Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/3248 E. 2022/1513 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/3248
KARAR NO : 2022/1513

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2019
NUMARASI : 2015/1361 Esas 2019/959 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
DAVA TARİHİ : 03.12.2015
KARAR TARİHİ : 21.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.10.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.09.2019 tarih 2015/1361 Esas 2019/959 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı tarafından ZMMS poliçesi kapsamıda sigortalı … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın karıştığı kaza nedeni ile davacının aracının hasar gördüğünü, sigortalı olan araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunu, sigorta şirketine başvurulmasına rağmen ödeme yapılmadığını, belirerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.500,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olduğunu, yapılan inceleme sonucunda hasar ile kazanın uyumlu olmadığını, davalı şirketin poliçe limitiyle sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarar miktarı kadar sorumlu olduğunu, kusur ve maddi tazminatın sebeplerinin ispat edilmesi gerektiğini, beliretek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her iki araç üzerindeki hasarın birbiri ile uyumsuz ve gerçeğe aykırı, kazanın anlaşmalı ve danışıklı olduğunu ispatlar nitelikte delilin ileri sürülmediği, taraflar arasında düzenlenen tutanağın yasal açıdan aksi ispat edilinceye kadar geçerli belge olarak kabul edildiği, bu nedenle taraflar arsında tutulan tutanağa göre tarafların kusur durumunun tespiti gerektiği,… plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in atfı kabil kusuru bulunmadığı, … plakalı aracın davalı … şirketinde 24/02/2014- 24/02/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, poliçe limitinin 26.800,00-TL olduğu, … plaka sayılı otomobilde 6.088,80-TL hasar oluştuğu ve dava konusu … plakalı otomobilin tamiri sonucunda 1.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği, bu miktarın sigorta poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu, davalı … şirketinin sigortalısının vermiş olduğu zarardan sigortalının kusur oranında sorumlu olduğu kanaatine varılarak, değer arttırım dilekçesi de gözetilerek davacının davasının kısmen kabulü ile 6.088,88-TL hasar bedeli, 1.000,00-TL değer kaybından ibaret 7.088,80-TL maddi tazminatın 03/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini, oluştuğu iddia edilen hasarlar ile kazanın birbiriyle uyumsuz olduğunu, çarpma şekli ve çarpma noktası ile uyumlu olmadığını, birbiriyle örtüşmediğini, taraflar arasında alalade düzenlenmiş kaza tespit tutanağının aksinin her zaman ispat edilebileceğini, davacı tarafın talep ettiği hasar kalemlerinin davaya konu kazada oluşmadığını, davacıya ait araçta oluşan hasarla sigortalıya ait araç sürücüsünün eylemi arasında uygun illiyet bağının kesildiğini, aldırılan raporlarda yer alan tespitleri çürütür aksini ispatlar mahiyette karşı tarafça en ufak bir delil ve belge sunulmadığını, belirterek ; kararın kaldırılmasını, talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zararın ZMMS kapsamında tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın, kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve2011/17-142 Esas – 2011/411 Karar, 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 Esas – 2012/92 Karar, 16/1.2013 tarih ve 2012/17-1491 Esas – 2012/411 Karar ve Yargıtay 17. HDBnın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 Esas – 2013/7276 Karar sayılı ilamları)
Rizikonun gerçekleştiğini ve gerçekleşen bu rizikonun teminat kapsamı içinde kaldığını sigortalı ispatlamak zorunda iken, TTK’nın 1409. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddia ise sigortacı tarafından kanıtlanmalıdır. ( Yargıtay HGK’nun 05/03/2020 tarihli ve 2018/17-1083 E.- 2020/259 K. Sayılı ilamı ) Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin ZMSS Genel Şartlarının A.3. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı ZMSS Genel Şartlarına ve 6102 sayılı TTK’nın 1446. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalmış gibi ihbar ettiği somut delillerle kanıtlanırsa ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
İDM tarafından dosyaya kazandırılan, 07.11.2016, 23.12.2017,12.06.2018 ve 12.03.2019 tarihli yerel, ATK ve İTÜ bilirkişi raporlarında ez cümle; olay nedeni ile araçta meydana gelen zararın kaza ile uyumlu olmadığı tespit edilmiştir. Davalı … tarafından rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiği savunulmaktadır. Tararlar arasında ilgili yönetmelik kapsamında düzenlenmiş kaza tespit tutağı resmi belge hükmünde ise de aksinin her türlü delil ile ispat edilmesi mümkündür. Nitekim, anılan bilirkişi raporlarından kazaya karışan araçların konumu, oluşan hasar, çarpma noktası ve araçların kaza sonrasındaki yönelimi göz önüne alındığında kazanın ihbar şeklinin fizik kurallarına uygun düşmediği, kazanın davacının ileri sürüdüğü şekilde gerçekleşmediği, kaza ile zararın uyumsuz olduğu taraflar arasında düzenlenen kaza tespit tutanağının olayın gerçekleşeme şekli ile örtüşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının doğru ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığı somut deliller ile ispat edildiğinden ispat yükü yer değiştirmiştir. Artık zararın poliçe kapsamında kaldığını davacı ispat etmek zorundadır. Rizikonun gerçekleşme şeklini iyi niyet kurallarına aykırı şekilde bildiren davacı tarafından sunulan deliller ile tüm dosya içeriğinden kazanın ihbar edildiği şekilde gerçekleştiği olgusu ispat edilememiştir. Teknik bilirkişi raporları karşısında davacının dayandığı deliller iddiasını ispata muktedir değildir. Bu nedenle, İDM tarafından varılan hukuki kabulde isabet bulunmamıştır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İDM tarafından hasarın teminat dışında kaldığı olgusunun davalı … şirketince somut delillerle ispatlanmış olması üzerine ispat yükünü üstüne alan davacı tarafından, zararın poliçe kapsamında kaldığının ispat edilememesi nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalının istinaf talebi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.09.2019 tarih 2015/1361 Esas 2019/959 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davacının davasının REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının başlangıçta peşin olarak alınan 213,47-TL harç ile 44,40-TL ıslah harcından mahsubu ile fazla yatan 177,17-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 18,00-TL tebligat masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK.nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30-TL istinaf yoluna başvuru harcı, 11,00-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 132,30-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21.10.2022