Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/84 E. 2021/1347 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/84
KARAR NO : 2021/1347

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.07.2018
NUMARASI : 2015/726 E. 2018/763 K .
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ :12.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ :12.11.2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.07.2018 tarih 2015/726 E. 2018/763 K.
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı aracın 10.04.2015 tarihinde müvekkiline ait araca arkadan çarptığını ve çarpmanın etkisi ile araç kontrolünü kaybederek orta refüje çıkarak durabildiğini, bu kaza sonucu müvekkiline ait araçta yüksek maddi hasar meydana geldiğini, taraflarca tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, araçtaki hasar miktarının tespiti amaçlı İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/58 değişik iş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda, aracın emsal rayiç değerinin 45.000,00-TL, araçta toplam hasarın 36.184,70 TL, sistemli bir çalışma ile makul onarım süresinin 15 gün olacağı, onarım sonrası orjinalliğini kaybetmesi nedeni ile 5.000,00-TL değer kaybedeceğinin tespit edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile tahsiline, 475,00 TL tespit gideri ile 300,00TL tespit vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve tespit edilen gerçek zarar miktarı kadar olduğunu, ayrıca dava açılmadan müvekkil şirkete usulüne uygun bir ihbar yapılmadığını, harca esas değer olarak gösterilen 20.000,00TL’nin ne kadarının hasar bedeli, ne kadarının değer kaybı tazminatı talebinden ibaret olduğunun açık, anlaşılır ve net olmadığını, talep edilen hasar miktarının fahiş ve gerçek zararı yansıtmadığını, tespit bilirkişi raporunda belirtilen parça ve onarım fiyatlarının fahiş olduğunu, davacıya ait aracın daha evvelden de başka kazalara karışmış ve ağır hasar kaydı tramere de işlenmiş bir araç olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün davacıya ait aracın arka kısımlarına çarptığı, trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeni ile onarımı ekonomik olmayacak şekilde hasar oluştuğu, aracın kaza tarihi itibarı ile 2. El piyasa değerinin 38.000,00-TL, aracın sovdaj (hurda) değerinin 23.000,00-TL olduğu, araçta meydana gelen hasardan kaynaklı zarar miktarının 15.000,00-TL olduğu, bu miktarın ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı, oluşan hasarın kaza ile uyumlu olduğu ve poliçenin yürürlükte olduğu tarihte kazanın ve hasarın oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 15.000,00 TL hasar bedeli maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece alınan bilirkişi raporunda araç pert-total olarak değerlendirilerek; araç rayiç değeri 38.000 TL, pert haldeki değeri ise 23.000 TL olarak ifade edilip zararın 15.000 TL olarak belirlendiğini, teknik bir husus olduğundan rapora karşı pert değerlendirmesi yönünden itiraz etmediklerini, ancak belirlenen değerler piyasa şartlarına göre aykırı olduğundan bu noktada itiraz ettiklerini, bunun üzerine alınan Adli Tıp Kurumu raporunda henüz aracın kaza geçmişi dahi dosyada bulunmazken hiç bir analiz ve değerlendirme yapılmadan aracın emsallerine göre daha düşük rayiç değerde olduğu saptanarak amiyane tabirle ilk rapor uygun deyip geçiştiren bir rapor sunulduğunu, mahkeme tarafından araç geçmiş kaza kayıtları celp edilerek aynı kurumdan ek rapor istendiğini, dosyası kapsamında aracın tramer geçmişinde de araç değerini bu denli düşürecek bir kaza kaydına da rastlanmadığı halde, yine ek raporda geçmiş hasar dosyaları madde madde yazılıp da ağır bir kayıt ortada olmadığı halde yine aynı kanaat sunularak rayiç değerler konusundaki çelişkinin giderilmediğini, araç değerinin olduğundan daha düşük, sovtaj değerinin ise 23.000 TL gibi uçuk bir bedel belirlenerek daha düşük bir zarar belirlendiğini, gerçek zararın giderilmediğini, raporlar arasında zarar belirlemesi yönünden çelişkilerin giderilmesi için yeniden rapor aldırılması talep edilmesine rağmen mahkeme tarafından itirazları değerlendirilmeden itirazlarının reddedildiğini, aracın rayiç ve sovtaj bedellerinin ve gerçek zararın piyasa şartları ile ikinci el araç alım satımına hakim kişilerce rapor tanzim edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan raporlarda emsal araç satım ilamlarına ilişkin hiçbir örnek de sunulmadığını, mahkeme bilirkişisi tarafından hiçbir ilan ya da teklif emsal gösterilmeden tamamen afaki bir değerlendirme sonucunda bedellerin belirlendiğini, ardından ATK tarafından da uygun denilerek geçiştirildiğini, aynı niteliklere sahip dava konusu hasara uğramamış emsal bir aracın piyasa şartlarınca değeri ifade edilenden daha fazla olduğunu, aracın onarılmamış hurda halinin 23.000,00 TL gibi fahiş olup piyasa şartlarına göre bu denli büyük hasarlı pert bir aracın 23.000,00 TL ye alıcı bulmasının olanaksız olduğunu, aracı pert halde 23.000 TL ye alacak kişinin , 40.000 TL de masraf yapıp 38.000 den aşağıya mı satmasının mümkün olmadığını, belirlenen bedellerin piyasa şartlarına ve mantığa aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 15.000,00-TL hasar bedeli maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece trafik uzmanı ve makine mühendisi bilirkişilerden alınan 11.04.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davacıya ait aracın tamiri ekonomik olmayacak şekilde hasarlandığı, dava konusu kazadan önceki 25.08.2018 ve 29.07.2014 tarihli geçmiş kaza ve hasar kayıtları incelenerek aracın kaza tarihi itibarı ile 2. el piyasa değerinin 38.000,00 TL, aracın sovdaj (hurda) değerinin 23.000,00TL olduğu, zarar miktarının 15.000,00-TL olduğu belirtilmiş, bu rapora davacı vekilinin özellikle sovtaj bedeli yönünden itirazları ve davalı vekilinin de itirazları üzerine alınan 07.09.2016 tarihli ATK raporunda da, aracın kaza tarihi itibarı ile 2. el piyasa değerinin 38.000,00 TL, aracın sovdaj (hurda) değerinin 23.000,00TL olduğu, zarar miktarının 15.000,00-TL olduğu belirtilmiştir. 07.09.2016 tarihli ATK kök raporu davacı vekiline 07.10.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilince itiraz edilmediğinden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Kaldı ki; İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/58 değişik iş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda, aracın emsal rayiç değerinin 45.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, mahkemece alınan 11.04.2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davacıya ait aracın dava konusu kazadan önceki 25.08.2018 ve 29.07.2014 tarihli geçmiş kaza ve hasar kayıtları incelenerek 38.000,00 TL belirlenen aracın kaza tarihi itibarı ile 2. el piyasa değeri ile 23.000,00 TL olarak belirlenen aracın sovdaj (hurda) değeri makul kabul edilmiştir. Bu durumda davacı vekilince itiraz edilmediğinden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan 07.09.2016 tarihli ATK kök raporunda aynı değerler belirlendiği gözetilerek mahkemece bu rapor benimsenerek davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL hasar bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.11.2021