Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3352 E. 2022/1558 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3352
KARAR NO : 2022/1558

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.10.2019
NUMARASI : 2017/369 E. – 2019/966 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 31.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31.10.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.10.2019 tarih 2017/369 E. – 2019/966 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi daval …. A.Ş.vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı … A.Ş. firmasına ait davalı … idaresindeki … plaka sayılı, davalı …’a ait … plaka sayılı ve davacı …’e ait … plaka sayılı araçların karıştığı kaza neticesinde davacının aracın hasar meydana geldiği, kazada davalı araç sürücülerinin kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığını, kaza nedeni ile araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek; 500,00-TL değer kaybının kaza tarihinden faizi ile birlikte kusurları oranında davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili, kazanın olay tarihinde Konak istikametinde yol alan davalı şirket şoförünün 681/1 sokağa doğru sola dönüşü esnasında hirbir aydınlatması bulunmayan ve farı yanmayan süratli şekilde seyreden aracın otobüse çarpması sonucu meydana geldiğini, davalı …’ın çarpışmanın etkisiyle davalı şirket aracını davacının aracına sürüklemek sureti ile zararın doğmasına sebebiyet verdiğini, davalının kusurunun bulunmadığını, kusurun diğer dava araç sürücünde olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmişir.
Davalılar, … Sigorta ve … vekileri, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığı ve davalı … adına kayıtlı olduğu, aracın sürücüsü olan davalı …’nın meydana gelen kazada % 70 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığı, dava dışı …’nun sevk ve idaresinde olduğu, araç malikinin ise … olduğu, davalı … tarafından her ne kadar aracın dava dışı sürücüye kiralandığı beyan edilerek sorumlu olmadığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de aracın kısa süreli olarak dava dışı kişiye kiralandığı, bu nedenle davalının meydana gelen iş bu zarardan sorumlu olduğu, davalıya ait araç sürücüsünün % 30 oranında tali kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 6.950,00-TL değer kaybının oluştuğu, kusur oranlarına göre davalıların her bir araç yönünden sorumlu olduğu belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kazanın hiçbir aydınlatması bulunmayan ve farı yanmayan süratli şekilde seyreden diğer davalıya ait aracın otobüse çarpması sonucu meydana geldiğini, diğer davalının çarpışmanın etkisiyle davalı şirkete ait otobüsü davacının aracına sürükleyerek zararın doğmasına sebebiyet verdiğini, davalı şirket şoförünün kazanın meydana gelmemesi için azami özeni gösterdiğini, kurallara uygun seyrettiğini, davalıya ait aracın hız sınırlarının üzerinde bir süratle gece farlarını yakmaksızın seyretmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davalı şirket sürücüsüne yüklenecek kusur bulunmadığını, …’de toplu taşıma hizmetini yerine getiren davalı şirketinin zarar ettiğini, hizmetin sürekliliği ilkesi doğrultusunda faaliyetini sürdürdüğünü, tazminat miktarının yüksek olduğunu, davalı şirketin işlevini yerine getiremez duruma düşmesine neden olacağını, tazminatın kazaya karışan davalı şirket şoförüne rücu edileceğini, dar gelirli otobüs şoförünün bu tazminat miktarını ödeme gücü bulunmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan değer kaybının işletenin hukuki sorumluluğu ve ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı sigorta şirketleri tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı davalı … A.Ş. firmasına ait …, davalı …’a ait … ve park halindeki davacı …’e ait … plaka sayılı araçların karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının aracının zarar gördüğü ve değer kaybına uğradığı, dosya kazandırılan kusur ve hesap bilirkişi raporu ile olayın oluşumunda davalı … plakalı araç araç sürücüsünün % 70 oranında asli, diğer davalı … plaka sayılı araç sürücüsünün % 30 oranında tali kusurlu davacının ise kusursuz olduğu, sigorta genel şartlardaki formül esas alınmak suretiyle davacının aracında 6.944,10-TL değer kaybı oluştuğu belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, ” işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve2011/17-142 Esas – 2011/411 Karar, 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 Esas – 2012/92 Karar, 16/1.2013 tarih ve 2012/17-1491 Esas – 2012/411 Karar ve Yargıtay 17. HDBnın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 Esas – 2013/7276 Karar sayılı ilamları) Dolayısıyla, trafik kazası nedeni ile davacının zarardan davalı işletenler ile sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS poliçesi kapsamında sürücünün kusuru oranında müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu amirdir.
Trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren işletenler hem de ZMSS şirketi sorumludur.
Her ne kadar poliçe tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar yürürlükte olsa da Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.(Yargıtay 17. HDB’nın 07.03.2016 tarih ve 2015/15003 E. 2016/2856 K. sayılı ilamı) Eldeki davada bilirkişi raporu ile davaya konu araçta oluşan değer kaybı genel şartlara göre hesaplanmış ise de piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenen değer kaybı bedeli daha yüksek çıkacağından istinaf kanun yoluna başvuranın sıfatına göre bu olgu değerlendirme kapsamı dışında bırakılmıştır.
Davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin aksine bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı … plaka sayılı araç sürücüsünün, dönüş lambalarını yakmak suretiyle kontrolsüz kavşaklarda sağdan gelenin geçiş önceliğine haiz olduğu kuralı gereğince diğer davalı araca geçiş önceliği tanıyıp, aracın geçişini tamamladıktan sonra kavşağın müsait olduğunu gördüğü sırada emniyetli ve kontollü şekilde sol tarafa geçmesi gerekirken, bu hususta gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, diğer davalı aracın emniyetli bir şekilde duramayacağı mesafede sola geçmesi üzerine, bu aracın kendisine çarpmasıyla kontrolünü kaybederek park halindeki davacının aracına çarpması şeklinde meydana gelen kazada davalı otobüs sürücüsünün dönüş ve manevra kurallarına aykırı mevcut eylemleri ile % 70 oranında asli, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmayan ve aydınlatma ışıkları yakmayan diğer davalının ise % 30 oranında tali kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında; kusur tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalının istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusur ve hasarın dosya kapsamına olayın oluş şekline uygun olarak belirlenmesine ve değer kaybı tazminatının talep doğrultusunda kusur oranında poliçe limiti dahilinde hüküm altına alınmış olmasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … A.Ş.yönünden istinaf karar harcı olan 332,32-TL’den peşin alınan 310,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 22,32-TL’nin … A.Ş.den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle … A.Ş.tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 31.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.