Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/366 E. 2021/1368 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/366
KARAR NO : 2021/1368

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13.11.2018
NUMARASI : 2016/1102 E. 2018/1218 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.11.2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.11.2018 tarih 2016/1102 E. 2018/1218 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 02.04.2016 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın müvekkili aracına çarpması ile meydana gelen kazada müvekkili aracında hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğu ileri sürülerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 8.000,00.TL ‘nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bedel artırım dilekçesi ile 14.600,00.TL hasar bedeli, 4.000,00.TL değer kaybı olarak dava miktarını 18.600,00.TL’ ye yükseltilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, fahiş talepte bulunulduğunu, genel şartların B.2-4 md.sinde hasar halinde hasar gören parça onarımı mümkün değilse veya eşdeğeri parça ile değiştirme imkanı yok ise yenisi ile değiştirilir hükmü düzenlenmiş olup, bu hükme göre inceleme yapılması gerektiğini, müvekkilinin değişik iş dosyasında yapılan giderlerden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, alınan iki rapordaki kusura ilişkin tespitler çelişkili olduğundan, Karayolları Fen Heyetinden alınan bilirkişi raporu alındığı, bu raporda çelişki giderilerek araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı aracında 12.350,00.TL hasar ile 4.000,00.TL değer kaybı tespit edildiği, bilirkişi raporunda KDV ‘siz olarak toplam zararın 16.350,00.TL hesaplandığı, KDV hesaplanmamış ise de, davacı tarafça raporu itiraz edilmediğinden hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 16.350,00.TL tazminatın davalıdan tahsiline, bu tutarın 8.000,00.TL ‘lik kısmına 09.06.2016 tarihinden itibaren, geriye kalan kısmına 01.03.2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, mahkemece alınan ilk raporda sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı aracındaki hasarın 14.600,00.TL, değer kaybının 4.000,00.TL olmak üzere toplam 18.600,00.TL zarar tespit edildiğini, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi ‘nden alınan raporda sigortalı araç sürücüsüne % 50 kusur izafe edildiğini, ilk derece mahkemesince raporlardaki kusurların çelişkili olduğu gerekçesi ile çelişkinin giderilmesi amaçlı Karayolları Fen Heyetinden rapor alınmasına karar verildiğini, bilirkişi heyetince düzenlenen raporda sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, KDV’siz olarak davacı aracında 12.350,00.TL hasar , 4.000,00.TL değer kaybı olmak üzere 16.350,00.TL tespit edildiğini, davacı bu rapora itiraz etmediğinden, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verdiğini; ancak, kabul edilen raporlardaki kusur izafesinin taraflarınca kabul edilmediğini, ATK raporunda sigortalı araç sürücüsünün % 50, davacı sürücünün % 50 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza tespit tutanağının incelenmesinde ilk çarpışmanın ikinci çarpışmaya zemin hazırladığının görüleceğini, çelişik raporlar esas alınarak karar verilemeyeceğini, hükme esas alınan rapordaki tespit edilen hasar bedeli ile değer kaybının fahiş olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacı aracın hasarlanmasından kaynaklanan araç hasar bedeli ve değer kaybının tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan birinci raporda, sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, 14.600,00.TL araç hasar bedeli ve 4.000,00.TL değer kaybı olmak üzere toplam 18.600,00.TL zarar tespit edildiği, davacı tarafça bu rapordaki miktara göre dava miktarının bedel artırım dilekçesi ile artırıldığı, davalı tarafça rapora karşı yapılan itiraz üzerine ,mahkemece davalının kusura ilişkin itirazları nedeniyle İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi ‘nden rapor alınmasına karar verilerek, bu kurumdan alınan raporda , sigortalı araç sürücüsüne % 50 kusur izafe edildiği, ilk derece mahkemesince raporlardaki kusurların çelişkili olduğu gerekçesi ile çelişkinin giderilmesi amacıyla Karayolları Fen Heyetinde görevli üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda, sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, KDV’siz olarak davacı aracında 12.350,00.TL hasar, 4.000,00.TL değer kaybı olmak üzere 16.350,00.TL tespit edildiği, davacının bu rapora itiraz etmediği, davalı vekilinin itirazlarının mahkemece red edilerek, kusura ilişkin çelişkiyi gideren bilirkişi raporunun hükme esas alınarak ve hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda KDV ‘siz hesaplama yapılarak zarar belirlendiği halde davacı tarafından bu rapora itiraz edilmediğinden, bilirkişi heyetince düzenlenen rapordaki miktarın hükme esas alınması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporunda, birinci rapor ile ATK ihtisas dairesinden alınan rapordaki kusurların tespitine yönelik çelişkinin giderilmiş olmasına, raporun hüküm kurmaya, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranların dilekçelerinde yer verdikleri itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.166,06 TL’den peşin alınan 279,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 887,06 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17.11.2021