Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/729
KARAR NO : 2022/188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.12.2018
NUMARASI : 2017/180 E. 2018/239 K.
DAVANIN KONUSU : Gasp Nedeniyle Faydalı Modelin Devri/Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ : 28.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.02.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25.12.2018 gün ve 2017/180 E. 2018/239 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesidavacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin alimünyum profil doğrama ve aksesuarlarının üretim ve pazarlanması alanında dünyanın pek çok ülkesinde … adı ile kurulmuş olan merkezi Yunanistan’da bulunan şirketlerin doğrudan ya da dolaylı ortağı, ilk ana şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, … grubun Türkiye’de başka bir şirket kurduğunu, müvekkili tarafından tasarımları bizzat yapılan alimünyum profil doğrama ve aksesuarların Türkiye’de satış ve pazarlamasının bu şirket vasıtasıyla yapıldığını, davalı şirketin 2005-2015 yılları arasında … grubun … ve çevresi … Bölgesi pazarında satıcılığını üstlendiğini, müvekkiline ait şirketten yüksek volumda mal alarak Türkiye pazarında bunların satış ve pazarlamasını yaptığını, davalıyla ilişkilerin iki yıl önce sona erdiğini, üretim faaliyetinde bulunan davalı şirketin müvekkili tarafından tasarlanan ve ortağı olduğu firmaları aracılığıyla Türkiye pazarına da hali hazırda satış yapmakta olduğu faydalı model/patent konusu birden fazla ürünü taklit etmek suretiyle ürettiğini, bunları ürün kataloğuna ekleyerek kendi markası ile satış ve pazarlama yaptığını, tasarımı ve dolayısıyla buluş hakkı müvekkiline ait olan “Kapı ve Pencere Sürme Sistemleri İçin 90 Köşe Bağlantı Takozu” adlı ürünü 24.04.2016 tarihinde …/… no ile faydalı model olarak tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu faydalı modeli müvekkilinin 2008 yılında Yunanistan’da korumaya alındığını, dolayısıyla yeni olmadığını belirterek yaptığı itirazlara rağmen tescilin gerçekleştiğini, davalının kötü niyetle hareket ettiğini ileri sürere, dava konusu faydalı modelin mülga 551 sayılı KHK’nın 165. maddesinin göndermesiyle 13. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle diğer hak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkile devredilmesine, terditli olarak da faydalı modelin yenilik getirmediği için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin faydalı model başvurusuna yaptığı itirazın TPE tarafından reddildiğini, davacının talebinin çelişki içerdiğini, müvekkilinin Türkiye’de tescilli faydalı modeline konu buluş yeni ve sanaiye uygulanılabilir olduğunu, davacının ürünü ile farklılıklar bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait … ve … adlı katalogların 30.03.2014 basım tarihini kapsadığı, bu kataloglarda faydalı model açıklandığı, faydalı modelin yenilik vasfını taşımadığı, hükümsüzlük şartları gerçekleştiğinden terditli talep edilen belgenin davacı adına devrine karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescili …/… nolu faydalı modelin hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, bilirkişilerin kök ve ek raporlarındaki hatalı değerlendirmeler giderilmediği için mahkemenin yenilik vasfına ilişkin araştırması eksik kaldığını, KHK’nın 12 ve 13. maddesi uyarınca hakkı gasbedilen buluş sahibine genel hükümsüzlük isteminin yanı sıra özel bir seçimlik hak tanındığını, gasp nedeniyle faydalı modelin müvekkiline devredilmesinin öncelikli talepleri olduğunu, hatalı değerlendirme ile bu taleplerinin reddedildiğini, yenilik vasfına ilişkin hatalı değerlendirmenin giderilmesi için ek rapor veya yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu faydalı model davacının dayandığı …, … ve … sayılı dokümanlar