Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/363 E. 2022/20 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/363
KARAR NO : 2022/20

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2018
NUMARASI : 2016/971 Esas 2018/1222 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.01.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.11.2018 tarih 2016/971 Esas 2018/1222 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, dava dışı … Şti.’nin davalı …’nin kefaleti ile kullandığı kredi borcunun ödenmemesi üzerine, davalı …’nun kredi borcunu ödediğini ve dava dışı … Şti.’den olan alacağını müvekkili şirkete temlik edileceği yönünde alacağın temliki sözleşmesi yapıldığını, yapılan temlik anlaşması gereğince müvekkili şirkete 27.02.2014 tarihli yazının verildiğini, müvekkilinin temlik anlaşması uyarınca davalının banka hesabına 120.000,00 TL’yi yatırdığını, müvekkili firmanın temlik anlaşmasından doğan yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen davalının temlik konusu alacağı müvekkili yerine dava dışı …’e temlik ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ödenen 120.000,00 TL’nin iadesi için davalıya ihtarname gönderdiğini, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede, müvekkili şirketin maliki olduğu 780.000,00 TL ipotek bedelli taşınmazın dava dışı … Şti.’nin kullandığı krediye teminat olarak alındığı gerekçesiyle talebin reddedildiğini, oysa bu taşınmazın 1/2 payının dava dışı … adına kayıtlı iken davalı yararına ipotek tesis edildiğini, 2013 yılında müvekkilinin taşınmazı satın aldığını, bu tarihten sonra davalı yararına ipotek tesis edilmediğini iddia ederek, fazlaşa ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yapılan ödemeden 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davalıya temlik taahhüdünde bulunulmadığını, taraflar arasında bir sözleşmenin var olmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan 27/02/2014 tarihli yazının dava dışı … Şti.’ne hitaben yazıldığını, bu yazışmanın sözleşme şartlarını taşımadığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dışı … Şti.’nin tüm borcunun ödenmesi halinde ve davacının talep etmesi halinde dosyanın kendilerine temlik edilmesinin söz konusu olabileceğini, bunun bir sözleşme şartı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı ile davalı arasında temlik sözleşmesi bulunmadığı, davacının … Şti.’nin borcuna mahsuben ödediği 120.000,00 TL karşılığında davalının herhangi bir taahhütte bulunmadığı, davacının bu tutarı ancak … Şti.’nden talep edebileceği, davalıdan talep edemeyeceği, bu talebi ile ilgili davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, HMK’nın 114/1-d maddesi ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın husumet yönünden usülden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun müvekkili firmaya ait ticari defterler üzerinde herhangi bir inceleme yapılmadan düzenlendiğini, hiçbir teknik incelemeye yer verilmediği gibi davanın esasına ilişkin herhangi bir tespitte bulunulmadığını, taraflar arasında davalının dava dışı … Şti.’nden olan alacağının müvekkili firmaya temlik edileceği yönünde alacağın temliki anlaşması gerçekleştirildiğini, bu anlaşma gereği davalı tarafından müvekkili firmaya ithafen yazılan 27.02.2014 tarihli yazıda 120.000,00 TL’nin davalı hesaplarına ödenmesi halinde kalacak olan 400.000,00 TL ve %2 kefalet komisyonu için firma dosyasının 3 ay boyunca avukata tevdi edilmeyeceğinin, … Şti. ile ilgili olarak davalıya olan tüm borç faizi ve fer’ileri ile birlikte kapandıktan sonra dosyaya ödeme yaptığını dekontlar ile belgeleyen müvekkili şirketin talep etmesi halinde dosyanın müvekkiline temlik edileceğinin taahhüt edildiğini, bu yazı gereği müvekkilinin 520.000,00 TL’yi davalıya ödemesi halinde dava dışı … Şti.’nin borcu ile ilgili temlik işleminin gerçekleşmesi gerektiğini, müvekkilinin davalının hesabına 25.02.2014 ve 26.02.2014 tarihlerinde toplam 120.000,00 TL yatırıldığını, geriye kalan 400.000,00 TL’nin müvekkilinin maddi sıkıntısı sebebiyle davalıya ödenemediğini, davalının