin haksız rekabet oluşturacak bir eyleminin bulunmadığı, belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dosyaya sunulan yapı kullanma izin belgesinin usul ve yasaya aykırı olarak tanzim edildiğini, arazinin imar planında davalı belediye tarafından değişiklik yapılamayacağını, belediyenin görev ve sorumlulukları arasında düğün salonu işletmeciliği veya düğün organizasyonu yapılması sayılmadığını, meclis kararında düğün salonu işletmeciliği veya düğün organizasyonu yapılması yönünde bir karar alınmadığı gibi ekinde yer alan ücret tarifesinde düğün salonu işletmeciliği veya düğün organizasyonu için alınması planlanan bir tarife cetveli de bulunmadığını, davalının … Nikah Salonu’nun kapalı ve açık alanlarında düğün organizasyonu yaptığını, düğün organizasyonları gerçekleştirerek ticari faaliyette kullandığını, davalının belediyenin idari izinleri almaması ve piyasa şartından aşağıda düğün orğanizasyonu yaptırılmasının haksız rekabet oluşturduğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davacının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalının eylemlerinin haksız rekabet hükümlerini ihlal edilip edilmediğinin tespiti, men’i istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde belirtildiği üzere, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Kanununda dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar başlığı altında haksız rekabet hallerinin örnek mahiyetinde belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 55/1-e maddesinde iş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmak, halleri haksız rekabet teşkil eden eylemlerden sayılmıştır.
Davacı tarafından davalı belediyenin ilgili mevzuata aykırı olarak düğün organizasyonu gerçekleştirmek sureti ile haksız rekabete bulunduğu ileri sürülmüş, davalı ise düğün organizasyonu yapılmadığını, belediye nikah salonunun talep halinde ticari amaç gütmeksizin vatandaşlara kiralandığını savunmuştur. Eldeki davada ispat yükü, MK’nın 6. maddesi uyarınca davacı üzerindedir. Davacının iddiasının, davanın haksız fiil temeline dayanması nedeniyle, her türlü delille ispatlanması mümkündür.Yargılama sırasında dinlenen ve aynı zamanda davacı nezdinde çalışan tanıklar tarafından davalı belediyeye ait salondan belediye tarafından düğün organizasyonu yapıldığını beyan edilmesine karşın beyanların aksine davalı tarafından, yapı kullanım belgesi ile salonun ilgili mevzuat çerçevesinde talep üzerine vatandaşlara nikah ve diğer organizasyonlar için kiraya verildiğini gösterir meclis kararı ve sadece salon ücretini içerir tarife ibraz edilmiştir. Yine, söz konusu yapı kulanım izin belgesindeki düğün salonu ibaresinin iptali sitemi ile davacı tarafından açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin 19.06.2018 tarih ve 2017/565 E. – 2017/1565 K. Sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, istinaf incelemesini müteakip kararın 28.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda da davalı belediyenin iş şartlarına aykırılık niteliğinde haksız rekabet oluşturulacak bir eyleminin bulunmadığı belirtilmiştir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, haksız rekabet olgusunun davacı tarafından ispat edilmemesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90-TL’den peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.