itibariyle, hükümsüzlüğü talep edilen faydalı modelin istemlerinde yer alan iki vida deliği ve iki paralel derz unsurları nedeniyle yeni olup, davalı şirketin faydalı model belgesinin olması ya da olmaması, söz konusu faydalı model konusu buluşun davalıya ait olduğu, koruma altında olduğu gerçeğini değiştirmediğini, davacı katalogları, davalı şirkete ait web sitesinden indirdiğini ileri sürdüğünü, ancak web sitesinin alan adını ve indirdiğini iddia ettiği tarihi dahi bildirmediğini, delil olarak sunulan kataloglar üzerinde 30 Mart 2014 tarihi bulunmakta ise de, bu tarih kataloğun oluşturulduğu tarih olup, kamuya sunma tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacı sunduğu katalogların … programı üzerinden Belge Özellikleri itibariyle, 13.06.2014 ve 14.06.2014 tarihlerinde kamuya sunulmuş gibi göstermeye çalışmış ise de, bu tarihler belgenin yani katalogların oluşturulma tarihi olup, kamuya sunma tarihi olmadığını, müvekkile ait www. … .com.tr internet sitesinin www…org sitesi üzerinden geçmişine ulaşıldığında, 8 Eylül 2016 tarihinde, başvuru tarihinden sonra web sitesinin yapım aşamasında olduğunun, bu tarihten sonra oluşturulan yeni menü’de “Kataloglar” sekmesinin bulunduğunun ve …, … katalogların bu tarihten sonra siteye konulduğunun görüldüğünü, sitenin 01.03.2014 tarihinden dava tarihine kadar www…org tarafından kaydedilen görüntülerine ilişkin çıktılar incelendiğinde faydalı modelin başvuru tarihi olan 27.04.2016 tarihinden önce söz konusu katalogların yer almadığının anlaşıldığını, 08.09.2016 tarihinden önceki web sitesi düzenlemesinde “Kataloglar” sekmesi bulunmadığı gibi bu iki katalogla ilgili bir bölüm yer almamadığını, yeniliği kataloğun oluşturulması değil kamuya sunulması kaldırdığını, bilirkişi raporu katalog tarihlerine göre düzenlendiğini, bilirkişiler bu tarihin kamuya sunma tarihi olduğu yanılgısına düştüklerini, bilirkişi raporuna itirazı üzerine aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; “… sliding system ve … sliding system şeklinde yapılan google aramalarında … ve … firmalarının 4 Aralık 2015 ve 26 Haziran 2015 tarihli kayıtları gerekçe gösterilerek kamuya sunum tarihi ile ilgili tereddüt kalmadığı” belirtilmiş ise de; bilirkişi kök raporunda, kamuya sunmaya ilişkin katalogların 51. sayfalarında yer verilen resimler, katalogların imalat detayları kısımlarında bulunduğunu, bilirkişi ek raporunda yer verilen google üzerinde yapılan aramaya dair görüntülerin içeriklerine bakıldığında imalat detaylarına ilişkin bir bilgi veya resim bulunmadığı gibi, hükümsüzlüğü talep edilen buluşun ana istemlerinde yer alan ve yenilik kazandıran derz, oturma yüzeyi ve vidalardan söz edilmediğini, bilirkişi heyeti yalnızca google sonuçlarına göre değerlendirme yaptığından ve sayfa içeriklerinde katalogların ve özellikle imalat detaylarına ilişkin bilgi yer almadığını tespit etmediklerinden hatalı sonuçlara vardıklarını, bilirkişilerin … ve … firmalarının ilgili sayfalarının içeriğini dahi incelemediklerini, bu sayfalar incelenmiş olsaydı, yukarıda belirtildiği üzere, bu sayfa açıklamalarında yenilik kazandıran derz, oturma yüzeyi ve vidalardan söz edilmediğinin tespit edileceğini, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmamasının doğru olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, gasp nedeniyle faydalı model belgesinin devri, terditli olarak faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle terditli talebin kabulü ile faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun geçici 1/2. maddesinde patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanacağı düzenlenmiş olup hükümsüzlüğü istenen davalıya ait 2016/05483 sayılı faydalı modelin tescil tarihi gözetildiğinde eldeki davada 551 sayılı KHK hükümleri uygulanması gerekmektedir.
