Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/738 E. 2021/1586 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/738
KARAR NO : 2021/1586

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI : 2017/525 Esas 2018/1369 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.12.2021

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06.12.2018 gün ve 2017/525 Esas 2018/1369 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 09.04.2017 tarihinde, davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın müvekkili aracına çarpmasıyla meydana gelen kazada, müvekkil aracının hasarlandığını, değişik iş dosyasında düzenlenen tespit raporunda hasar miktarının tespit edildiğini, davalının mail adresine başvurunun bildirildiğini, ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tespit giderlerinin hükmün yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiş, bedel arttırım dilekçesiyle talebini 19.600,00 TL’ ye yükseltmiştir
CEVAP : Davalı vekili, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/21 D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, araç plakasının değiştirilerek haksız kazanç elde edilmesi amacı ile aynı aracın kazaya karıştırılmasının söz konusu olduğunu, kazaya karıştığı iddia edilen ve maddi hasarı talep edilen …. plakalı aracın bilgileri , şase no ve motor nosu, davaya konu …. plakalı araç ile aynı olup, sadece plaka bilgisinin farklı olduğunu, iddia edilen kazanın kurgudan ibaret olduğu ve olay ile araç hasarının uyumsuz olduğunu, yokluklarında yapılan tespiti kabul etmediklerini, avans faizi istenemeyeceğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik Sigortası) Genel Şartlarının “B.2- Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı maddesine göre, trafik sigortacısının sorumluluğunun öncelikle hasar gören parçanın onarımı veya eşdeğeri parça ile değişimi, bu iki halin mümkün olmaması durumunda parçanın orjinali ile değiştirilmesi olup, davacının gerçek zararı tespit edilirken öncelikle hasar gören parçaların onarım ve eşdeğer parça ile değiştirilme durumlarında ödenmesi gerekecek miktarın belirlenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sigortalı araç sürücüsünün olayda 5 100 kusurlu olduğu, davacıya ait …. plakalı araçta 19.600,00.- TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin zarardan sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 19.600-TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili olayla kazanın uyumlu olup olmadığının araştırılmadığını, davaya konu hasara ilişkin şüphe bulunduğundan, sigortalı …. ve davacıya ait aracın sürücüsü …. hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/119459 soruşturma sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, dosya soncunun bekletici mesele yapılması talepleri hakkında bir karar verilmediğini, sürücüler arasında düzenlenen anlaşma tutanağındaki ifadelere bağlı kalınarak, kusura ilişkin değerlendirme yapılmasının, kusur raporuna karşı itirazların ve yeniden rapor alınması taleplerinin red edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yokluklarında yapılan ve itiraz hakkı tanınmadan düzenlenen tespit raporuna göre hesaplama yapıldığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik Sigortası) Genel Şartlarının “B.2- Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı maddesine göre, trafik sigortacısının sorumluluğunun öncelikle hasar gören parçanın onarımı veya eşdeğeri parça ile değişimi, bu iki halin mümkün olmaması durumunda parçanın orjinali ile değiştirilmesi olup, davacının gerçek zararı tespit edilirken öncelikle hasar gören parçaların onarım ve eşdeğer parça ile değiştirilme durumlarında ödenmesi gerekecek miktarın belirlenmesi gerektiğini, tespit yargılama gideri ve vekalet ücretinden müvekkil şirkete sorumluluk yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacı aracında meydana gelen araç hasar bedelinin tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, 09.04.2017 tarihinde , davalının ZMMS sigortacısı olduğu araç ile davacının maliki olduğu dava dışı sürücü idaresindeki aracın, çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacı aracının hasarlandığı iddia edilerek, araç hasar bedelinin istendiği, dava sigorta şirketinin iddia edilen kazanan gerçek kaza olamadığını, kurgu olduğunu, hasar ile kazanın uyumlu olmadığını iddia ettiği, davalı sigorta vekili tarafından sunulan 29.06.2018 tarihli, rapora karşı itirazlarını bildiren dilekçede, davaya konu hasara ilişkin şüphe bulunduğundan, sigortalı …. ve davacıya ait aracın sürücüsü …. hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/119459 soruşturma sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiği belirtilerek, soruşturma dosyası sonucunun bekletici mesele yapılması istendiği halde, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, ATK raporu benimsenerek, davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Sürücüler arasında düzenlenen anlaşma tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup, soruşturma dosyasında davaya konu Anlaşma Tutanağının gerçek olmadığı tespit edildiğinde, davanın sonucunu etkileyeceğinden İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/119459 soruşturma sayılı dosya sonucunun bekletici mesele yapılmaması usul ve yasaya aykırıdır.Ayrıca, HMK hükümlerine göre, hakim, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirerek, kararın gerekçesinde, hangi sebeplerle itibar edildiği veya edilmediğinin açıklaması zorunludur. Davalı vekilinin, savunma ve iddiaları ile talepleri değerlendirilmeden, neden itibar edilmediği açıklanmadan yetersiz gerekçe ile karar verilmesi de hukuka uygun bulunmamıştır.
Öte yandan, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen raporda, davalının iddialarının tartışılmadığı, olay ile kazanın uyumlu olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılmadığı, hasar miktarının tespitinde de, yetersiz ve dayanaksız olarak, tespit raporunda tespit edilen değerler belirttikten sonra, aynı miktarların yazılmasıyla yetinildiği, bilimsel verileri içermediği, rapor bu haliyle delil vasfına haiz olmadığı halde, davalı sigorta vekilinin rapora karşı itirazları ile yeniden rapor alınması taleplerinin kabul edilmemesi de doğru olmamıştır.
O halde, ilk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, davaya konu kazaya ilişkin iddia edildiği gibi suç duyurusunda bulunulmuş ise sonucunun, kamu davası açılmış ise dava sonucunun bekletici mesele yapılarak, sonuçlandığının tespiti halinde dosya celp edilerek, Karayolları Fen Heyetinden veya İTÜ ‘ de görevli öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, davalının iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirildiği, ayrıntılı, bilimsel verileri ve dayanaklarını içerir olayın meydana geliş şekli, sürücülerin kusurları ve davacı aracında meydana gelen hasarın miktarı ve aracın piyasa rayiç değerine göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının da irdelenerek istenebilecek tazminat miktarının tespiti yönünde rapor alınması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden ve davalının iddia ile talepleri tartışılmadan ve gerekçelendirmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.12.2018 tarih 2017/525 Esas 2018/1369 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22.12.2021