Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/562 E. 2021/1550 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/562
KARAR NO : 2021/1550

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.11.2018
NUMARASI : 2015/1425 E. 2018/973 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.12.2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.11.2018 tarih 2015/1425 E. 2018/973 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili şirkete ait, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 11.09.2015 tarihinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, aracın davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası poliçesi ile sigortalandığını,araçta oluşan hasar bedelinin tespiti için İzmir 3 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/140 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporunda müvekkiline ait araçta 36.641,00 TL tutarında hasar meydana geldiğinin belirlendiğini, raporun davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak hasar bedelinin ödenmediğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, aracın satılmış olması halinde davacının maluliyet sıfatının ortadan kalkacağından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, aracın bulunduğu dava dışı … Firması Servis Yetkilisi ile yapılan görüşmede aracın ön tamponunun onarıldığını, şanzıman kutusunun kaynak ile onarılarak aynı şanzıman kutusunun araca takıldığını, aracın onarıldıktan sonra satıldığını beyan ettiğini, ekspertiz raporunda ön tampon ve şanzıman değişmediğinden onarım işçilik bedelleri eklenerek hasar miktarının 10.820,96 TL olarak tespit edildiğini, tespit dosyasında belirlenen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı şirkete ait arala ilgili ekspertizi yapan dava dışı …’nın davalı tanığı olarak dinlendiği, alınan 01/12/2018 tarihli Ankara ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi raporunun tüm dosya kapsamına uygun ve karar vermeye yeterli olduğu, davaya konu araçta komple şanzıman ve ön tamponun yenisi ile değiştirmeye uygun olmadığı, KDV dahil hasar bedelinin 12.768,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 12.768,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, bilirkişi raporunun farazi ve varsayıma dayalı tespit ve değerlendirmelere dayandığını, aracın onarımıyla ilgili faturayı, aracın hasarlı halini gösteren fotoğrafları ve aracın onarımı yapılırken çekilmiş fotoğrafları dosyaya ibraz ettiklerini, bu fotoğraflarda aracın şanzıman ve ön tampon aksamının kazada zarar gördüğü ve sonrasında da yenisi ile değiştiğinin açıkça görüldüğünü, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda aracın şanzıman ve ön tampon aksamının hasarlı olduğu ve değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini, şanzıman ve ön tamponun değişmesi gerekmediği kabul edilse dahi raporda bunların onarım görmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiğini, hasar hesaplama detayına bakıldığında da bunların onarımı için gerekli malzeme ve işçilik kalemlerine raporda yer verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan hasar teminatının tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Bununla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Somut olayda, davacıya ait ve davalı sigorta şirketince genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan sigortalı aracın tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda hasarlandığı, davacı tarafça aracın davalı şirket bünyesinde ekspertiz incelemesine sokulmadığı, mahkemede delil tespiti yaptırıldığı, aracın özel serviste onarımının yaptırıldığı ve dava dışı üçüncü kişiye satıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/140 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, aracın şanzıman gövdesinde çatlak olduğu ve yağ kaçırdığı belirtilmiş, şanzımanın yenisi ile değiştirilmesi gerektiği kabul edilerek araçta meydana gelen hasarın giderim bedelinin malzeme, işçilik ve KDV dahil toplam 36.641,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan 21.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda, ekspertiz raporunu düzenleyen dava dışı …’nın tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde aracın onarımını yapan servisin sahibiyle yaptığı görüşmede servis sahibinin, davacı araç sahibiyle arasında olan ortaklık ve alacak-verecek meselesi sebebiyle ön tampon ve şanzımanın onarılarak araca taktıklarını fakat değişmiş gibi fatura ettiklerini ve aracı bu haliyle sattıklarını söylediğini, aracı onarım sonrası kendilerine göstermediklerini beyin ettiği, bu ifade dikkate alınarak araçta hasarlanan ön tamponun tamir edildiği, aynı şekilde şanzımanda meydana gelen kırığın kaynak yaptırılarak onarıldığı kabul edildiği takdirde hasar miktarının KDV dahil 14.445,41 TL olduğu, ancak davacı tarafın iddiaları ve şanzıman değişimine dair dosyaya sunduğu onarım faturasının kabulü halinde hasar miktarının KDV dahil 30.592,46 TL olduğu, hasar miktarının rayiç bedele yakın olması ve genel durumu itibariyle sovtajının yüksek olduğu kanaati ile onarım yapılmasının ekonomik olmayacağından rayiç bedelden sovtaj bedelinin mahsubu ile, 64.500,00 TL – 40.000,00 TL = 24.500,00 TL hasar bedeli olacağı görüşü bildirilmiştir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 01.02.2018 tarihli raporda; dava konusu aracın tamirinin yapıldığı belirtilen … Şti.’ne ait tarihi net olarak okunamayan faturada ön tampon ile komple şanzımanın fiyata dahil edildiği, Ankara’da … yetkili servisi ile yapılan görüşmede, şanzıman gibi parçaların orijinal ve yenilerinin yetkili servislerden temin edilebileceği, bu gibi büyük ve pahalı parçaların komple değiştirilmesinin sigorta eksperi ile servis yetkilisinin mutabık kalmaları halinde mümkün olacağı, çatlak olduğu ve yağ sızdırdığı belirtilen şanzıman gövdesinin tamir edilmesinin, bu işlem randıman vermiyor ise sadece gövdenin değiştirilmesinin daha uygun olacağının belirtildiği, dava konusu araçta komple şanzıman ile ön tamponun yenisi ile değiştirilmesinin uygun olmadığı, bu nedenle ekspertiz raporunda belirlenen KDV dahil 12.768,00 TL hasar bedeline iştirak edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafça İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/140 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan delil tespiti sonucunda düzenlenen raporda dava konusu aracın şanzımanında çatlak bulunduğu tespit edilmiş olup, mahkemece alınan Adli Tıp Raporu ve makina mühendisi bilirkişi raporundaki değerlendirme ve tespitlere göre, şanzıman değişiminin özel serviste yapılmasının mümkün olmadığı, ekspertiz …’nın tanık sıfatıyla alınan beyanından da aracın şanzımanın onarıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece 21.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda şanzıman onarım bedelini de içeren 14.445,41 TL’ye hükmedilmesi gerekirken, şanzıman onarım bedelini içermeyen ekspertiz raporunda belirlenen bedele hükmedilmesi yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf sebebi bu yönden yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak 14.445,41 TL miktara hükmedilmesi yönünde davanın kısmen kabulü yönünde yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.11.2018 tarih 2015/1425 Esas 2018/973 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 14.445,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 986,76 TL karar harcından peşin alınan 256,17 TL ile ıslah ile alınan 370,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 360,59 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
Davacı tarafça yapılan ilk masraf 31,80 TL, 13 tebligat ve 6 müzekkere gideri toplamı 221,00 TL, bir bilirkişi ücreti 350,00 TL, Adli Tıp Fatura ve posta gideri 335,50 TL, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/140 D.İş sayılı dosyası ile ilgili (300,00 TL vekalet ücreti, 475,90 TL delil tespit gideri) toplamı 1.714,20 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre, 675,39 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Yatırılan avansların varsa kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı Kanunun 353. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcından istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen takdiren 60,65 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17.12.2021