Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/781 E. 2022/108 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/781
KARAR NO : 2022/108

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
NUMARASI : 2017/1103 Esas 2018/232 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 19.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.01.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.03.2018 tarih 2017/1103 Esas 2018/232 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 17.10.2010 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın, müvekkil idaresindeki araca çarpmasıyla meydana gelen kazada, müvekkilinin yaralandığını, davalı şirket tarafından cüzi bir tazminat ödendiğini, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin tazminat haklarının uzamış ceza zamanaşımına tabi olduğunu ileri sürerek, davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, şimdilik 1.000,00 TL kesin işgücü/efor kaybı tazminatı ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, 6.716,00 TL’nin davacı tarafından imzalanan kayıtsız, şartsız ibraname tahtında 16/11/2011 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, KTK 111.maddesinde belirtilen iki yıllık süreden sonra başvuru yapıldığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre ; davaya konu kazaya ilişkin açılan hasar dosyasında bulunan ve davacı tarafından imzalanan, hasar tazminat makbuzu ve ibraname başlıklı 02/11/2011 tarihli belgede, hasar tazminat bedeli 6.716,00 TL …. ‘den nakden tamamen ve yasal süresinde almakla işbu hasardan dolayı …. ‘nin sigorta poliçesinden doğan sorumluluğunu her türlü hak, alacak, talep ve davadan kayıtsız şartsız ve geri dönülmez şekilde ibra edildiğinin düzenlendiği,Karayolları Trafik Kanunun 111.maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebileceği, 02/11/2011 tarihli ibranamede belirtilen 6.716,00 TL’nin davacı tarafından nakden tahsil edildiği, davanın ise 25/09/2017 tarihinde açıldığı, Karayolları Trafik Kanununun 111.maddesinde ön görülen iki yıllık hak düşürücü süre içinde davan açılmadığından, davanın reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ibranamenin boş olarak hazırlanmış matbu bir belge olduğunu, boş kısımların sonradan doldurulduğunu, ödenen miktar konusunda hiçbir görüşme ve müzakere yapılmadığını, ibraname düzenlendikten sonra, 16.11.2011 tarihinde ödeme yapıldığını, henüz ortada bir ödeme yokken müvekkile belge imzalatıldığını, sigorta şirketlerinin uygulamada, para ödemenin koşulu olarak önceden ibraname imzalattığını, bir kısım da olsa zararını gidermek isteyen kişilerin de bilinçsizce herhangi bir ödeme dahi almadan bu belgeleri imzaladığını, Yargıtay kararlarında, İbraname tarihi ile ödeme tarihinin aynı olup olmadığı ayrıca değerlendirildiğini, K.T.K.’nın 111 /1.maddesinde,hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunun düzenlendiğini, zararın tespiti için öncelikle hak sahibinin davaya konu kazadaki kusurunun ve kaza nedeniyle uğradığı sürekli ve geçici sakatlığın tespit edilerek, bu sakatlık oranına göre maddi değerinin hesaplanması gerektiğini, tüm bu tespitler yapıldıktan sonra, tarafların bu tespitler üzerinde anlaşması ve yapılacak ödemeden sonra ibranamenin tanzimi gerektiğini, bu şekilde belirlenecek maddi tazminatın miktarına, ibranameden itibaren 2 yıl içinde itiraz edilebileceğinin yasada düzenlendiğini, iki yıl kabul edilse dahi, yapılan ödemenin tekabül ettiği maluliyet oranıyla sınırlı olacağını, ibranamede yapılan ödemenin maluliyet konusunda olduğunun yazıldığı, buna göre, müvekkilin geçici iş göremezliği için yapılmış bir ödeme ve ibraname de bulunmadığını, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesinde; “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasa hükmüne göre, hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersiz olup, bu tür anlaşmaların geçersizliği iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmelidir.
Somut olayda, davaya konu kazanın 17.04.2010 günü meydana geldiği, davacının başvurusu üzerine davalı sigorta şirketince aktüerya uzmanından alınan raporda % 5 maluliyete göre sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacı tarafından imzalanan 15.11.2011 tarihli ” Hasar Tazminat Makbuzu ve İbraname ” başlıklı belgede, 6.716, 00 TL ‘yi davalı sigorta şirketinden nakden ve süresinde almakla, işi bu hasardan dolayı sigorta poliçesinden doğan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu her türlü alacak, talep ve davadan kayıtsız şartsız ve geri dönülmez şekilde ibra ettiğinin düzenlendiği, 16.11.2011 tarihinde ödeme yapıldığı, davanın 28.09.2017 tarihinde ikame edildiği görülmektedir. İbraname belgesinde belirtilen miktarın makul süre içerisinde ödenmesi nedeniyle, ibraname geçerlidir. İbraname belgesi düzenlenmesinden bir gün sonra ödeme yapılmış olmasına ve ibranamede sigorta poliçesinden doğan tüm borçlardan davalı sigorta şirketinin ibra edildiğinin belirtilmiş olmasına göre, davayı konu sürekli iş göremezlik borcuyla birlikte, geçici iş göremezlikten kaynaklanan tüm borçtan davalı sigorta şirketinin ibraname doğrultusunda kurtulduğu anlaşılmakla, davanın KTK 111. maddesinde yer alan iki yıllık hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.19.01.2022