Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/997 E. 2022/107 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/997
KARAR NO : 2022/107

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.03.2018
NUMARASI : 2016/245 E. 2018/231 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 19.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.01.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.03.2018 gün ve 2016/245 E. 2018/231 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 02.02.2015 tarihinde, davalıların işleteni, sürücüsü ve ZMMS sigortacısı olduğu aracın, müvekkiline ait araca çarpmasıyla meydana gelen trafik kazasında, aracının hasarlandığını, trafik kazası tespit tutanağında müvekkiline ait … plakalı aracın … giriş kısmından yan bağlantı yoluna çıktığı iddia olunmuş ise de, tutanağın gerçeği yansıtmadığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, olayın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, tespit mahkemesince alınan raporda ,araç hasar bedelinin 5.782,00 TL tespit edildiğini ileri sürerek, 6100 Sayılı kanunun 107.maddesi gereğince arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL olarak araç hasar bedeli, ikame araç bedeli ve değer kaybının sigorta şirketi açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … arabayı süren ve kendilerine vuran kişinin ehliyetsiz bir çocuk olduğunu, kaza yaptığı zaman olay yerinden kaçtığını, kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağında da bunun belirtildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili, davalı …’ın maliki olduğu … plakalı vasıta için müvekkili şirket tarafından 14.01.2015-14.01.2016 bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin düzenlendiğini, trafik sigortası zarar sigortası niteliğinde olduğundan zarar gören şahsın maddi zararının tespiti ve sigortalının kusuru oranında gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, maddi hasar için araç başına 2015 yılında ön görülen teminat limitinin 29.000,00 TL olduğunu, kusur ve hasar yönünden inceleme yaptırılmasının gerektiğini, davacının kazanın meydana gelmesine sebep verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanları, keşif, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; olay yerinde yapılan keşifte dinlenen tutanak düzenleyicisi …’ nın beyanında; tutanak içeriğinin doğru ve ismi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, olay yerine kaza ihbarı alarak gittiklerini, … plakalı araç sürücüsünün kaza yerinde olmadığını, kaza mahallinde … ve … plakalı araçların sürücülerinin bulunduğunu,araçların bulunduğu yerlere göre krokilerini düzenlediklerini ve bu tespitlere göre raporlarını düzenlediklerini beyan ettiği, davacı tanığı …’un ; kendisinin …’de market görevlisi olduğunu, kazayı görmediğini, kazadan sonra üçüncü aracı takla attığı için gördüğünü beyan ettiği, bilirkişi raporunda, davacı tarafa ait … plakalı aracın olay yeri terk nedeniyle tespit edilemeyen sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, davacıya ait aracın sürücüsü …’ın % 100 oranda kusurlu olduğu, davalı sürücü … ile …’nin kusursuz olduğunun belirtildiği, dosya kapsamına ve bilirkişi raporlarına göre, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün olayda % 100 kusurlu , davalı sürücünün kusursuz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı , davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kaza tespit tutanağı, keşif ve bilirkişi raporları arasında ciddi anlamda çelişkiler bulunduğunu, kaza tespit tutanağında” “Sürücüsü firar eden … plakalı araç sürücüsünün … içerisinden giriş kısmından yan bağlantı yoluna çıktığı esnada aracının ön kısmıyla yan bağlantı yolunda …den … istikametine seyir halinde olan sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön kapı kısmına çarpmasıyla … plakalı araç sürücüsü refüjü aşıp aracının ön kısmıyla …’den … istikametine sağ şerit üzerinden seyir halinde olan araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ arka kapı kısmına çarpmasıyla araç yol üzerinde takla atarak sağ şerit üzerinde sağ yan kısmına yan yatması neticesinde