Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/496 E. 2021/1448 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/496
KARAR NO : 2021/1448

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.12.2018
NUMARASI : 2017/404 E. 2018/647 K.
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 02.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.12.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.12.2018 tarih 2017/404 E. 2018/647 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirketin 2013 yılında davalı bankanın … … Şubesinden kredi kullandığını, müvekkili şirkete ait … ili … ilçesi … ada … parsel nolu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine birinci derece ipotek tesis edildiğini, bu taşınmazın müvekkilinin başka bir borcundan dolayı İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2012/15845 E.sayılı dosyasında cebri icra yoluyla satıldığını, bu satıştan dolayı davalı bankaya 23.03.2016 tarihinde 310.742,35 TL, 15.07.2017 tarihinde 48.525,00 TL ödeme yaparak ve aynı tarihte müvekkilinin bankaya bu paranın tüm kredi borçlarına mahsup edilmesini istediğini, ancak, bankanın bu parayı bloke ederek peyderpey kredi borcundan mahsup ettiğini, davalı bankanın davaya konu kredi borcunun ödenmesi ve kapatılması sırasında müvekkili şirkete haksız şartlar yüklediğini, kapatma cezası ve sair adı altında müvekkilinden haksız para tahsis ettiğini ileri sürerek, 17.730,00 TL kredinin erken kapanmasından kaynaklı kesinti, 80.596,50 TL kanun hükümlerine aykırı faiz kesintisi, 886,50 TL BSMV kesintisi ve 787,00 TL ipotek çözme bedeli adları altında haksız şekilde alınmış toplam 100.000,00 TL’nin kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olmadığın, kısmi dava açılamayacağını, sözleşme ve yasal düzenlemelere göre kesintilerin yapıldığını, davacının talimatında dahi kredinin erken kapanması halinde erken kapama ücreti ödemeyi kabul ettiğini, sözleşmede erken kapama ücretinin alınacağının düzenlendiğini, Metnin Müzakere Edilerek Mutabakata Varılmış Olması” başlıklı 62. maddesinde de ” Müşşteri, müteselsil kefiller ve Banka, 8 sayfa 62 maddesinde de oluşan bu sözleşmenin tamamını okuduklarını, içeriğini öğrendiklerini ve anladıklarını, karşılıklı müzakere ettiklerini, her sayfayı ayrı ayrı iniza ve paraf etmeye gerek olmadığını, tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olacağını kabul ve beyan ederler.” düzenlendiğini, davacının bilgi sahibi olarak uygun bulduğu ve bu kapsamda talimat verip sözleşme imzaladığı erken kapama ücretinin iadesini talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, dadir olan davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeden kendi özgür iradesi ile ödeme yaparak, ücret alınmasına muvafakatini belirttiğini, yapılan ödemenin iadesinin talep edilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi aynı zamanda hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, niteliği itibari ile BSMV tutarının müvekkil banka tarafından vergisel yükümlülük kapsamında zorunlu olarak tahsil edilmiş olup kredinin özelliği nedeni ile de sözleşmede ve geri ödeme planında BSMV kesintisi yapılacağı açıkça belirtildiğini, ipotek kesintisinin de, sözleşme hükümlerine göre yapıldığını, davadan önce müvekkili temerrüte düşürülmediğinden, dava tarihinden itibaren faiz uygulanabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,. Davacının, davayı bankanın … Şubesinden TT15857 ve TT15958 numaralı yapılandırma kredilerini kullandığı, kullandırılan ticari kredilerin teminatını oluşturan ipotekli taşınmazın 1/2 hissesinin cebri icra yoluyla satılması sonucunda bankaya 23.03.2016 tarihinde 297.473,67 TL aktarıldığı, bu tutarın 30.582,57 TL7 si ile taksitli ticari kredilerin birikmiş taksitlerinin gecikme faizleri ile birlikte tahsil edildiği, mevcut kredilerin talimat verilmemesi nedeni ile kapatılmadığı ve tutarın bankaya ait hesapta bloke altına alındığı, birikmiş kredilerin ve gecikme faizlerinin tahsilinde sözleşme ve kanuna aykırılık bulunmadığı, davacı şirketten 15.07.2016 tarihinde erken kapama talimatı temin edilinceye kadar vadesi gelen taksitlerin blokede bulunan tutardan mahsup edildiği, ancak, bu işlemler nedeni ile tahsil edilen 24,68 TL’nin bankacılık işleyişine ve hukuka uygun olmayıp davacıya iadesinin gerektiği, davacı şirketin 15.07.2016 