Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/89 E. 2021/1275 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/89
KARAR NO : 2021/1275

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018
NUMARASI : 2017/1186 Esas 2018/1053 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.11.2021

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.10.2018 tarih 2017/1186 Esas 2018/1053 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 19.09.2017 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpmasıyla meydana gelen kazada,müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu, tespit dosyasında alınan rapor üzerine, davalının elektronik posta adresine başvurulduğunu ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihiden itibarin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,delil tespiti giderlerinin ise yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bedel arttırım dilekçesiyle talep miktarını 20.000,00 TL ‘ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin poliçeden dolayı sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, hasar ile tarafların kendi aralarında tuttuğu tutanakta belirtilen ve müvekkil şirketin sigortalısının karıştığı iddia olunan kazada şüpheli hasar durumu tespit edildiğinden, davacının tazminat talebinin haklı olarak ret edildiğini, davacı tarafça, talebe rağmen araç üzerinde ekspertiz incelemesi yaptırmadığını, hasar dosyasında yaptırılan tahkikat soncu düzenlenen tahkikat raporunda, şüpheli durumun tespit edildiğini, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, yalnızca kazaya karışan araç sürücülerinin beyanlarına/anlaşmalı kaza tespit tutanağına bağlı kalınarak kusur değerlendirmesi yapılmayacağını, araç maliki olmayan sigortalı araç sürücüsünün beyanların da bağlayıcı olmadığını, talebin fahiş olduğunu, delil tespit giderinin teminat dışı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza sebebiyle davacı aracının onarımının ekonomik olmayacak şekilde hasarlandığı, işbu nedenle davacı aracında 20.000,00 TL hasar bedeli zarar oluştuğu, oluşan işbu zararın ise ZMSS Poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, iddia olunan hasar nedeniyle müvekkil şirket tarafından açılan 3/1021365 numaralı hasar dosyası kapsamında yaptırılan tahkikat sonrasında dosyaya sunmuş oldukları Tahkikat Raporunda ” Aracın ekspertizi yapılmak istenmiş ancak hangi serviste olduğu ile ilgili bilgi alınamamıştır. Av. ….’nun ofisi aranmış, mağdur aracın nerede olduğunu ve mağdur’a ait iletişim bilgilerinin kendilerinde olmadığını belirtmiştir. Mağdur’dan vekalet alındığı ve iletişim bilgilerinin kendilerinde olması gerektiği belirtilmiş ise de kaçamak yanıtlar alınarak görüşme sonlandırılmıştır. Mağdur aracın ekspertiz imkanı sağlanamamıştır. Aracın nerede ne ne şekilde olduğu bilinmemektedir. Sigortalı araç sürücüsü ve mağdur araç sürücüsünün zabıtta yazan telefon numarası arandığında kapalı olması sebebiyle ulaşmak mümkün olmamıştır. Acente ile yapılan görüşmede; tali acenteleri tarafından müşterinin yönlendirilerek poliçenin düzenlendiğini, kendisinin sigortalıyı tanımadığını belirtmiştir. Acente ile yapılan 2. görüşmede, tali acente yetkilisi ile görüştüğünü ve ….’in …. mandıra deposunda çalıştığını, sigortalının abisinin araç kiralama işi ile uğraştığını belirtmiştir. Ayrıca sigortalı …. plakalı aracın ZMMS poliçesinden 05.06.2017 tarihli (bu kazadan 3 ay önce) 3/927440 numaralı hasar dosyası açılmış ve 2 aracın kazaya karışmış olduğu farklı bir anlaşmalı tutanak ile …. plakalı araç için talepte bulunulmuştur. Av. ….’nun kendisine ait aracın hasar dosyasının; talepte bulunduğu sigorta şirketi tarafından sahte hasar sebebiyle red edildiği, bunun üzerine tahkim komisyonuna başvurduğu ve komisyon tarafından da ret edildiği öğrenilmiştir. ” şeklinde tespitler yapıldığını, ekspertiz inceleme ve araştırmalarına göre, araca ekspertiz imkanı tanımadığını, delillerin ortadan kaldırıldığını, sigortalı aracın Rent A Car olarak çalıştırıldığı bilgilerine ulaşıldığından, kazada şüpheli durumun söz konusu olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmektedir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasında davacının hasarlanmasından kaynaklanan maddi zararın tazmini istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda ; Sürücüler tarafından tanzim edilen Maddi Hasarlı Trafık Kazası Tespit Tutanağı, davacı aracına ait fotoğraflar ve dosyadaki deliller incelendiğinde,sigortalı araç sürücüsünün sigortalı kamyonet ile gündüz saat:08:05 sıralarında Oyak sitesi yolu üzerinde seyir halinde iken önünde aynı yön ve istikamete doğru seyir halinde bulunan ve otoparka girmek için yavaşlayan dava dışı sürücünün idaresindeki aracın arka kısmına çarpması ve çarpmanın etkisi ile kontrolünü kaybeden sigortalı araç sürücüsünün karşı şeritten gelen davacı idaresindeki aracın ön kısımlarına çarpması ile üç araçlı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, sigortalı araç sürücüsünün seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermemesi, önünde seyreden aracı güvenli takip mesafesi ile izlememesi ve önünde yavaşlayan araca tehlikeli biçimde yaklaşıp arkadan çarpıp, akabinde savrulup karşı şeride geçerek davacı aracının ön kısımlarına çarpmasının kazaya neden olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu diğer araç sürücülerinin kusursuz olduğu, davacı aracında 36.540,36 TL hasar tespit edildiği, rayiç ile ilgili piyasa araştırması ve davacı aracının daha önce de kazaya karışması göz önüne almarak piyasa değerinin 47.000,00 TL belirlendiği, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, belirlenen 27.000, 00 TL sovtaj bedeli, aracın rayiç değerinden mahsup edildiğinde, 20.000,00 TL zarar hesaplandığı belrtilmiştir.
Davalı tarafça, iddia olunan kazanın gerçeği yansıtmadığı, şüpheli durum söz konusu olduğu iddia edilmiş ise de, davalının sigortalısı olduğu araç sürücüsü tarafından imzalanan maddi hasarlı trafik kazası tutanağının, araç işletenin ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı sigorta şirketini bağlaması, anlaşma tutanağının aksinin ve araçlardaki hasarların birbirleri ile olayın oluş şekline uyumlu bulunmadığına ilişkin itirazların somut delillerle ispatlanamaması ve ekspertiz incelemesi yaptırılmamasının tek başına ispat için yeterli olmaması karşısında, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi doğru olup,davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.366,20 TL’den peşin alınan 790,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 576,20 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.11.2021