meydana geldiği…” belirtildiği, müvekkile ait aracın benzinhanede olduğuna ve buradan çıktığına ilişkin bir tespit yapılmadığını, tutanak düzenleyicisi polis memuru …’ ın ” Tutanak içeriğinin doğru olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün kaza yerinde olmadığını, kaza mahallinde … plaka araç sürücüsünü dinleyip kaza ile ilgili bilgi aldıklarını, kendi görüşleriyle birlikte bu tutanağı hazırladıklarını..” belirttiğini, hazırlanan tutanağın yanlı, hatalı ve kazayla alakasız olduğunu, diğer tutanak düzenleyicisinin dinlenmediğini, davalı sürücü …’ in ; olay günü …’den …’a doğru seyir halinde olduğunu, …’ün 200 mt. gerisinde petrole girmek için sinyalini verdiğini, o nedenle yan yola girdiğini, …e gelmeden önce, toprak alandan dik olarak çıkan … plakalı aracın orta kısmına vurduğunu, diğer aracın kendi aracının orta kapı kısmına vurduğunu, çarpmanın etkisiyle yan yolun yani …-… istikametindeki yolda … plakalı araca çarptığını , belirttiğini, kaza tutanağı hazırlanırken bambaşka senaryo çizerek, müvekkil aracının …den değil,yan tarafta yer alana toprak yoldan çıktığını belirttiğini, bu nedenle keşif sonrası düzenlenen raporda da, toprak yoldan çıktığından bahisle kusur tespit edildiğini, ekte sundukları resimlerde de görüleceği üzere toprak yolun etrafının çitle çevrili olduğunu, aracın toprak yoldan çıkmadığının açık olduğunu, ara bir yol da bulunmadığını, kazanın, müvekkile ait … plakalı araç … istikametinden … istikametine seyir halindeyken, … ayrımına yaklaştığı esnada, en sağ şeritten devam ederken davalı sürücünün idaresindeki … plakalı araç, … ayrımına son anda fark edip en sağa doğru ani manevra yaptığı esnada müvekkil aracına sol ön taraftan kendisininde sağ kapı tarafından çarpması sonucu meydana geldiğini, çarpma sonrası direksiyonu toplayamayana davalının sol tarafa doğru kontrolünü kaybederek aniden geçtiği ve dava dışı … plakalı araca çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, araç sürücüsünün korku ve panikle olay yerinden kaçtığından , hatalı ve yanlı ve tek taraflı tutanak düzenlendiğini, kamera ve görgü tanığı araştırılmadan olayın oldu bittiye getirildiğini, tanıkların çelişkilerini ve yakınlıklarının araştırılması gerektiğini, raporlardaki hasar ve değer kaybı tespitlerinin de hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazandan kaynaklanan araç hasar bedeli ve değer kaybı ile ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacının maliki ve dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olduğu davacı tarafça iddia edilen, … plakalı araç ile davalı … idaresindeki … plakalı araç ve dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı, üç araçlı trafik kazasında, davacı aracı hasarlanmış olup, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün araçla birlikte olay yerinden kaçması nedeniyle, diğer sürücülerin beyanları ile araçların konumuna ve kazanın meydana geldiği yere göre, polis memurları tarafından, kaza tespit tutanağı düzenlemiştir. Davacıya ait araç sürücüsünün olay yerinden kaçması nedeniyle, araç sürücüsünün kimliği tespit edilemediği, davacının olay sonrasında, araç sürücüsünün yeğeni olduğunu iddia ettiği, keşifte dinlenen davalı sürücü …’ in ise , davacı aracını, davacının oğlunun kullandığını, olay sonrası davacının kendisine oğlunun öğrenci olduğunu ve davacı olmamasını istediğini beyan ettiği görülmektedir.
Davaya konu olaya ilişkin polis memurları tarafından düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında” Sürücüsü firar eden … plakalı araç sürücüsünün … içerisinden giriş kısmından yan bağlantı yoluna çıktığı esnada aracının ön kısmıyla yan bağlantı yolunda …den … istikametine seyir halinde olan sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön kapı kısmına çarpmasıyla … plakalı araç sürücüsü refüjü aşıp aracının ön kısmıyla …’en … istikametine sağ şerit üzerinden seyir halinde olan araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ arka kapı kısmına çarpmasıyla aracın yol üzerinde takla atarak sağ şerit üzerinde sağ yan kısmına yan yatması neticesinde meydana geldiği…” belirtilmiştir.
