Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/852 E. 2022/124 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/852
KARAR NO : 2022/124

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2018
NUMARASI : 2016/1082 Esas 2018/1048 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.01.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.12.2018 tarih 2016/1082 Esas 2018/1048 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkiline ait dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta paliçesi ile sigortalanan dava dışı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçların 06/06/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, davalı şirketin hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, ekspertiz raporunda müvekkilinin aracında 12.391,00 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, ancak davalı şirketin müvekkiline 1.371,00 TL ödeme yaptığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta oluşan bakiye hasar bedeline mahsuben 100,00 TL maddi tazminatın ekspertiz raporunun düzenlendiği 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacnın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle maddi hasarda araç başına 31.000,00 TL’ye kadar azami sorumluluğunun bulunduğunu, kaza sebebiyle müvekkili şirketin başvuruya istinaden davacının banka hesabına 1.371,00 TL ödeme yaptığını, bütün sorumluluğunu yerine getirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmisini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, bilirkişi raporu ve ATK raporuna göre davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşunda %100 oranında kusurlu olduğu ve davacının aracında meydana gelen hasar miktarının 14.621,65 TL olarak belirlendiği, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalısının vermiş olduğu zarardan sigortalının kusur oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 13.250,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, ekspertiz raporunda davacının davaya konu kaza sebebiyle aracının arka çamurluk, arka aks keçesi ve bir adet bilyasının hasar gördüğünü; davacının aracını onarım yaptırmaksızın hasarlı olarak kullanmaya devam etmesi sonucunda değişimi yapılan ve onarımı talep edilen diğer parçaların hasarlandığı, davacının hasar bedeli talebine istinaden yapılan ekspertiz çalışması sonunda, davacı tarafın kastı ile ağırlaştırılmamış hasar yönünden değerlendirilme yapıldığını ve davacı yana 11.08.2016 tarihinde 1.371,80 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın kastına varacak ölçüde kusuruyla meydana gelen hasarlar yönünden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile 13.250,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalının eksik ödeme yaptığını ileri sürerek bakiye hasar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece makina mühendisi bilirkişiden alınan raporda, davacıya ait araca ait fotoğrafların incelendiği, 15.08.2016 tarihli ekspertiz raporunda hasarlı ya da onarımı mümkün parçaların ayrıntılı olarak belirtilmediği, yedek parçalara ait fiyatlara ayrıntılı yer verilmediği, ekspertiz raporunun eksik ve yetersiz olduğu, araçta meydana gelen hasarlarla ilgili net bir kanaat oluşmadığı, fatura ya da ayrıntılı hasar tespit raporunun ibraz edilmesi halinde hasar konusunda bir değerlendirme yapılabileceği, sigortalı araç sürücüsünün KTK’nın 84/h maddesindeki kavşaklarda geçiş önceliğine uymama ve aynı kanunun 84/f maddesindeki doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yapma kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde asli ve %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüşü bildirilmiştir. Mahkemece Adli Tıp Kurulu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 15.05.2018 tarihli raporda, davacıya ait aracın 2008 model, … marka aracın 281.745 km’de olduğu, ekspertiz raporunda davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarının yedek parça 11.536,23 TL, işçilik 855,00 TL olmak üzere KDV dahil toplam 14.621,65 TL olduğu tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince Adli Tıp Kurumu raporu hükme esas alınarak 14.621,65 TL’den davadan önce yapılan 1.371,00 TL mahsup edilerek 13.250,00 TL hasar bedeline hükmedilmiştir. Davalı vekilince davacının aracı hasarlı olarak kullanmaya devam ettiği, bu nedenle başkaca parçaların da hasarlanmasına neden olduğu ileri sürülmüş ise de, davalı tarafça yargılama sırasında bu yönde bir bir savunma ileri sürülmemiş, bu yönde herhangi bir delil dosyaya sunulamamıştır. Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Raporunda ekspertiz da raporundaki yedek parça ve işçilik bedelleri esas alınmış olup, Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere hasar bedeline KDV ilave edilmesi yerindedir. Bu nedenle mahkemece Adli Tıp Raporu hükme esas alınarak gerçek zarar miktarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 905,10 TL’den peşin alınan 226,28 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 678,82 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.01.2022