temlik konusu alacağı dava dışı …’e 471.000,00 TL bedel karşılığında temlik ettiğini, davalının böylece müvekkilinin ödemiş olduğu 120.000,00 TL’yi ve müvekkil firmaya vermiş olduğu temlik taahhüdünü hiçe saydığını, dava dışı … Şti.’nin borcundan düştüğünü ve müvekkilinin ödediği 120.000,00-TL’yi hükümsüz bıraktığını, bu tutarı müvekkiline geri ödemediğini, davalı şirketin yetkililerinin imzalarını içeren 27.02.2014 tarihli yazının müvekkiline hitaben düzenlendiğini, bu yazının davalının müvekkili firmaya gerçekleştireceği temlik taahhüdünü içerdiğini, alacağın temliki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tarafların karşılıklı irade beyanlarının birbirine uygun olması ve temlik eden tarafın alacağı temlik etme beyanını yazılı olarak ortaya koyması gerektiğini, temlik alanın kabul beyanının yazılı olmasının şart olmadığını, açık veya örtülü kabul beyanında bulunmasının alacağın temliki sözleşmesinin oluşması için yeterli olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, dava dışı üçüncü kişi firmanın kullandığı genel kredi sözleşmesi uyarınca davacının paydaşı olduğu taşınmaz üzerinde kurulan ipotek kapsamında, borcu ödeyen davalı şirkete yapılan ödemenin, alacağın temliki hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava dışı … Şti. ile dava dışı … A.Ş. arasında 16.03.2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında 31.12.2012 tarihinde dava dışı ŞTİ. tarafından davalı ….’nin 520.000,00 TL tutarında kefaleti ile dava dışı bankadan 650.000,00 TL tutarında ticari kredi kullanıldığı, davalı şirket ile dava dışı … Şti. arasında kredi kullanımı öncesinde 22.10.2012 tarihinde kefalet taahhütnamesi düzenlendiği, davalı şirket tarafından aynı tarihte … İli … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii … parsel sayılı taşınmazın dava dışı …’na ait 1/2 payı üzerine dava dışı … Şti.’nin kullandığı/kullanacağı krediler için verilen kefalet nedeniyle 780.000,00 TL tutarında ipotek tesis edildiği, bu payın dava dışı … tarafından 18.02.2013 tarihinde davacı şirkete ipotek ile birlikte satış yoluyla devredildiği, davalı şirketin kefalet sözleşmesine istinaden 25.02.2014 tarihinde 520.000,00 TL’yi dava dışı bankaya ödediği, davalı şirketin dava dışı … Şti. ve davacı şirket aleyhine ödenen tutarın tahsili amacıyla ira takipleri başlattığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirket tarafından dava dışı … Şti.’ne hitaben yazılan 27.02.2014 tarihli 3363 sayılı yazıda, kendilerine olan borçları ile ilgili olarak, 120.000,00 TL’nin ödenmesi halinde kalacak olan 400.000,00 TL ve %2 kefalet komisyonu için dosyanın 3 ay boyunca avukata tevdi edilmeyeceği, ödenmemiş konumdaki kefalet komisyonunun 30.04.2014 tarihine kadar ödenmesi halinde indirimli faiz bakiyesi üzerinden sadece 1/2’sinin tahsili için onaya gidileceği, tüm borcur faizi ve ferileri ile birlikte kapandıktan sonra dosyaya ödeme yaptığını dekontlar ile belgeleyen davacının talep etmesi halinde dosyanın kendilerine temlik edileceği bildirilmiş olup; davacı taraf bu belgedeki 120.000,00 TL’yi davalı şirketin hesabına yatırdıklarını, geri kalan tutarı maddi sıkıntılar nedeniyle ödeyemediklerini, temlik sözleşmesi niteliğinde olan bu belge uyarınca dava dışı … Şti’den olan alacağın davalı tarafından kendilerine temlik edilmesi gerekirken, dava dışı üçüncü kişiye devredildiğini belirterek, ödenen 120.000,00 TL’nin iadesini talep etmiştir.
Davacı tarafça davalı şirket ile aralarında alacağın temliki sözleşmesinin bulunduğunun kanıtlanamamasına, davacının davalı şirkete toplam 120.000,00 TL ödeme yaptığı 25.02.2014 ve 26.02.2014 tarihleri itibariyle maliki olduğu taşınmaz payı üzerinde davalı şirket yararına tesis edilmiş ipotek bulunmasına, davacının ödeme dekontlarının açıklama kısmında “… ipoteğine karşılık yatırılan” ibaresinin yer almasına, davacının bu ödemeyi dava dışı … Şti.’nin davalı şirkete olan borcuna mahsuben ödediğinin anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi isabetli olup, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05.01.2022