Kaza Tespit Tutanağında imzası bulunan polis memuru … ” Tutanak içeriğinin doğru olduğunu, olay yerine kaza ihbarı ile geldiklerini, … plakalı araç sürücüsünün kaza yerinde olmadığını, araçların bulundukları yerlere göre krokiyi çizdiklerini, kaza mahallinde … ve … plakalı araçların sürücülerinin olduğunu, ancak … plakalı aracın takla atması nedeniyle sürücüsünün şokta almasından olayın oluşu ile ilgili bilgi veremediğini, kendilerinin de … plakalı araç sürücüsünü dinlediklerini ve bilgi aldıklarını, … deki pompacılardan kazayı görüp görmediklerini sorduklarını. kazanın oluş şeklini görmediklerini söylediklerini, … plakalı araç sürücüsünün kaza anını anlatan beyanı, kendi görüş açıları, araçların kanumlarını değerlendirerek tutanağı düzenlediklerini ” beyarı etmiştir. Dosya kapsamına ve olayın meydana geliş şekline göre, diğer tutanak mümzisinin dinlenmesine gerek bulunmamaktadır. Davacı tarafça sunulan tanık listesinde, polis memurlarının , dinlenmesinin de istenmediği görülmektedir. Davacı vekilinin, dinlenmeyen tutanak mümzisi polis memurunun dinlenmesi gerektiği yönündeki istinaf itirazları yerinde değildir.
… İstasyonunda market işleten şahıs davacı tanığı olarak dinlenmiş olup, bu tanık olay anını görmediğini, davacı aracı petrol istasyonuna girmiş olsaydı göreceğini, görmediğine göre girmemiş olduğunu beyan etmiştir. Görgüye dayalı olmayan, tahmine dayalı olarak sonuca varılan bu beyan, kaza tespit tutanağının aksini ispatlayacak mahiyette bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesince olay yerinde keşif yapılarak, tanzim ettirilen kusur raporu ile rapora itiraz üzerine alınan ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporu ve aksi ispat olunamayan kaza tespit tutanağından ; davacıya ait araç sürücüsünün, sevk ve idaresindeki kamyonet ile karayolunda bulunan … gerisinde bulunan boş alandan yan bağlantı yoluna çıktığı esnada kamyonetin ön kısmıyla yan bağlantı yolunda … istikametinden … istikametine seyir halinde olan davalı sürücü …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sağ ön kapı kısmına çarpması,çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı otomobilin orta refüjü aşıp … istikametinden … istikametine sağ şerit üzerinde seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sağ arka kapı kısmına çarpması neticesi davaya konu trafik kazası meydana geldiği, davacıya ait araç sürücüsünün bağlantı yolu üzerinde seyreden otomobilin hız ve mesafesini dikkate alarak ilk geçiş hakkını otomobil sürücüsü’ne vermesi hususlarına riayet etmediği,yolun sağındaki boş alandan bağlantı yoluna giriş yaptığı esnada bağlantı yolu üzerinde düz seyreden otomobile sağ yan ön kısmından çarptığı kazada % 100 kusurlu olduğu, davalı sürücünün araç ile seyri esnasında olay mahallinde yolun sağından,boş alandan bağlantı yoluna giriş yaparak aracına sağ yan kısmından çarpan kamyonet nedeniyle meydana gelen kazada kusuru bulunmadığı, dava dışı araç sürücüsünün de kusursuz olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporlarının ayrıntılı, denetime elverişli, tanık ifadeleri ile dosyadaki tüm deliller irdelenerek düzenlenmesine, ilk raporda araçların çarpışma noktaları ile araçlarda meydana gelen zararlar da irdelenerek, olayın gerçekleşme şeklinini tespit edilmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesince kusur raporları benimsenerek, davanın reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19.01.2022