tarihli talimatına istinaden TT15857 ve TT15958 numaralı yapılandırma kredilerin erken kapatıldığı, kapatılması sırasında %5 oranında erken kapama komisyonunun uygulandığı, erken kapama oranının sözleşmede yer almadığı, bu sebeple Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları çerçevesinde emsal banka uygulamalarının gözetilmesi gerektiği, bu bağlamda celbedilen banka kayıtlarına göre ortalama emsal erken kapama oranının %3,25 olduğu, bu çerçevede TT15857 numaralı kredi için 235.172,68 TL kapama tutarına %3,25 oranının uygulanması halinde 8.025,27 TL kesinti yapılması gerekirken 12.346,56 TL kesinti yapıldığı, fazla alınan 4.321,29 TL kesintinin iadesi gerektiği, keza TT15958 numaralı kredi için 23.664,24 TL kapama tutarına %3,25 oranının uygulanması halinde 807,54 TL kesinti yapılması gerekirken 1.242,37 TL kesinti yapıldığı, fazla alınan 434,83 TL kesintinin davalı tarafından davacıya iadesi gerektiği, ipotek çözme bedelinin, bir hizmetin karşılığı olması nedeni ile bankacılık işleyişine ve uygulamasına, hukuka aykırı olmadığı kanaatine varıldığı, davalı bankanın kredinin erken kapatılması nedeni ile 24,68 + 4.321,29 + 434,83 = 4.780,80 TL fazladan kesinti yapmasının, bankacılık işleyişine ve uygulamasına, hukuka uygun olmadığı;, diğer kesintilerin bankacılık işleyişine ve uygulamasına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 4.780,80 TL’ nin, dava tarihi 17/07/2017’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili .tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı şirketin, müvekkil bankadan kullanmış olduğu kredilerini sözleşme ile hüküm altına alınan süresinden önce kapamak istediğinden, erken kapama ücreti ödediğini, taraflarca imzalanan, Genel Kredi Sözleşmesi’nin, Genel Hükümler Başlığı altında “Faiz, komisyon, masraf, vergi, resim, harç ve fonlar” başlıklı maddesinde; “Müşteri, işbu sözleşme uyarınca kullandığı veya kullanacağı krediler nedeniyle fon, ücret, kaynak kullanımını destekleme fonu gibi sair teferruat ve ayrıca yasalarca yetkilendirilmiş mercilerce tayin edilen miktar ve oranlarda gider vergisi, sair vergi, resim ve harçları nakden veya hesaben ödemeyi taahhüt eder. ” düzenlendiğini, davacı tarafından sözleşme metni daha önce temin edilerek, okudum, inceledim, şube personeli tarafından bilgilendirildim hükümlerde mutabıkım şeklinde beyanda bulunarak imzalanan sözleşmede ilgili hüküm haiz olup, davacının bu tutarı bilmediğini iddia etmesinin iyiniyetli olmadığını, tacir olan davacının, akdettiği işbu kredi sözleşmesinin ilgili maddesini yok sayarak, hesaptan çekilen bedellerin rızası hilafına çekildiği iddiasının kabul edilemeyeceğini, Genel Kredi Sözleşmesinin 12.3.nolu bendinde, “Müşteri, işbu sözleşme uyarınca kullandığı veya kullanacağı krediler nedeniyle komisyon, fon, ücret, kaynak kullanımı destekleme fonu gibi sair teferruat ve ayrıca yasalarca yetkilendirilmiş mercilerce tayin edilen miktar ve oranlarda gider vergisi, sair vergi, resim ve harçları nakden veya hesaben ödemeyi taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiğini, müvekkil bankanın taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının kullandığı krediler nedeniyle komisyon alacağı belirtilmiş olup, davacının da nakden ve hesaben ödemeyi taahhüt ettiğini, davacıdan alınan erken kapama komisyonunda bu kapsamda tahsil edildiğini, müvekkil Banka Merkez Bankasınca ilan edilen Masraf Komisyon Listesine uygun olarak erken kapama halinde davacıdan alacağı komisyon oranını davacıya bildirdiğini, davacının ise %5 erken kapama komisyonu ile birlikte erken kapama tutarının hesabından alınmasını talep ettiğini, hem erken kapama talep edip hem de müvekkil Banka ile huzurda imzaladığı belgeye ihtirazi kayıt düşmeyip, erkene kapama talebi alınırken haberdar olmadığı bir ihtara dayanarak iade talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişinin raporunda bahsettiği Yargıtay kararı uyarınca yapılan bankalarca uygulanan emsal erken kapama komisyonu araştırılması, müvekkil banka ile davacının aralarında sözleşme akdedilirken erken komisyon ücreti ve oranının belirlenmediği durumlarda uygulama alanı bulacağını, taraflar arasında çekişmesiz bir sözleşme bulunurken bu sözleşme hükümlerinin uygulanmasının terkedilmesinin ticari teamüllere aykırılık oluşturacağını, yasal düzenlemelere