Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3259 E. 2022/1538 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3259
KARAR NO : 2022/1538

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.05.2019
NUMARASI : 2015/795 E. – 2019/575 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 27.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.10.2022
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.05.2019 tarih 2015/795 E. – 2019/575 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalılardan … un sürücüsü olduğu diğer davalı … sigortaya ZMMS sigortası ile sigortalı olan ve davalılardan … adına kayıtlı diğer davalı … Şti ne kiraya verilen … plakalı motosikletin müvekkillerinin murisi …ya çarpması sonucu müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak müvekkillerine verilmesini ileri sürerek, her bir müvekkili için 20.000’er TL den 80.000 TL manevi tazminatın davalı … dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, davalı …’nın vefatı sonrası mirasçı olarak eşi … ve oğulları … ve … kaldığını, mirasçılardan … ve … mirası kayıtsız şartsız red ettiklerini ve bunun sonucunda Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/886 Esas ve 2017/1197 Karar sayılı ilamı ile mirasın gerçek reddi tescil edildiğini ve kararın kesinleştiğini, müteveffa … ‘nın eşi … mirası red etmemiş olmakla davaya dahil olduğunu, … mirasçılarının destekten yoksun kaldıkları kanaatinde olmadıklarını, davalı … adına trafikte kayıtlı … plaka sayılı motorsikletin uzun yıllardır davalının tasarrufunda olmadığını, davalı … ‘ nın ne kazadan ne de kazaya kadar motorun kullanıldığından haberi bile olmadığını, kayden ruhsat sahibi olmak dışında hiç bir kusuru ve bilgisinin olmadığını, murisin asli kusurlu olduğunun sabit olduğunu, kusurun tamamen vefat edene ait olduğunu, davacıların talep ettikleri manevi tazminatın çok yüksek olduğunu, davacı mirasçıların mal varlığında ki artışlar göz önüne alındığında eşinden aldığı dul maaşı dışında geliri olmayan … aleyhine herhangi bir tazminata hükmolunmasının kusura, hukuka ve hakkaniyete uyarlı olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu kaza nedeniyle İzmir 12.Asliye Ceza Mahkemesi 2011/2095 Sayılı dosyada davaya konu olay sebebiyle yapılan yargılamada kazayı yapan araç sürücüsü …’un tali kusurlu davacılar murisinin ise ağır kusurlu olarak kabulü ile …’un cezalandırılmasına karar verilmişse de, ceza mahkemesindeki kusur dağılımına tarafımızca itıraz edilerek Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesinden kusur durum tespiti için rapor alınmasını istediklerini, ancak mahkemenin bu isteği kaale almadığını, olay yerinde ilerideki ışıklı yaya geçidinden geçmesi gerekirken geçmeyen, yoldan geçiş hakkının davalıya olmasına rağmen yolun sağ ve solundan gelen araç trafiğini ve yol güvenliğini kontrol etmeyen vs. sebeplerle davacılar murisi … davaya konu kazanın oluşunda 2918 KTK. 68/b,3 maddesine göre tam kusurlu olduğunu, trafik kurallarına uygun olarak kendi araç yolunda seyrederken aniden önüne çıkan yayaya çammasını engelleyemeyen davalı …’un davaya konu kazanın oluşunda kusursuz olduğunu, 84 yaşındaki bir şahsın ilerlemiş yaşında işinden kazanç elde etliğine dair davacı iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dosyadaki nüfus kayıtlarına göre, davacıların tümü reşit olup, ölen murislerinin hakim ve gözetimine ihtiyaçları olmadığını, dosyaya gelen SGK kayıtlarına göre, davacılardan … hariç, diğer davacıların 5510 say.yaşa/4a ya göre hizmet aktiyle çalıştıkları, maaş aldıkları, gelirlerinin olduğu, murisin desteğine ihtiyaçları olmadığı anlaşıldığını, …’un iki küçük çocuğu ve ev hanımı eşiyle birlikte kirada oturduğunu, halen mobiletli kurye olarak çalıştığı işyerinden almakta olduğu asgari ücret miktarındaki maaşından başkaca geliri ve malvarlığı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı araç, müvekkil şirkete 25.8.2009/2010 tarihleri arasında 26585500 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda kişi başına azami 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirdiği davayı kabul anlamına gelmediği, manevi tazminat poliçe teminatlarına dahil olmadığını, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkil şirkete başvurulduğunu ve müvekkili şirket tarafından 5482599 numaralı hasar dosyası açıldığını, ancak davacının müvekkil şirket tarafından talep ettiği evrakları temin etmemesi sebebiyle destekten yoksun kalma talebinin değerlendirilemediği, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle mahkeme tarafından anne babanın ve müteveffanın ekonomik durumu araştırılarak davacı anne babanın destek tazminatı alıp almayacağı irdelenip , almalarına ilişkin kanaat oluştuğunda ise destek pay oranları örnek paylaştırma tablolarına göre yapılması gerektiğini, bu nedenlerle müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddini, aksi takdirde ATK tarafından kusur tespiti yapılmasından sonra aktüerya