Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/845 E. 2022/11 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/845
KARAR NO : 2022/11

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018
NUMARASI : 2017/1431 Esas 2018/1070 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.01.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.01.2021

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.12.2018 gün ve 2017/1431 Esas 2018/1070 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı …. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 01.10.2017 tarihinde, müvekkiline ait ve dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki araca, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı, davalı … AŞ. ‘nin ihtiyari mali sigortacısı olduğu aracın çarpmasıyla meydana gelen kazada, müvekkil aracında hasar oluştuğunu, tespit mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda, hasarın tespit edildiğini, davalı … şirketlerine başvurulduğunu, anacak ödeme yapılmadığını, ZMMS sigortacısının poliçe limitinin 31.000,00 TL olduğunu, İMMS sigortacısı davalının bu miktarı aşan kısımdan poliçe limiti olan 100.000,00 TL ile sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, 34.000,00 TL hasar bedelinin 33.000, 00 sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den,’ 1.000,00 TL ‘sinin davalı … ‘den dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tespit giderlerinin yargılama gideri olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini, 78.049, 00 TL ‘ye yükselterek, poliçe limitlerine hüküm kurulmasını istemiştir.
CEVAP : Davalı … vekili , … plaka sayılı aracın müvekkil şirket tarafından 29.12.2016-29.12.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 40596245 poliçe numarası ile İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet teminatları tüketilmeden müvekkiline ait ihtiyari mali sorumluluk teminatının devreye giremeyeceğini, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları A.1. maddesi gereği, müvekkil şirketin sorumluluğunın yalnızca zorunlu mali mesuliyet sigortası limitlerini aşan kısım için söz konusu olabileceğini, KTK 86. madde kapsamında müvekkil sigorta şirketinin dava konusu zarardan sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek koşulu ile müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araç sürücüsüne atfedilecek kusur ile sınırlı olduğunu, mahkeme tarafından kazalı araç üzerinde yeniden inceleme yapılması gerektiğini, sigortacının gerçek zarardan sorumlu olduğunu, tespit dosyasında fahiş hesaplama yapıldığını, talep edilen faiz türünün hatalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta, süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; sigortalı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu, diğer sürücülerin kusursuz olduğu ve davacının aracında kazada 78.649,58 TL oluştuğu, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu, davalı … şirketinin sigortalısının vermiş olduğu zarardan sigortalının kusur oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 78.649,00TL maddi tazminatın, 33.000TL’sinin dava tarihi olan 12/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den tahsiline, 45.649,00 TL’nin (1.000 TL’sinin dava tarihi olan 12/12/2017 tarihinden itibaren, 44.649,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte ) davalı …. den tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı …. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, hükme esas alınan ATK raporunun hatalı ve eksik değerlendirmeye dayalı olarak düzenlendiği, sigortalı araç sürücüsünün çarptığı dava dışı …’ın, davacı yanın sevk ve idaresindeki araca çarptığını, sigortalı araç sürücüsü önündeki araçla arasında güvenli takip mesafesi bırakmadan sürdürmesi sonucu kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, dava dışı araç sürücüsünün de aynı şekilde karşı şeritteki araç ile trafik durumuna uymadığı ve açıkça direksiyon hakimiyetini kaybettiği için davacı araç sürücüsünün kullandığı araca çarptığını, dava dışı sigortalı ile birlikte davacıya çarpan …’ın da meydana gelen kazada kusurlu olduğunu,, ancak, sadece dava dışı sigortalının kusurlu olduğu belirtilerek tanzim edilen raporun kusur dağılımı yönünden kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu araca ilişkin olarak hiçbir inceleme ve değerlendirme yapmaksızın tespit