Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/582 E. 2021/1590 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/582
KARAR NO : 2021/1590

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018
NUMARASI : 2017/338 Esas 2018/1144 Karar
DAVANIN KONUSU : Geçici ve Kalıcı İşgöremezlik Tazminatı
KARAR TARİHİ : 23.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.12.2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.10.2018 tarih 2017/338 Esas 2018/1144 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 06.11.2016 tarihinde davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu motosiklette yolcu olan küçük … ‘ın tek taraflı trafik kazası sonucunda yaralanarak sakat kaldığını, davalı … tarafından kısmi tazminat ödemesi yapıldığını ancak yapılan ödemenin davacının gerçek zararını karşılamadığını, davalının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararını ödemekle yükümlü olduğunu, kaza sonucunda küçüğün bir organını kaybettiğini, kazadan hemen sonra tedavi gördüğünü ve sonrasında da ameliyat olduğunu ileri sürerek, belirsiz alacak davası olarak açılan davada fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının kısmi ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesi ile de geçici iş göremezlik talebini 1.766,19 TL ‘ye kalıcı iş göremezlik tazminatı talebini 32.352,57 TL ‘ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacı tarafa davadan önce 17.03.2017 tarihinde 39.572,00 TL ödendiğinden müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, davacı tarafça ibra edildiğini, geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğunu, ödeme tarihi itibariyle hesap yapılması gerektiğini, yapılan ödemenin faiz eklenerek güncellenmesi ve ödeme tarihi itibariyle bakiye sorumluluğun kalıp kalmadığının tespiti gerektiğini, kusur raporu alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, aktüer bilirkişi raporuna göre davacının söz konusu kaza nedeniyle yaralanması neticesinde tıbbi iyileşme süresinin 6 hafta itibariyle geçici iş göremezlik (iyileşme evresi kazanç kaybı) zararının 1.766,19 TL hesaplandığı ancak davacının kaza tarihinden evvel 18 yaşından küçük olması ve gelir getiren bir işte çalışmaması nedeniyle tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiği, sürekli iş göremezlik tazminatının davacının talebiyle de bağlı kalınarak 77.286,57 TL olduğu, davalı …, zarara neden olan motorsikletin trafik sigortacısı olup, trafik sigortası, motorlu aracın kara yolunda işletilmesi sırasında 3. kişilerin uğradığı zararı sigorta örtüsüne aldığı, bu davalı tarafından düzenlenen poliçe limiti dikkate alınarak davacının kalıcı nitelikteki maluliyet maddi zararından sorumlu olduğu, kazanın, davacının araçta herhangi bir karşılık olmaksızın hatır için taşındığı sırada meydana geldiği, meydana gelen kazada davacının bir ücret ödemeden arkadaş sıfatıyla hatır için taşındığı, davalı … vekili yargılama aşamasındaki savunmasında, ölenin sigortalı araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirdiği, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı BK.’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılmasının gerektiği, davacının hatır için karşılıksız taşındığı soruşturma dosyasından anlaşılmakla belirlenen tazminat miktarlarından hatır taşımasından dolayı takdiren % 20 oranında indirim uygulanması gerektiği, bu durumda davacının harçlandırdığı ve aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan 77.286,57 TL sürekli iş göremezlik tazminatından hatır taşıması indirimi(15.457,31TL) yapıldıktan sonra geriye kalan 61.829,25 TL den davalının ödediği ve güncellenen 44.934,00 TL nin mahsubundan sonra davacı için 16.895,26 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tayin ve takdirine karar verildiği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, indirilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti-yargılama gideri takdir edilmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, geçici işgörmemezlik tazminatı talebinin reddine, 16.895,26 TL sürekli iş görmemezlik tazminatının 17.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kazada yaralanan küçük … ‘ın 18 yaşından küçük olması sebebiyle geçici iş göremezlik tazminatı alamayacağı gerekçesiyle bu talebin reddedildiğini, davaya konu trafik kazası sonucu yaralanan küçük … ‘ın kaza sonucunda bir organını kaybettiğini, eski sağlığına asla kavuşamayacağını, iyileşme döneminde diğer akranlarına göre daha çok efor sarfedeceğini, bu eforun iyileşme döneminde elde edileceği geçici iş göremezlik tazminatının kendisi olup aynı şey olduğunu, dolayısıyla bu talebin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece tazminattan % 20 hatır taşıması indirimi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafın hatır taşıması olduğunu ispat etmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu davacının uğradığı geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının yolcu olarak bulunduğu motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle geçici işgörememezlik tazminatı talebinin reddine, sürekli iş görememezlik tazminatı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda dava dilekçesinde ve değer artırım dilekçesinde geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece davacının kaza tarihinden evvel 18 yaşından küçük olması ve gelir getiren bir işte çalışmaması nedeniyle tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, bilirkişi tarafından hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatından % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak güncellenen ödemenin mahsubundan sonra sürekli iş görememezlik tazminatı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davaya konu trafik kazasında yaralanan … 25.09.2002 doğumlu ve kaza tarihinde henüz 14 yaşında olup gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilmediğinden, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, mahkemece geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı gözetilerek geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddi doğrudur. Nitekim Yargıtay 17. HD’nin emsal nitelikteki 17.06.2019 tarih ve 2016/17823 E.-2019/7660 K., 28.06.2018 tarih ve 2017/3713 E.-2018/6498 K., 08.03.2018 tarih ve 2015/8255 E.-2018/1671 K., kararları da bu yöndedir. Diğer taraftan Yargıtay 17. HD yerleşik içtihatlarında trafik kazası sonucu beden gücü eksilen çocuk günlük yaşamını sürdürürken, okula giderken, geleceğini hazırlarken, yaşıtlarına oranla sakatlığı nedeniyle daha fazla güç (efor) harcayacağını belirterek güç (efor) kaybı tazminatı verilmesini kabul etmektedir. ( Yargıtay 17. HD’nin 09.12.2015 tarih ve 2014/1724 E. sy. 2015/13653 karar sayılı ilamında olduğu gibi) Efor tazminatı sürekli maluliyetin varlığı halinde gözönüne alınması gereken bir husustur. Ne var ki, somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde ve değer artırım dilekçesinde geçici iş göremezlik (işgücü kaybı) tazminatı talep etmiş ancak güç (efor) kaybı tazminatı talep etmemiştir. HMK’nın 26. maddesi gereği hakim taleple bağlı olup talepten başka bir şeye karar veremeyeğinden mahkemece geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre davacı ile davalı … tarafından trafik sigortalı bulunan motorsiklet sürücüsünün arkadaş oldukları, sigortalı motorsikletle birlikte gezdikleri esnada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı … vekili süresinde verdiği uzatılmış cevap dilekçesinde, olayda hatır taşıması olduğunu belirterek hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. Davacı yolcu ile sigortalı araç sürücüsünün arkadaş olup sigortalı araçla birlikte gezdikleri esnada kazanın meydana gelmesi nedeniyle olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile mahkemece tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazları da yerinde değildir.Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23.12.2021