Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/346 E. 2021/1389 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/346
KARAR NO : 2021/1389

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018
NUMARASI : 2017/1493 Esas 2018/904 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.11.2021

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.10.2018 gün ve 2017/1493 Esas 2018/904 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç ile davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın 25/09/2017 tarihinde trafik kazasına karıştıklarını, karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, araçta oluşan zararın tazmini için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından eksik hasar ödemesi yapıldığını, yapılan tamirat ve hasar kaydının tramerde gözükecek olması nedeniyle aracın orijinal piyasa değerinde ciddi düşüş olduğunu, değer kaybı nedeniyle araç sahibinin aracını gerçek piyasa fiyatından daha düşük bir bedele satmak durumunda kalacağını, hasar dosyasında ödenen miktarın gerçek zararı karşılamadığını belirterek, HMK’nın 107. md kapsamında belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere şimdilik 100,00 TL bakiye zararın davalıdan poliçe teminat limit ve şartları dahilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine hasar dosyasının açıldığını, davacıya 17/11/2017 tarihinde 23.000,00 TL ödendiğini, müvekkili şirketin poliçeden doğan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye araç hasarı olup olmadığı ve varsa miktarının tespitinin uzman bilirkişi marifetiyle mümkün olabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, cevap dilekçesi ekinde davacı tarafından imzalanan 13.10.2017 tarihli mutabakat belgesini dosyaya sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 25/09/2017 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki ve davalı şirkete 26/11/2016-2017 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki ve davacıya ait … plakalı aracın trafik kazasına karıştığı, kazanın oluşumunda dava dışı sürücü …’ın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı, kaza sonucu … plaka sayılı aracın hasara uğradığı, davacı tarafça KTK 97. md uyarınca davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 1298278 numaralı hasar dosyasının açıldığı ve hasar bedeline karşılık 23.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından imzalanan ve davalı … Sigorta Genel Müdürlüğüne hitaben yazılan 13/10/2017 tarihli taahhüt belgesinde aracının yan sanayi, çıkma, eş değer parçalar ile onarımının 23.000,00 TL’ye yapılmasını kabul ve taahhüt ettiği, aracın tamir ve onarımını gerçekleştiren dava dışı … tarafından da aynı ifadeleri içeren taahhüt belgesinin imzalandığı, bu beyanlar dikkate alındığında dava konusu aracın tamir bedeli konusunda taraflar arasında uzlaşma ve mutabakat sağlandığı, davacı tarafça imzalanan taahhüt belgesinin geçerli bir belge niteliğinde olduğu, aracın onarımının taahhüt belgesindeki hüküm ve şartlar doğrultusunda dava dışı … tarafından gerçekleştirildiği ve taahhüt doğrultusunda 23.000,00 TL bedelin davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği, yapılan ödeme ile sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ile üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, güncel Yargıtay içtihatları uyarınca mutabakatnamenin yalnızca makbuz hükmünde olduğunun kabul edilmesi ve gerçek zarara göre hüküm kurulması gerektiğini, KTK’nın 111. maddesine göre bu kanunda öngörülen hukuki sorumluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunun, tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceğinin düzenlendiğini, davalı sigorta şirketinin mağdur olan müvekkilini zorda bırakarak ödemeyi ancak söz konusu beyanların imzalanmasına bağladığını, TBK’nın 28/1 maddesi uyarınca mağdur olan kişilerin zor durumda kalmasından yararlanılarak yapılan anlaşmaların geçerli olmadığını, müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı zararının hesaplanmadığını, bu zararı gerçek zarar kapsamında dava dilekçesinde ayrıntısıyla belirttiklerini beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasarı nedeniyle kazaya sebebiyet veren davalı aracının zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu araca davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın çarpması nedeniyle müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, zararın tazmini için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından eksik hasar ödemesi yapıldığını beyan etmiş, ayrıca kaza nedeniyle aracın değer kaybına uğradığını, bu zararının da karşılanması gerektiğini belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere 100,00 TL bakiye zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece davacının imzaladığı 13.10.2017 tarihli taahhüt belgesi uyarınca zararının karşılandığını kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davada araçta oluşan değer kaybı tazminatı da talep edilmekte olup, yargılama sırasında alınan asıl ve ek bilirkişi raporunda değer kaybı yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış, mahkemece değer kaybı tazminatı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermek ve ayrıca her bir talep hakkında verilen kararı gerekçelendirmek zorunda olup, yukarıda açıklanan hususlarda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, hiç bir değerlendirme yapılmaması ve delilerin de toplanmaması usul ve yasaya aykırı bulunmakla ve bu sebeplerle esasa ilişkin istinaf denetimi yapılamadığından, HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.10.2018 tarih 2017/1493 Esas 2018/904 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.11.2021