dosyasındaki verilere göre raporun düzenlendiğini, fahiş düzenlenen tespit raporunun tekrarlandığını, her iki raporda da aracın piyasa rayiç değerinin araştırılmadığını, hükme esas alınan Adli Tıp raporu ile aracın tamirinin uygun olup olmadığı, Pert Total işlemine tabi tutulmasının uygun görülüp görülmediği hususlarının değerlendirilmediğini, davanın belirsiz alacak olmadığını, kısmi dava açılmayacağını, dava konusu kaza ile ilgili olarak aynı avukat tarafından İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/80 E. sayılı dosyası ile dava açılmış olup, davanın halen derdest olduğunu, 01.10.2017 tarihinde meydana gelen kazada hem kusurlu araç sürücüsünün, hem de hatalı olarak Mahkemece kusursuz olduğu belirtilen davacı vekilinin aynı kişi olmasının ve davaların aynı vekil tarafından takip edilmesinin Mahkeme tarafından değerlendirilmemesinin de hatalı olduğunu, Sigorta zenginleşme aracı olmadığından sadece gerçek zarardan sorumluluk söz konusu olduğunu, şüpheli kazada Mahkemece ,eksik inceleme yapılarak karar verilmesi nedeniyle, kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin, karşı aracın ZMMS ve İMMS sigortacısı davalılardan poliçe limitleri oranında tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davaya konu kazaya ilişkin sürücüler arasında düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanagına göre, davacının maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalıların sigortacısı dava dışı …’ın ise sürücüsü olduğu … plakalı araç ve dava dışı … ‘ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı kazada, davacı aracında hasar meydana gelmiştir. Davada, dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. İle İMMS sigortacısı davalı … AŞ. ‘ den, davacı aracında meydana gelen hasarın tazmini istenmektedir.
Davalı … şirketleri, gerçek zarardan sorumludur. Aracın tamirinin ekonomik olup, olmamasına göre, ödenecek tazminat miktarı değişecektir. Aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının resen değerlendirilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan ATK roporu ile tespit raporunda, davacı aracında oluşan hasarın onarım bedelinin 78.649,58.TL olduğu belirtilmiş ise de, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılmamıştır. Raporlarda, kaza tarihindeki aracın 2.el piyasa rayiç değeri belirtilmediğinden, Dairemizce ‘ de bir değerlendirme yapılamamıştır. Ayrıca ATK raporunda, araçta ne gibi hasarlar oluştuğu , tamir edilmesi ve değiştirilmesi gereken parçalar yönünden hiç bir değerlendirme yapılmadan, bilimsel ve teknik verilere dayanmadan, eksik değerlendirmeyle ve dayanaksız olarak, tespit raporunda tespit edilen değerler belirttikten sonra, aynı miktarların yazılmasıyla yetinildiği, kazanın oluş şeklinin ve sürücülerin kusurlarına ilişkin değerlendirmenin de yetersiz olduğu, rapor bu haliyle delil vasfına haiz olmadığı halde, davalı … vekilinin rapora karşı itirazları ile yeniden rapor alınması taleplerinin kabul edilmemesi doğru olmamıştır. Davaya konu kazaya, üç araç karışmış olup, kazada hasarlanan diğer araç için İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/80 E. sayılı dosyasında iddia edildiği gibi, dava açılmış ise , bu dosyada alınan kusur raporunun incelenerek, kusur tespiti yönünden çeilşki var ise , çelişkiyi giderecek nitelikte kusur raporu alınması da gerekmektedir.
O halde, ilk derece mahkemesince, İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/80 E. sayılı dosyasındaki belgeler ile alınan kusur raporu getirtildikten sonra, Karayolları Fen Heyetinden veya İTÜ ‘ de görevli öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, davalının iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirildiği, ayrıntılı, bilimsel verileri ve dayanaklarını içerir olayın meydana geliş şekli, sürücülerin kusurları ve davacı aracında meydana gelen hasarın miktarı ve aracın piyasa rayiç değerine göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı da irdelenerek istenebilecek tazminat miktarının tespiti yönünde rapor alınması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden ve davalının iddia ile talepleri tartışılmadan ve gerekçelendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1- Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.12.2018 tarih 2017/1431 Esas 2018/1070 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.01.2022