Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3328 E. 2022/1509 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3328
KARAR NO : 2022/1509

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI : 2018/129 Esas 2019/1065 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.10.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.10.2019 tarih 2018/129 Esas 2019/1065 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, …’e ait … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacıya ait onun sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde davacının aracında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya sebep olan … plakalı aracın …tarafından ZMMS sigorta poliçesiyle sigortalandığını, davalı … şirketinin maddi zararlardan sigorta teminatları dahilinde sorumlu olduğunu, aracın pert-total olduğu kabul edilerek gerçekleşen gerçek zararın aracın rayiç değerinden hurda değerinin düşürülmesi sonucu 2.969,00 Euro olduğunu, zararın tespiti için 700,32 Euro ödeme yapıldığını, hasar ihbarının da 15.12.2017 tarihinde yapıldığını, davalının 28.12.2017 tarihinden itibaren temerrüte düştüğünü, belirterek; 2.969,00 Euro maddi tazminat ile tespit gideri 700,32 Euro’nun 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 33.000,00-TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, … plakalı davacıya ait araçtaki hasarın hesaplanabilmesi ve ödeme durumunun değerlendirilebilmesi için davacı tarafça davalı şirkete gerekli belgelerin sunulmasının gerektiğini, kazanın Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşmiş olması nedeniyle zarar kalemleri hesabının da ZMMS Genel Şartlar içerisinde yer alan ilgili hükümler kapsamında bilirkişi marifetiyle TL cinsinden yapılmasının gerektiğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 35, davacının ise % 65 oranında kusurlu olduğu, trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta KDV dahil toplam 6.127,01 Euro hasar meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle davacıya ait aracın Almanya’daki rayiç bedelinin 3.000,00 Euro olduğu ve hasar tutarının bu tutarın yaklaşık 2 kat fazlası olduğu, bu kapsamda aracın onarılmasının ekonomik olmadığı ve pert-total işlemine tabi tutulmasının gerektiği, davacıya ait aracın çok eski olması ve Almanya şartlarında hurdaya ayrılma maliyetinin yüksek olması nedeniyle sovtaj değerinin 31,00 Euro olarak tespit edildiği, bu kapsamda davacıya ait araçta oluşan hasar tutarının (3.000,00 Euro – 31,00 Euro =) 2.969,00 Euro olduğu, davalı sigortalı araç sürücüsünün % 35 oranındaki kusur oranı dikkate alındığında davacının talep edebileceği hasar tutarının ise ( 2.969,00 Euro x %35 =) 1.039,15 Euro olduğu ve davacı tarafça talep edilen 700,32 Euro ekspertiz bedelinin Almanya koşullarında makul olduğu belirtilerek; davanın kısmen kabulü ile 1.039,15 Euro tazminat ile 700,32 Euro ekspertiz ücretinin 28.12.2017 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince döviz faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili,
davacının kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, bilirkişi raporuna kusur yönünden yapılan itirazların dikkate alınmadığını, sigortalı karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza esnasında davacının aracı ile Eski Hükümet Bulvarı üzerinde seyir halinde iken sola sinyalini vererek Müderris Şükrü Sokak istikametine doğru sola dönüşüne başladığı sırada arkadan hızlı ve kontrolsüzce gelen karşı araç sürücüsünün takip mesafesini ayarlayamayarak davacının aracına sol yan bölgesinden çarpası nedeniyle kusurun sigortalı araç sürücünde olduğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zararın ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı aracın davacıya ait ve onun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının aracının zarar gördüğü, dosya kazandırılan kusur ve hesap bilirkişi raporu ile olayın oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün % 35, davacının % 65 oranında kusurlu olduğu, zararın kaza ile uyumlu olduğu, kaza tarihinde aracın mevcut haliyle ikinci el rayiç değerinin 3.000-EU, araçta oluşan gerçek zararın tamir bedelinin KDV dahil 6.127,01-EU olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmaması göz önüne alındığında pert olarak kabul edilmesi gerektiği, pert / sovtaj değerinin ise 31,00-EU olduğu, aracın davacıda kalması dikkate alındığında davacının talep edebileceği hasar bedelinin 2.969,00-EU olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve2011/17-142 E. – 2011/411 K., 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 E. – 2012/92 K., 16/1.2013 tarih ve 2012/17-1491 E. – 2012/411 K. ve Yargıtay 17. HDBnın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. sayılı ilamları) Dolayısıyla, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zarardan davalı … şirketinin, sigortalı sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.
Davacının ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin aksine; dosya kapsamında yer alan kroki, CD, bilgi ve belge içerikleri ile bilirkişi ek ve kök raporlarında da belirtildiği üzere davacı adına kayıtlı … yabancı plakalı aracın yolun sol tarafa geçmek istediği sırada, aynı istikamete arkasında seyreden, davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı … plaka sayılı aracın davacının aracına sol yan tarafından çarpması şeklinde meydana gelen kazada; davacının, aniden seyir yoluna girmek şeklindeki dönüş ve manevra kurallarına aykırı mevcut eylemleriyle % 65 oranında asli, davalının ise hız ve takip kurallarına aykırı davranışıyla % 35 oranında tali kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, dosya kapsamına uygun düşmesine, kusurun anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekline uygun olarak belirlenmesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70-TL’den peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30-TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.10.2022