551 sayılı KHK’nın 13/1. maddesinde “11 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre patent gerçek hak sahibinden başkasına verilmişse, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, patentten doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak şartıyla patentin kendisine deviredilmesini talep ve dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
551 sayılı KHK’nın 154. maddesinde ” Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 156 ncı maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10 uncu madde anlamında sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model belgesi verilerek korunur.” 155. maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinde belirtilen konuların yanısıra usuller ve bu usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddeler hakkında faydalı model belgesi verilmez.”, 156. maddesinde “Faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise, yeni değildir. Faydalı model belgesi başvurusu sahibi veya selefleri tarafından başvuru tarihinden veya var ise rüçhan hakkı tarihinden, on iki ay önceki tarihten itibaren yayınlama veya bir başka yolla yapılan açıklama veya kullanma, başvuru konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldırmaz. Faydalı model belgesi başvurusu tarihinden önce, Türkiye’de yapılmış olan patent veya faydalı model belgesi başvuruları, faydalımodel belgesi başvurusu tarihinden sonra yayınlanmış olsalar dahi, başvuru konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldırır.
” düzenlemesine yer verilmiştir.
551 sayılı KHK’nın 165/1-a maddesi uyarınca faydalı model belgesi konusunun, bu KHK’nın 154 üncü, 155 inci ve 156 ncı maddelerinde belirtilen, hükümlere aykırılığı ispat edilmişse hükümsüzlüğüne karar verilir.
Yasal düzenlemeler ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacı vekili, davalı adına tescilli 2016/05483 sayılı faydalı modelin müvekkiline ait faydalı model/patent taklit edilerek kötü niyetli tescil edildiğini ileri sürerek gasp nedeniyle davalıya ait tasarımın müvekkili adına tescilini, terditli olarak davalıya ait faydalı modelin yenilik unsurunu taşımadığı için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiş, mahkemece asıl talep reddedilmiş terditli talep kabul edilerek faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi kök raporunda davacıya ait … başvuru nolu Yunan patenti ile anılan patentin araştırma raporuda yer alan … ve … sayılı dökümanlar incelenmiş, davacıya ait başvuruda dava konusu faydalı modeldeki oturma yüzeyi ve iki vida deliği unsurlarının döküman konusu yapılanmada var olduğu ancak iki derz unsurunun döküman konusu yapılanmada kullanılmadığı, bu durumda ana istemdeki unsurların tamamını içeren bir yapılanma GR patentinde açıklanmadığından dava konusu faydalı model ana istemi bu dökümana göre yeni olduğu, ana istem yeni olduğu için bu isteme bağlı diğer istemler de yeni olacağı, … nolu dökümanda da aynı durumla karşılaşıldığı, faydalı model ana istemindeki unsurlardan iki paralel derz unsuru bu döküman konusu yapılanmada da açıklanmadığı, bunun yanı sıra farklı formda oturma yüzeyi bulunsa da en az 2 adet vida deliği unsuru da döküman konusu yapılanmada bulunmadığı, … döküman konusu yapılanma da farklı formda köşe bağlantısı açıklanmadığı, yapılandırmada en azından iki paralel derz unsuru yer almadığı, bu nedenle ana istemdeki unsurların tamamını içeren bir yapılanma DE19 patentinde açıklanamadığından dava konusu faydalı model ana istemi bu dökümana göre yeni olduğu belirtilmiştir. Yine bilirkişi kök raporunda davacı delilleri arasındaki davalıya ait … ve … kodlu kataloglar incelendiğinde ise katalogların arka kapak iç kısmında 30 Mart 2014 tarihinin yer aldığı, katalogların 51. sayfalarında