Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/874 E. 2022/92 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/874
KARAR NO : 2022/92

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.12.2018
NUMARASI : 2016/1261 E. 2018/1493 K.
DAVANIN KONUSU :Hasar, Değer Kaybı, Çekici Ücreti
KARAR TARİHİ : 18.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.01.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.12.2018 gün ve 2016/1261 E. 2018/1493 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 31.07.2016 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın …’e ait aracına çarpması nedeniyle aracın hasarlandığını, müvekkilinin hasara bağlı alacakları temlik aldığını, eksper tarafından aracın değerinin KDV hariç 15.908,91 TL olarak tespit edildiğini, aracın ekspertiz raporuna uygun şekilde KDV dahil 18.771,00 TL’ye tamir edildiğini, davalı sigorta tarafından 01.09.2016 tarihinde sadece 6.995,00 TL ödeme yapıldığını, araçta değer kaybı oluştuğunu, 236,00 TL çekici ücreti ödendiğini, davalının, değer kaybı tazminatı talebine yanıt vermediğini ileri sürerek 2.000,00 TL hasar, 236,00 TL çekici ücretinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, 200,00 TL değer kaybının tahsiline, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle hasar bedeli talebini toplam 11.234,73 TL’ye, değer kaybı talebini toplam 1.535,00 TL’ye yükseltmiş, tüm alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin 6.995,00TL ödeme yapmakla sorumluluğu kalmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün 1.28 promil alkollü olduğu, kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusuru bulunduğu, araç hasar bedelinin 18.229,73 TL olarak tespit edildiği, aracın kaza öncesi 2. el piyasa değerinin 32.000,00 TL kaza sonrası değerinin 30.000,00 TL olmak üzere değer kaybının 2.000,00 TL olarak hesaplandığı, aracın bulunduğu yerden tamirhaneye götürülmesinin 150,00 TL olabileceği, davalı tarafından yapılan 6.995,00 TL ve 465.00 TL ödemenin mahsubu ile davacının bakiye zararının 12.919,73 TL’ye denk geldiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 11.234,73 TL hasar, 1.535,00 TL değer kaybı, 150,00 TL çekici ücreti olmak üzere toplam 12.919,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, bilirkişi raporunda orijinal parça değerleri ve yüksek işçilik bedellerine yer verildiğini, genel şartların “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı B.2 maddesi uyarınca davaya konu araç kaza tarihi itibariyle 3 yaşını geçmiş olduğundan eşdeğer parça ile onarımı sağlanabilecek nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu eşdeğer parça üzerinden onarım bedeli ile sınırlı olduğunu, bilirkişinin eşdeğer parça üzerinden tesis edilen ekspertiz raporuna rağmen orijinal parça göre hesaplama yaptığını, değer kaybının piyasa şartlarına göre değil, poliçe tarihi itibariyle yürürlükte olan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, çekici ücreti dolaylı ve yansıma zararı olduğu için müvekkilinin çekici ücretinden sorumlu olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Dava, hasar, değer kaybı ve çekici ücreti istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla hasarlandığını, değer kaybına uğradığını ileri sürerek hasar ve değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulmuştur. Davalı sigorta gerçek zarardan sorumlu olup Yargıtay 17. H.D’nin 5.3.2015 tarih ve 2014/24664E, 2015/3863K ve 06.03.2017 tarih ve 2015/5823E, 2017/2334K sayılı kararında belirtildiği üzere davacıdan aracının eşdeğer parçalarla onarımını kabul etmesi beklenemez. Bu nedenlerle orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi doğrudur.
Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih 2019/6271E -2020/8104K).
Somut olayda poliçe tarihi olan 16.04.2016 tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen hesaplama tekniğine göre değer kaybı belirlenmesi gerekir ise de Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra bu hükümlerin uygulanması mümkün olmadığı gibi dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…hesaplanır.” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun her halükarda Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı tazminatı hesaplanması gerekmektedir. Eldeki davada da hükme esas alınan bilirkişi raporunda Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde piyasa rayiç değerine göre değer kaybı belirlenmiş olup denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay 17. HD’nin 23.5.2013 tarih 2013/3317 E, 2013/7594 K sayılı kararında belirtildiği üzere çekici ücreti doğrudan zarar kapsamında kaldığı için kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı çekici giderinden sorumlu tutulması doğru bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 882,54 TL’den peşin alınan 220,60 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 661,94 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18.01.2022