Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/879 E. 2022/9 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/879
KARAR NO : 2022/9

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2018
NUMARASI : 2017/1103 Esas 2018/1523 Karar
DAVANIN KONUSU :Araç Hasar Bedeli
KARAR TARİHİ : 04.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.01.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.12.2018 tarih 2017/1103 Esas 2018/1523 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu otobüsün müvekkiline ait park halindeki … plakalı araca 14.08.2017 tarihinde çarptığını, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin tespiti için İzmir 5. SHM ‘nin 2017/133 D. İş Sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, tespit sonrası düzenlenen tespit bilirkişi raporunda 23.326,00 TL hasar tespit edildiğini, 06.09.2017 tarihinde hasar bedelinin ödenmesi için davalı şirkete başvuru yapıldığını; ancak hasar bedelinin ödenmediğini ileri fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tespit dosyasında yapılan 614,60 TL delil tespiti gideri, 440,00 TL tespit vekalet ücretinden ibaret 1.054,60 TL delil tespit giderinin yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bedel artırım talep dilekçesi ile dava değerini 12.000,00 TL ‘ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, ekspertiz incelemesi sonucunda davacının aracında 6.550,26 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortacının gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, gerçek ekspertiz tarafından tespit edilen bu miktar olduğunu, sigortacılık kanunun 22. md.17. bendine göre eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliğinde olduğunu, davacının gerçek hasar dışında başkaca bir hasar talep etme hakkının bulunmadığını, ihbar tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olunabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu kazanın oluşumunda davalıya sigortalı aracın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu,davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı tarafa ait araçta yedek parça ve işçilik dahil (KDV Dahil) 23.326,24 TL tutarında hasar meydana geldiği,dava konusu aracın kaza öncesi 2. el piyasa değerinin 26.000,00 TL olduğu,sovtaj değerinin 14.000,00 TL olduğu,hasar bedelinin aracın rayicinin %50 sini aştığından tamirin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu ve pert total olarak değerlendirilmesi gerektiği,bu durumda araçtaki gerçek hasarın 12.000,00 TL ve poliçe teminatı içersinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 12.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, hasar ihbarı üzerine düzenlenen ekspertiz raporunda 6.550,26 TL hasar bedeli tespit edildiğini, Sigortacılık Kanunu ‘nun 22. mad 17. bendine göre eksper tarafından düzenlenen raporun delil niteliğinin bulunduğunu, sigortacının gerçek zararı tazminle yükümlü olduğunu, bilirkişi incelemesinde kanunen delil kabul edilen ve 6.550,20 TL hasar bedeli tespit edilen eksper raporu dikkate alınmadan farklı bir tazminat belirlendiğini, mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile 12.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, kaza nedeniyle davacıya ait aracın sağ arka,ön ve alt aksamlarından araç gövdesinde ve sökülebilir parçalarda ve büyük şiddette hasarlandığı, yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil 23.326,24 TL hasar oluştuğu, aracın piyasa değerine ilişkin internet siteleri, ikinci el araç satış ilanları ve yetkili satıcılar üzerinden yapılan araştırmalara göre davacıya ait aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değerinin 26.000,00 TL olduğu, hasar miktarı araç rayiç bedelinin % 50 sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, pert total olarak değerlendirilmesinin gerektiği,sovtaj değerinin 14.000 TL olduğu, gerçek hasar miktarının 12.000,00 TL olduğu belirtilmiş, mahkemece rapor hükme esas alınarak 12.000,00 TL hasar bedeline hükmedilmiştir. Eksper raporunda yedek parçalarda eş değer parça fiyatları esas alınmış, ayrıca yedek parça fiyatlarında % 44,35 oranında iskonto yapılmış, toplam hasar miktarı KDV dahil edilmeden 6.550,26 TL tespit edilmiştir. Davalı … gerçek zarardan sorumlu olup zarar gören kişinin gerçek zararına göre tazminat miktarının hesaplanması gerekmektedir. Zira zarar görenin çıkma ve eşdeğer parçalarla aracı tamir etmesi beklenemeyeceği gibi araç bu şekilde tamir edilse bile bu durum davacının malvarlığında eksilmeye yol açacağı için orijinal parçaya göre parça fiyatlarına göre iskonto yapılmadan zararın belirlenmesi doğru bulunmuştur. Nitekim Yargıtay 17. H.D’nin 15.12.2011 tarih 2011/4075 E, 2011/12321 K ve 28.03.2016 tarih 2015/17481 E, 2016/3833 K sayılı kararları da bu yöndedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda orijinal parçaya göre ve yedek parça fiyatlarında iskonto yapılmadan KDV dahil tespit edilen hasar miktarı araç rayicinin % 50 sini aştığından araç pert total olarak değerlendirilerek gerçek hasar miktarının 12.000,00 TL olduğu belirlenmiş olup bilirkişi raporu araç görülerek düzenlenen tespit bilirkişi raporu ile de uyumludur. Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere hasar bedeline KDV ilave edilmesi de doğrudur.Bu nedenle mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak gerçek zarar miktarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 819,72 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 775,32 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.01.2022