bilirkişisinden hesap raporu alarak sigortalı aracın kusurlu olması halinde azami limit dikkate alınarak dava tarihinden ancak faize hükmedilebileceğini, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyat vermesi söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkil şirket yargılama masrafları ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazaya karışan araçların kusurları yönünden ATK raporu ile sürücü …’ın %25, muris …’nin %75 oranında kusurlu olduğu , alınan aktüer bilirkişi raporu ile murisin ölümü nedeniyle eşi …’in 17.325,27 TL DYK tazminatı alacağı bulunduğunu ayrıca geçici iş göremezlik ve bakım giderleri toplamı nedeniyle davacıların 5.462,06 TL talepte bulunabileceği, Karşıyaka 3. SHM nin 2017/886 esas 2017/1197 karar sayılı ilamına göre davalılardan …’nın 01/06/2017 tarihinde vefat ettiği geriye mirasçı olarak eşi … ile oğulları … ve …’ın kaldığı ancak … ve …’ın mirası reddettikleri, kazaya karışan motosikletin muris … tarafından … Şti’ne uzun süreli olarak kiralandığının anlaşıldığı, …. sigorta Aş vekili dosyaya sundukları 10/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile davacıların maddi tazminat talepleri yönünden sulh olduklarını ve birbirlerinden herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığnı ve yargılama giderleri ve ücret vekaleti taleplerinde olmadıklarını bildirdikleri, davalı …. Şti tarafından açılan davanın takipsiz bırakıldğından açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, diğer davalı ölü …’nın ise kayden maliki olduğu motosikleti uzun süreli olarak …. Şti’ne verdiği dolayısıyla işleten sıfatı kalmadığı bu nedenle hakkında açılan davanın yöneltildiği mirasçısı … yönünden esastan reddi gerektiği, davacıların maddi tazminat taleplerinin davalı … tarafından karşılandığı ve davacıların maddi tazminat talepleri yönünden davalarından feragat ettiği bu nedenle reddi gerektiği anlaşılmış olup davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı davacıların manevi acı ve ızdıraplarının dindirilmesi için ön görülen manevi tazminatın davalı yönünden de zor durumda kalmasına neden olmayacak miktarda hakkaniyete uygun olarak kusur durumuda nazara alınarak takdiri gerektiğinden manevi tazminat talebinin kısmen kabulünün gerektiği kanaatine varılarak davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … için 5.000,00 TL, davacı …, … ve … için 3.000,00 ‘er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, kazaya karışan …’un kullandığı … plakalı motosikletin maliki olan …’nın mirasçısı olup mirası reddetmeyen …’nın meydana gelen zarardan, talep edilen tazminattan sorumlu olduğunu, bu sorumluluğu ortadan kaldıracak belge sunmadığından mirasçının sorumlu tutulmamasının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece talep edilen manevi tazminat miktarının olayın oluş şekli ve kazadan sonraki davalı …’un tutum davranışları davacıların elem ve kederleri yönünden yeterli miktarda hükmedilmediğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili katılma yoluyla ibraz etmiş olduğu istinaf dilekçesinde, mahkemece kabul edilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, kazada her ne kadar ceza dosyasında …’un tali kusurlu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, somut olayda müvekkilinin kusursuz olduğunu, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasını istedikleri halde mahkemece dikkate alınmadığını, mahkemece verilen manevi tazminat miktarının müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumuna göre fahiş olduğunu, mahkemece verilen maddi tazminat red kararı yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmediğini, yine mahkemece manevi tazminat yönünden vekalet ücreti taktir edilirken her iki davalı yönünden ayrı ayrı mı, tek mi vekalet ücreti verildiği hususunun belirsiz olduğundan ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, 21.07.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle, olayda vefat eden yaya … mirasçılarının karşı yan ZMMS sigortacısı araç maliki mirasçıları ve sürücüsü aleyhine maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın … Şti hakkında HMK 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davacı vekili davalılar hakkındaki maddi tazminat talebinden feragat ettiğinden maddi tazminat isteyen davalının feragat nedeniyle reddine, davacının davalı ölen … mirasçıları hakkında açmış olduğu manevi tazminat istem ve davasının reddine, davalı … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat istemli davanın kısmen kabulü ile davacı … için 5.000,00 TL, davacı …, … ve … için 3.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Olay tarihi olan 21.07.2010 tarihinde davalı sürücü … sevk ve yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile meskun mahal içerisinde hızını alabilecek seviyeye düşürmeden kontrollü ve tedbirli şekilde seyretmeyip, geçiş yapan davacıların murisi yaya …’ya etkili fren ve direksiyon tedbiri almayarak çarptığı, davacıların murisinin kazadan sonra 02.11.2010 tarihinden vefat ettiği, ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin 26.09.2017 tarihli kusur raporunda maktul yaya …’nın %75, sürücü …’un %25 oranında kusurlu bulunduğu, işbu kusur raporunun kaza nedeniyle İzmir 12.