Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/828 E. 2022/196 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/828
KARAR NO : 2022/196

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.11.2018
NUMARASI : 2017/1467 E. 2018/1144 K.
DAVANIN KONUSU : Davacının haksız fiile dayalı olarak Karayolları Trafik
Kanununa istinaden … plakalı aracın İMMS
sigortacısına karşı açılan sigorta poliçesi kapsamındaki hasar
bedeline ilişkin tazminat
KARAR TARİHİ : 31.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31.01.2022

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2018 tarih 2017/1467 E. 2018/1144 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davalı … Sigorta AŞ tarafından İMMS ile sigortalı … plakalı aracın 06.12.2016 tarihinde müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araca çarptığını, kaza tespit tutanağında sigortalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/183 D. İş sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yaptırdıklarını, araçtaki hasar bedelinin 90.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, araç pert-total sayılarak 40.000,00 TL sovtaj bedeli tespit edildiğini, dava dışı ZMMS sigortacısı … Sigorta AŞ’nin teminat limiti olan 31.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının sigortalısının haksız fiilden sorumlu olması nedeniyle KTK m. 97’ye göre yazılı başvuru yaptıklarını, gerçek zararı ödemekle yükümlü olan sigorta şirketinin aynı zamanda değer kaybından da sorumlu olduğunu belirterek 250,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 08.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 24.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili şirket nezdinde geçerli ve yürürlükte kasko ve İMMS poliçesinin bulunmadığını, sadece dava dışı … Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortasının bulunduğunu savunarak davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, alınan bilirkişi incelemesi raporu doğrultusunda, dava konusu kazada davalı tarafından İMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının aracında KDV dahil 56.211,49 TL değerinde hasar meydana geldiği, aracın piyasa rayiç değerinin 115.000,00 TL olması nedeniyle pert total sayılması gerektiği, aracın pert total değeri olan 60.000,00 TL’nin aracın piyasa değerinden mahsup edilmesiyle 55.000,00 TL gerçek zararın bulunduğu, davadan önce davacı tarafından ZMMS sigortacısından 31.000,00 TL tahsil edildiği, geri kalan zarar miktarının 24.000,00 TL olduğu, bilirkişi raporlarıyla belirlenen zarar miktarının usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne, 24.000,00 TL maddi tazminatın 250,00 TL’sinin dava tarihinden, geri kalan 23.750,00 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 08.10.2018 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, özellikle pert total yöntemi konusunda yerleşmiş Yargıtay kararlarına bariz şekilde aykırı şekilde, eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı karar verildiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının komisyona sunduğu dilekçesinde, ekspertiz raporu ile belirlenen değer kaybı zararını ekspertiz ücreti ile birlikte talep ettiğini, davacının alacağını bilemeyeceğinden bahsedilemeyeceğini, davacı tarafın usulüne uygun şekilde kusur, hasar ve gerçek zarar miktarını saptamaya yarar gerekli delil ve belgelerle yapılmış bir hasar başvurusunun bulunmadığını, aracın 2. el piyasa değeri belirlenirken geçmiş kaza ve hasarlarının aracın değerini ne oranda düşürdüğünün araştırılmadığını, önceki kazalara ait hasar dosyalarının getirtilmesi gerektiğini, sovtaj değerinin hangi somut verilere, piyasa araştırması sonuçlarına ve emsal fiyat tekliflerine dayandığının belirsiz olduğunu, hükmedilen tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Belirsiz alacak davasını düzenleyen 6100 Sayılı HMK 107. maddesinde; “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir. Davacı tarafça dava açmadan önce delil tespiti yaptırmış ise de, davacıya ait araçta trafik kazası sonucu meydana gelen gerçek zarar miktarı taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olmayıp, dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği anlaşılmakla HMK’nın 107. maddesine uygun olarak, belirsiz alacak davası açılması mümkündür. (Yargıtay HGK 17.11.2020 tarih 2017/17-1102 E. 2020/905 K. sayılı ilamı) Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Mahkemece alınan 25.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda, 06.12.2016 tarihinde davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca, davalı sigorta şirketi nezdinde İMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın çarparak hasar verdiği, sigortalı araç sürücüsünün %100 oranda tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar miktarının KDV dahil 56.211,49 TL olduğu, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin internet sitesi ve yetkili satıcı ve serviste yapılan araştırma sonucunda 115.000,00 TL, yine piyasa koşullarında yapılan araştırma ile sovtaj bedelinin 60.000,00 TL olarak belirlendiği, hasar miktarının aracın piyasa değerine yaklaşması nedeniyle ağır hasarlı olduğu ve pert total olarak değerlendirilmesi gerektiği, gerçek hasar tutarının 115.000,00 TL – 60.000,00 TL = 55.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olmasına, kaza ile hasarın uyumlu olduğunun tespit edilmiş ve davacıya ait aracın önceki kazalarının da bilirkişi raporunda değerlendirilmiş olmasına, sovtaj bedelinin piyasa rayiçlerine göre belirlenmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı sigorta vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.639,44 TL’den peşin alınan 410,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.229,44 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31.01.2022