Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/612 E. 2022/73 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/612
KARAR NO : 2022/73

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : 2018/785 Esas 2018/1175 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.01.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2018 tarih 2018/785 Esas 2018/1175 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile kardeşi olan davalının İtalya’da …. adlı taşıma şirketi kurduklarını, şirketin kuruluşu sırasında müvekkilince masraflar yapıldığını, davalının da ortak olması nedeniyle yapılan masrafların yarısından sorumlu olduğunu, müvekkilinin bu amaçla 5.678,15 Euro’nun tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın konusu tarafların kurucusu olduğu yabancı firmanın kuruluş masraflarına ilişkin olması nedeniyle davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sunulan belgelerin harcama yapıldığını göstermeye yeterli belgeler olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI : Dairemizin 28.05.2018 tarihli 2018/1028 E. 2018/682 K. sayılı ilamı ile, uyuşmazlığın şirket kuruluşu sırasında ortaklardan biri tarafından yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminden kaynaklanmakta olduğu, şirketler hukukunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle TTK’nın 4/1-a maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olmakla TTK’nın 5. maddesi uyarınca davaya bakmakla İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu, HMK’nın 114/1-c, 115 maddesi uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KALDIRMA KARARI SONRASI VERDİĞİ KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararından sonra dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, davacının davasına delil olarak sunduğu belgelerin davacının kendi el yazısı ile yazılmış notlar olduğu, davalının herhangi bir yazı ve imzasını içermediği, bu hali ile davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, müvekkili tarafından davalıya borç verildiği esnada tarafların tacir sıfatına haiz olmadıklarını, henüz ortada herhangi bir ticari işletme ya da ticari iş ilişkisinin bulunmadığını, tarafların kardeş olmaları nedeniyle HMK’nın 203. maddesi gereğince tanıkla ispatın mümkün olduğunu, müvekkilinin davalıya borç verdiğinin dinlenen tanık ifadeleri ile ispatlandığını, davalının yargılamanın başından itibaren sürekli olarak beyanlarını değiştirdiğini, davalının 08.12.2016 ve 18.05.2017 tarihli duruşmalarda tanık beyanlarını kabul etmediklerini, tarafların … Bankası …. Şubesinde ortak hesaplarının bulunduğunu, tüm harcamaların buradan yapıldığını beyan ettiğini, 12/02/2018 tarihli istinafa yanıt dilekçelerinde ise bu defa kendi ifadeleriyle ters düşecek biçimde ödemelerin ortak banka hesabından yapıldığı itirazında bulunmadıklarını beyan ettiğini, yapılan ödemenin yalnızca müvekkile ait şirketten yapıldığının ortaya çıkması neticesinde davalı tarafın daha önceki beyanıyla çelişkiye düşmek pahasına beyanını değiştirmek zorunda kaldığını, istinafa cevap dilekçesinin dahi kendi içinde çelişkili olduğunu, müvekkilinin annesi …. ‘a ait …. hesabının, 02/01/2008 tarihinde taşınmaz satın alınması amacıyla açıldığını, bakiye kalan emanet paranın 12/09/2008 tarihinde müvekkilinin hesabına gönderildiğini, müvekkilinin emanet paranın güvende olması ve kendisinin olumsuz bir durum yaşaması nalinde sahibine iade edilebilmesi için kardeşini hesabına ortak ettiğini, müvekkilinin davalının payına düşen muhasebe bedeli ödemesini tüm işlerde tek yetkilisinin müvekkili olduğu ve davalının hak sahibi olmadığı …. ‘ndeki şahsi parasından gönderdiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, yabancı şirket kuruluşu sırasında yapılan masrafların tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6182 E. sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 5.678,15 Euro asıl alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, borcun sebebinin “Alacaklı …. ‘ın kardeşi …. ‘a muhtelif tarih ve miktarlarda borç olarak verdiği toplam 5.678,15 Euro” olarak gösterildiği, davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, icra takibine konu alacağın tarafların İtalya’da birlikte kurdukları …. adlı taşıma şirketinin kuruluşu sırasında yapılan masraflardan kaynaklandığını, kuruluş için gereken bütün masrafların müvekkili tarafından yapıldığını iddia etmiş, ilk derece mahkemesince davacının kendi el yazısı ile yazılmış notları delil olarak sunduğu, bu belgelerin davalının herhangi bir yazı ve imzasını içermediği, davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça, İtalya’da taraflarca birlikte kurulduğu iddia edilen …. şirketinin kuruluş masraflarının davalı ile birlikte karşılanacağına dair bir sözleşme sunulamadığı, her ne kadar 6100 sayılı HMK’nın 203/1-a maddesi uyarınca kardeşler arasındaki işlemlerde tanık dinlenebileceği hüküm altına alınmış ise de, dosyada dinlenen tanık beyanlarının davacının iddialarını kanıtlamaya yeterli olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,

Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14.01.2022