Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/490 E. 2021/1495 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/490
KARAR NO : 2021/1495

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.06.2018
NUMARASI : 2017/178 E. 2018/275 K.

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 07.12.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.06.2018 tarih 2017/178 E. 2018/275 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 04.03.2016 tarihinde müvekkil nezdinde sigortalı …. ‘nin bulunduğu AVM binasınna ait teras giderinin tıkalı olması ve giderin işlevini görmemesi nedeniyle aşırı yağış sonucu terasa dolan suyun giriş kapı altlarından ve tavandan mağazaya sirayet ettiğini, bu şekilde sigortalı işyerinin hasar gördüğünü, davalının sigortalı işyerinin bulunduğu …. AVM’nin yönetimini üstlendiğini, müvekkilinin sigortalısına yaptığı 4.830,00 TL ödemenin rücen tahsili icin davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin …. AVM’nin maliki olmadığını, …. ile akdettiği yönetim sözleşmesi ile söz konusu alışveriş merkezinin yönetimini belirli işlerle sınırlı olmak üzere vekaleten üstlendiğini, müvekkilinin temsilci sıfatı bulduğu için yaptığı veya yapmadığı işlemler dolayısıyla sadece …. şirketine karşı sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin pasif husumetinden söz edilemeyeceğini, olay tarihinde sigortalı kiracıya tahsis edilmiş ve onun sorumluluğunda bulunan alanda süzgeçlerin yapımı ve şap dökümü esnasında giderin koruma amacı ile kapatılması ve sonrasında açılmaması nedeniyle dolan yağmur sularıyla hasarın gerçekleştiğini, kiralık alan dava dışı sigortalı kiracıya kaba inşaat halinde teslim edildiğini, burada yapılacak olan inşai iş ve faliyetlerin kiracının sorumluluğunda olduğunu, binanın yapılmasından kaynaklanan bir hasar var ise bina malikinin sorumluluğundan söz edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu olan hasarın gerçekleştiği binanın dava dışı ….’ye ait olduğu, davalının dava dışı bu şirket adına vekaleten işgören konumunda bulunduğu, dolayısıyla hasardan sorumlu tutulamayacağı, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davanın husumet yokluğundan reddedildiğini, davalı ile bina maliki …. şirketi arasındaki sözleşmeye göre davalının AVM’nin bütün yönetimini üstlendiğini, bu sözleşmeye göre davalının projenin bakımı, tamiri ve proje ile ilgili diğer yapım sözleşmelerinden doğan hakların kullanılması ve bu sözleşmeden kaynaklanan görevlerin ifasını yerine getireceğini, hasara sebebiyet veren teras giderinin tıkalı olması kiracının gidermekle mükellef olduğu bir sorun olmadığını, kaldı ki bu durumu AVM yönetimine bildirdiğini, ancak AVM yönetimi tarafından herhangi bir önlem alınmadığını, davalı şirket ile bina maliki arasındaki sözleşme gereğince rücu hakkını kullanması yalnızca sözleşmenin taraflarını bağlayacağını, davalı şirketin iş görülmesi ve yönetilmesi esnasında ihmal ve dikkatsizlikle bina malikine verilen zararlar dolayısıyla sorumluluğu bulunduğunu, dava konusu hasarın kiracı sigortalının sorumluluğunda olmadığını, kaba inşaat halinde kiracıya teslim edilen kiralananda yapılacak olan inşai faaliyetlerden kiracının sorumlu olup olmadığının ayrıca inceleme konusu yapılması gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkili nezdinde sigortalı işyerinin bulunduğu AVM’nin teras giderinin tıkalı olması nedeniyle sigortalı işyerinni hasarlandığını, davalı şirketin AVM ‘nin maliki olan şirketle yaptığı sözleşme ile AVM’nin yönetimini üstlendiği, davalının bakım işlerini yerine getirmediği için hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, sigortalıya yapılar ödemenin rücuen tahsilini istemiş, mahkemece davalının bina maliki adına iş gördüğü için davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Mahkemece inşaat mühendisi bilirkişininde bulunduğu bilirkişi heyetinden alınan raporda sigortalı mağazada teras giderinin tıkalı olması ve yağışlar sırasında giderin iş görmemesi nedeniyle terasa dolan suyun giriş kapı altlarından ve tavandan mağazaya sirayet ettiği, sigortalı işyerinin bölge müdürlüğü tarafından yapılan incelemede teras imalatlarının ince işlerinin sigortalı tarafından yapıldığının tespit edildiği, terasın sigortalıya tahsis edildiği, sigortalı tarafından terasın şap ve ince imalatların yapıldığı için davalıya kusur izafe edilemeyeceği belirtilmiştir. Dosyaya sonradan sunulan kira sözleşmesinden dava konusu işyerinin sigortalı kiracıya kaba inşaat olarak teslim ettiği, kiracının ticari faaliyet göstermek amacıyla kiraladığı alanda gerekli imalatları yapabileceği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin 1.9. maddesinde kiracının AVM’nin 3. katındaki ve 4. katındaki teras alanını da kiralananla birlikte kullanım hakkı sahibi olduğu, kiralananı düzenlenmesi ve kullanımı ile ilgili bu sözleşmede kabul edilen şart ve kuralların teras alanı için de geçerli bulunduğu, bahse konu yerin ortak alan giderinin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Davalı ise bina maliki olmayıp bina maliki ile yaptığı sözleşme uyarınca bina yönetimini üstlenmiştir. Davalı, binanın ortak kullanım alanlarının bakımından sorumlu olduğu için kendisine husumet yöneltilmesi mümkün ise de yukarıda açıklandığı üzere kira sözleşmesi hükümlerine göre terasın sigortalının kullanımına bırakılmış olması ve kiracının teras imalatı sırasında gideri kapatmış olması nedeniyle hasar gerçekleştiği, davalının bakım kusurunun kanıtlanamadığı için davanın reddi sonucu itibariyle doğrudur. İstinaf itirazlarının karşılanması için bu gerekçeye yer verilmiş ise de istinafa gelenin sıfatı gözetilerek husumetten red kararı kaldırılarak esastan red kararı kurulamayacağı için ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07.12.2021