göre, hesap ekstreleri, ekstrelerde yer alan faiz, ücret, komisyon, masraf vb. yönünden fatura niteliğinde olduğunu, tacir olan davacının bu yönü ile de hesaplarını takip etmesi gerektiği gibi, bu ücretin kendisinden alındığından haberdar olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığını, Türk Ticaret Kanununun Fatura ve teyid mektubu başlıklı 21/2. maddesine göre, davacının, müvekkil bankaca alınan bu ücrete 8 gün içinde itiraz etmeyerek içeriğini de kabul etmiş sayılacağını, hükme esas alınan raporda erken kapama komisyonu oranının nasıl hesaplandığı açık olmayıp muğlak ifadeler ile hesaplama yapıldığını, Kredi Sözleşmesinin “Faiz, komisyon, masraf, vergi, resim, harç ve fonlar” başlıklı maddesi, tartışmadan uzak şekilde müvekkil Bankanın TCMB’ na bildirmiş olduğu oranlar çerçevesinde komisyon, ücret ve masraf alma hakkını düzenlendiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2. maddesine göre, davacının basiretli tacir gibi davranmak zorunda olduğunu, sözleşmeyi okuduğunu, hükümlerinde mutabık olduğunu bizzat el yazısı ve imzası ile de beyan ve tasdik etmiş olan tacir sıfatına haiz davacının kendi özgür iradesi ile imzaladığı sözleşme hükümlerini sonradan reddederek ödediği masrafların iadesini talep edemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredinin vadesinden önce ödenmesi nedeniyle davalı banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonu, faiz kesintisi, BSMV kesintisi ve ipotek çözme bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, erken kapama ücreti ile bu ücretin BSMV ‘sine ilişkin talep kabul edilerek, davacının değer talepleri ret edilmiş olup, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı şirket ile davalı bankanın … Şubesi arasında 23.11.2012 tarihinde imzalanan 500.000,00 TL Genel Kredi Sözleşmesinin ” Faiz Komisyon Masraf Vergi Resim Harç ve Fonlar ” başlıklı 12.3 maddesinde, “Müşteri, işbu sözleşme uyarınca kullandığı veya kullanacağı krediler nedeniyle komisyon, fon, ücret, kaynak kullanımı destekleme fonu gibi sair teferruat ve ayrıca yasalarca yetkilendirilmiş mercilerce tayin edilen miktar ve oranlarda gider vergisi, sair vergi, resim ve harçları nakden veya hesaben ödemeyi taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu sözleşme maddesine göre, erken kapama ücreti yapılması davacı tarafça kabul edilmiş olup, genel işlem şartlarına aykırılık söz konusu olmadığından, davacının davalı bankadan kullandığı kredi borçlarının erken kapatması nedeniyle, erken kapama komisyonu ödemesi gerekmektedir. Bu madde hükmünde, uygulanacak oran belirtilmemiştir.
Davacı şirketin başvurusu üzerine, genel kredi sözleşmesine istinaden, davacıya kullandırılan Eşit Taksitli Ticari Kredi ile Esnek ödemeli Taksitli Ticari Kredinin yapılandırıldığı, yapılandırma sözleşmeleri düzenlendiği, sonrasında, davacı şirketin 15.07.2016 tarihinde verdiği talimat doğrultusunda, her iki kredi borcunun da erken kapatıldığı, erken kapama sırasında kredi borçlarıyla birlikte, erken kapama komisyonu ile BSMV ‘lerinin tahsil edildiği, yapılan borç ödemesi miktarı ve tahsil edilen erken kapama ücretine göre, davalı bankanın % 5 oranında erken kapama ücreti tahsil ettiği anlaşılmaktadır,
İlk derece mahkemesince, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşmede ve davacının erken kapama talimatında erken kapama oranının belirtilmemesi nedeniyle, diğer bankaların emsal olarak uyguladığı oranların ortalamasına göre, emsal erken kapama oranının %3,25 olduğu,bu çerçevede TT15857 numaralı kredi için 235.172,68 TL kapama tutarına %3,25 oranının uygulanması halinde 7.643,11 TL erken kapama ücreti, 382,16 TL BSMV gideri olmak üzere toplam 8.025,27 TL tahsil edilmesi gerekirken 12.346,56 TL tahsil edildiği, 00000015958 Numaralı Kredi için : 23.664,24 TL kapama tutarına % 3,25 oranının uygulanması halinde 769,09 TL erken kapama, 38, 45 TL BSMV gideri olmak üzere toplam 807,54 TL tahsil edilmesi gerekirken 1.242,37 TL tahsil edildiği tespit edilmiş olup, raporun benimsenerek, rapor içeriğini ve dosya kapsamına göre fazladan tahsil edilen erken kapama ve BSMV giderinin, istirdatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 326,57 TL’nin peşin alınan 429,40 TL’den mahsubu ile fazla yatan 102,83 TL’nin talep halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02.12.2021