Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/451 E. 2021/1403 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/451
KARAR NO : 2021/1403

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.09.2018
NUMARASI : 2017/1350 E. 2018/768 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.11.2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.09.2018 tarih 2017/1350 E. 2018/768 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 10.07.2016 tarihinde dava dışı ….’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı, davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının meydana geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketininden kusuru oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, …. plakalı araçta yolcu olan davacının davacının, kazada yaralanmasından dolayı, aracın ZMMS sigortacısı davalıya aleyhine dava açıldığı,ZMMS7nin trafik kazalarında 3.kişilere verilecek zararları teminat altına aldığı, davacının davalı sigorta şirketinin sigortalısı olduğundan 3.kişi konumunda olmadığı, alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kararın gerekçesinde zarar gören davacının aynı zamanda aracın sigortalısı olduğu, bu sebeple üçüncü kişi konumunda olmadığı için zararın teminat kapsamında olmadığı belirtilmiş ise de, gerekçenin hatalı olduğunu, 2918 sayılı KTK’nın 91-99 maddelerinde yer alan Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’nda (kural olarak) zarar gören “üçüncü kişiler” yararlanır ise de, Yasa’nın 92.maddesi (b) bendinde özel ve ayrık bir hükme yer verildiğini, işleten ve sürücünün yakınlarının da “üçüncü kişi” kabul edilip, onların “mal “ zararları dışındaki “can“ zararlarının sigorta kapsamına alınmış olduğunu, Yargıtay’ın da kararlarında işleten ve sürücü yakınlarının Trafik Sigortasından yararlanma haklarını kabul etmiş olduğunu, bir ara sapma olmuş ise de, kısa zamanda yanlıştan dönüldüğünü istinaf nedenleri olarak ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacının yaralanmasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacıya ait aracın davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı olduğu esnada meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu sigortalı olan ve araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle açmış olduğu maddi tazminat davasında, dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanun yürürlükte olup, davacı olan sigortalının gerçek kişi, tescil bilgilerine göre sigortalı araç kamyonet olarak üretilmiş ise de sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu gözetildiğinde, anılan Kanun uyarınca sigortalı davacı tüketici, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi de tüketici işlemi sayılmakla davaya bakmakla tüketici mahkemesi görevli olduğundan, HMK 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması yerinde görülmediğinden, göreve ilişkin olarak yapılan bu yanlışlık HMK’nın 355. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca re’sen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık kapsamında kalmakla ilk derece mahkemesince verilen kararın öncelikle bu nedenle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının resen kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre de davacı vekilinin esasa yönelik istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.09.2018 tarih 2017/1350 E. 2018/768 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25.11.2021