faydalı model konusu ürünün B0420 koduyla yer aldığı, davalının başvurusundan 2 yıl önce kamuya sunduğu ürün faydalı modelin ana istemi olan 1 nolu istemindeki tüm unsurları içerdiğinden faydalı modelin 1 nolu istemi ile 2 nolu isteminin yenilik taşımadığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazları üzerine alınan ek raporda, davacının itirazları incelendiğinde, iki paralel profilin bağlantı takozuna yenilik kattığı, söz konusu profiller çerçeve profilleri ile etkileşim halinde olup bu sayede rigitliğe katkı sağladığı, dolayısıyla bir teknik problemin teknik bir çözümü bulunduğu ve tekniğin bilinen durumuna göre yeni bir durum elda edildiği ifade edilmiştir. Aynı ek raporda davalı vekilinin itirazlarının incelenmesinde de davalıya ait katalogların arkasında 30 Mart 2014 tarihinin yer aldığı, katalogların söz konusu tarihte basıldıktan sonra kamuya açıklanmamasının mantıkla bağdaşmayacağı, davalının “…” üzerinden ….com.tr adresinde inceleme yapılmasını istediği, her katalogun webde yayınlanması gibi bir zorunluluk bulunmadığı, bu durumda anılan katalogun webde olmaması o katalogun bahsedilen tarihte hiç olmadığı anlamına gelmediği, Pdf oluşturma tarihleri de esasen çok güvenilir olmadığı, oluşturulma tarihi bilgisayar tarihinin değiştirilmesi suretiyle ayarlanabileceği, heyetlerinin “Google cache” üzerinden inceleme yaptığı, 26 Nisan 2016 tarihi öncesi … … ve … ile ilgili araştırmalardan görüleceği gibi anılar ürünler faydalı model başvuru tarihi öncesinde kamuya mal olduğu, ürün bilgilerinin kamuya sunum tarihleri konusunda bir tereddüt kalmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporuyla taraf vekillerinin kök rapora karşı itirazları karşılanmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime elverişli ve bilimsel olup dava konusu faydalı modelin istemleri ile davacı delilleri tek tek karşılaştırılarak sonuca ulaşılmış olmakla bu raporlara göre hüküm kurulması doğru bulunmuştur. Bilirkişi raporunda davacının dayandığı patent ve dökümanlar ile davalıya ait faydalı model karşılaştırılarak davalı faydalı modelde bağlantı takozuna iki L profil eklenerek yenilik elde edildiği açıklanmış olmakla davalıya ait faydalı modelin davacıya ait patent veya dökümanlardan gasp edildiği sonucuna ulaşılamayacağı, davacının patent ve dökümanlarıyla aynı olduğu kabul edilse bile tescil başvuru tarihi itibariyle yeni olmadığı için davalıya ait faydalı modelin davacı adına tescil talebinin reddi doğrudur. Terditli talep olan hükümsüzlük istemi yönünden de davalıya ait katalogların sahte oldukları iddia ve ispat edilmiş değildir. Katalogların arka sayfalarında yazılı 30 Mart 2014 ile faydalı model tescil başvurusu arasında 2 yıllık süre geçmiş olup davalının on iki aylık süre içinde tescil başvurusunda bulunmaması yenilik bozucudur. Davalı taraf katalog tarihi değil bu katalogların kamuya arz tarihinin belirlenmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekte ise de ticari hayatın olağan akışına göre bir katalogda geçen ürünün katalog tarihinde veya makul sürede kamuya arz edilmesi beklenen bir durumdur. Nitekim bilirkişi ek raporunda da davacının ürününün adıyla 2014, 2015 tarihli başka sitelerde tanıtım bulunduğu belirlenmiştir. Site içerikleri dosya içine konmamış ise de ürün adının bire bir yazılı bulunması katalog içeriğinin kamuya arz edildiğini kanıtlayıcı olduğu gözetildiğinde davalıya ait tasarımın kamuya arz edildikten on iki ay içinde tescil başvurusu yapılmamış olması nedeniyle tescil başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfını taşımadığı bu nedenle hükümsüzlük isteminin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davalıdan tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28.01.2022