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 2011/2095 E. sayılı dosyada aldırılan kusur raporuyla da örtüştüğü, bu haliyle olayın oluşuna uygun ve hükme esas almaya elverişli nitelikte olduğu anlaşılmakla davalı … vekilinin kusura ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Öte yandan davacıların murisi …’nın geçirmiş olduğu trafik kazasından 4 ay sonrası solunum dolaşım yetmezliğinden vefat ettiğine dair 02.11.2010 tarihli doktor raporunun dosyaya sunulduğu görülmüş, yanlarca buna ilişkin herhangi bir istinaf nedeni ileri sürülmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince; manevi tazminat, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve sosyal yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut olayda hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı kazanın oluş şekli, kusur durumu, olay tarihi, sosyal ve ekonomik koşullar, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında makul ve ılımlı bulunmuş olmakla manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Ancak her ne kadar İDM’nce davalı vefat eden … mirasçıları hakkındaki manevi tazminat davasının esastan reddine karar verilmiş ise de, kazaya karışan motosikletin murise ait olup, muris …’nın yargılama devam ettiği esnada 01.06.2017 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçıları olarak …, … ve …’nın kaldığı, bu mirasçılarından … ve …’nın müteveffa …’dan kalan mirası kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerinin tesciline dair Karşıyaka 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.11.2017 tarih, 2017/886 – 1197 E.K.sayılı ilamının dosya içerisine sunulduğu, bu durumda vefat eden mirasçısı … yönünden de meydana gelen kaza sebebiyle manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu davalı yönünden esastan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda davanın reddedilen kısmı yönünden aynı sebepten doğan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … ve …’e verilmesinde herhangi bir usulsüzlük görülmemiştir. Talep edilen maddi tazminat yönünden katılma yolu ile kararı istinaf eden … vekili tarafından vekalet ücreti takdiri istenilmiş ise de, davada sigorta şirketinin davacılara yapmış olduğu ödeme nedeniyle davanın feragat ile reddolunduğu, dosyaya ibraz edilen maddi tazminata ilişkin sulh protokolü ve ibraname kapsamında, davacıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri de dikkate alınarak mahkemece vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde olmuştur.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.05.2019 tarih 2015/795 E. 2019/575 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın davalı … hakkında açılan davanın HMK 150 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Davacılar vekili davalılar hakkındaki maddi tazminat talebinden feragat ettiğinden maddi tazminat istemli davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
Davacıların davalı … ve … aleyhine açmış olduğu manevi tazminat istemli davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 5.000 TL, davacılar …, … ve … için 3.000,00′ er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 956,34 TL haçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 614,79 TL harcın davalı … ve …’dan alınarak hazineye irat kaydına
Davacının yapmış olduğu ilk masraflar 385,60 TL tebligat, posta ve bilirkişi ücreti 1.141,60 TL olmak üzere toplam 1.527,20 TL nin davanın kabul ve red oranı nazara alınarak 220,00 TL yargılama giderinin davalı … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına ve artan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine
Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ye göre takdir ve tespit olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan alınarak davacı …’ya verilmesine,
Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ye göre takdir ve tespit olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ye göre takdir ve tespit olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan alınarak davacı …’ya verilmesine,
Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ye göre takdir ve tespit olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan alınarak davacı … verilmesine,
Red sebebi aynı olan davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT ye göre manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek helinde kendilerine iadesine,
4-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 956,54 TL’den peşin alınan 240,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 716,54 TL’nin davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle tarafların yaptıkları giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.